'İçim sinmese de imzalıyorum'

Çevre ve Orman Bakanı Pepe, ''TCK, Çevre Kanunu'nuyla ilgili yaptığımız düzenlemeler, baştan sona kadar sanayiciyi karşısında hasım olarak gören bir anlayışın ürünü değil'' dedi.

Bakan Pepe, İstanbul Sanayi Odasının 22'inci Çevre Danışma Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, çevre ile alakalı Türk Ceza Kanunu'ndaki (TCK) düzenlemelerden dolayı İSO Başkanı Tanık Küçük'ün biraz müşteki olduğunu söyledi. Pepe, Çevre