İş dünyası 'Başkan' bulamıyor

Ocak ayıyla birlikte iş dünyası örgütlerinde seçim heyecanı başladı. Önce Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), ardından Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) ve Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), nisanda ise Türkiye İhracatçılar Meclisi'ni (TİM) oluşturan ihracatçı birliklerinde yapılacak seçimlerle başkanlar ve yönetim kurulları yeniden belirlenecek.

TÜSİAD, TGSD ve BMD, TİM birliklerinden farklı özelliklere sahip örgütler. Gönüllülük esasına dayalı, üye aidatları ile kaynak yaratan bu örgütlerde seçimler genellikle sakin geçer. Bir sonraki başkan yönetim kurulu başkan adayları arasından çıkar ve büyük çekişmeler yaşanmaz. TİM'de ise son seçimlerde olduğu gibi ciddi bir çekişme ve rekabet yaşanır.

Referans gazetesindeki habere göre, bu yıl gönüllü derneklere bir şeyler oldu. Özellikle TGSD de TÜSİAD'ta olduğu gibi başkan bulmakta biraz zorlandı.

SEL BAŞKANLIĞI GÖTÜRDÜ, NEGRİN GELİYOR

İlk seçim 20 Ocak'ta TGSD'de yapılacak. 1980'lerde Türkiye'nin tekstilde ihracat hamlesiyle birlikte ortaya çıkan TGSD, Hasan Arat, Nur Sürer, Ali Mahmut Abra, İsmet Özcan, Osman Benzeş, Aynur Bektaş, Umut Oran gibi sektörün önemli isimleriyle her zaman etkin bir meslek örgütü oldu. Son iki yıldır ise Ahmet Nakkaş'ın başkan olduğu dernekte gelenek başkan yardımcılarından birinin yeni dönemde başkanlığı üstlenmesi idi.

TGSD'de başkan yardımcıları Pameks'in sahibi Cevdet Karahasanoğlu ile Podyum Tekstil'in sahibi Koray Onan'dı. Aslında Karahasanoğlu, başkanlığa hazırlanmıştı. Ancak İkitelli'de yaşanan sel baskını planları bozdu.

Cevat Karahasanoğlu, 7 kadın işçisi, servis ruhsatı olmayan bir minibüste boğularak can veren Pameks Giyim'in ortağı. 25 milyon dolarlık ciroya sahip grubun tekstil şirketi Pameks bugün aralarında Karstad, Boos, Cerutti, Gerry Weber, Merly`s, Otto, Joop, Bruno Manatti, Jean Paul gibi önde gelen markalar için üretim yapıyor. Marriot'u işleten Plato Turizm'in de ortaklarından.

Koray Onan ise Podyum Tekstil'in ortağı. 13 milyon euro cirolu şirket ABD ve Avrupa şirketlerine kadın giyim eşyası ihraç ediyor. Yüksek adette mal alımı yapan bir organizasyon şirketinin sahibi Onan da sağlık gerekçeleriyle başkan adayı olmayacağını açıkladı.

Bunun üzerine yönetim kurulu içinden Negretti Tekstil'in sahibi Cem Negrin'in başkan olmasına karar verildi. Bir iddiaya göre Negrin'in bir yıl başkanlık yapması ardından da başkanlık görevini Denim Village'in yöneticibi Hadi Karasu'ya devretmesi öngörüldü.

BOYNER LİSTESİNİ BU HAFTA AÇIKLAYACAK

İkinci seçim ise 21 Ocak'ta TÜSİAD'da. Zorlu bir ön seçim sürecinden başarıyla çıkan yeni başkan adayı Ümit Boyner, bu hafta içinde beraber çalışacağı yönetim kurulu üyelerini açıklayacak. Boyner ile dün konuştum. İsimleri vermedi ama yönetim kurulunda büyük değişiklik olacağını söyledi. Değişikliğin nedenlerinden biri bazı yönetim kurulu üyelerinin görevi bırakmak istemesinden de kaynaklanmış. Boyner, "Bu hafta sonu seçimi beklemeden programımı ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımı açıklayacağım" diyor.

YILMAZ YILMAZ, MARKALARIN TEMSİLCİSİ

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) ise Türkiye'de perakende sektörünün alışveriş merkezleriyle ciddi bir güç haline gelmesiyle hareketlenen bir dernek. Başkanlık görevini Collezione'nin sahibi Ekrem Akyiğit'in sürdürdüğü BMD'de başkan adaylığı için Yalçın Ayaydın, Selman Bilal ve Yılmaz Yılmaz'ın adı geçti. 2 Mart'ta yapılacak seçimlerde başkan adayı olarak Koton'un sahibi Yılmaz Yılmaz'da karar kılındı. Akyiğit'in de Yılmaz'ı desteklediği belirtiliyor.

BİRLİKLERDE SEÇİM MARATONU NİSANDA

Türkiye İhracatçılar Meclisi ise (TİM) 59 ihracatçı birliğine sahip 15 bin üyeli dev bir meslek örgütü. Nisan ayında başlayacak seçimlerin sonucunda haziran ayında TİM Başkanlığı seçimi yapılacak. Birliklerde seçim heyecanı şimdiden başlamış durumda. Dört başkan adaylı seçimin galibi olan Mehmet Büyükekşi, vaadettiği TİM Yasası'nı çıkarttırdığı için şanslı görünüyor. Tabii her şey birliklerdeki seçim sonuçlarına göre şekillenecek.

Şimdi gelelim özellikle TÜSİAD ve TGSD'de de neden başkanlık için sıkıntı yaşandı. Bu iki kurum da genellikle hükümetin uyguladığı politikaları en açık eleştiren sivil toplum örgütleri. TÜSİAD gibi Türkiye'de tekstil sektörüne yönelik politikaları eleştiren ve stratejiler öneren TGSD'nin hükümet üyelerinin şimşeklerini üzerine çektiği belliydi. Aldığım izlenimler eskiden başkan olmak için yarışan işadamlarının bu heyecanının söndüğünü gösteriyor.

DENİZLİ TEKSTİLİNDE KADININ ADI VAR

Türkiye'de erkek nüfusun işgücüne katılma oranı yüzde 70, kadınlarda ise yüzde 24. Toplam 1 milyon 249 bin işverenden ise sadece 77 bini kadın.

Kadınların en fazla çalıştığı iş kolu tekstil ve konfeksiyon ise hükümetin 2006'da çıkardığı Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği kapsamına alındı, Ocak ayı itibariyle de karar uygulanmaya başlandı. Buna göre, kadın işçiye ayda 5 gün "âdet izni" verilmesi kararı resmileşti. Kadın örgütlerini bile ayağa kaldıran bu karar, tekstil ve konfeksiyon üreticilerini şimdiden zorlamaya başladı. Cezalar artarsa şirketler kadın işçi yerine erkek işçiyi tercih etmeye başlayacak. Yani kadının iş hayatına kazandırılması için destek beklenirken tersine ihtiyaç olmayan kararlarla köstek olunuyor.

30 KADINA MESLEKİ EĞİTİM

Neyse ki Türkiye şaşırtıcı bir ülke. Üzücü haberlerin yanı sıra iyi şeyler de oluyor. İşte bu haberlerden biri Denizli Sanayi Odası'ndan geldi. Oda Stockholm Ticaret Ticaret Odası'yla ortak Avrupa Birliği hibe fonları ile iki proje hayata geçirmiş. Projenin ana başlığı "Denizli Tekstilinde Kadının Adı Var."

Hedefi tekstil sektöründe kadın istihdamının azalmasını durdurmak ve kadın girişimciliğini desteklemek. Bir yıl süren projede 30 işsiz genç kadına meslek eğitimi, 12 genç kadına da girişimcilik desteği verilmiş.

"Denizli Sanayi Odası olarak biz kadınlık durumunu bir mesele olarak algılıyoruz" diyen proje yöneticileri, "Yaptığımız 30 kadına meslek eğitimi vermekten daha fazlasıdır" diyor ve ekliyor: "Yapmaya çalıştığımız şey kadın-erkek eşitliği mücadelesine katkıda bulunmaktır." Oda Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci ve Meclis Başkanı Mehmet Tosunoğlu ise kadınların hem girişimci hem de çalışan olarak daha fazla sayıda iş hayatında yer alması gerektiğine inandıklarını anlatarak, kadınlara yönelik projelere destek vermeyi sürdüreceklerini dile getiriyor.

Proje yöneticileri aslında hikâyelerini yüz yüze gelerek anlatmak istemişler. Söz, ayrıntıları onlardan dinleyip bir kez daha yazacağım.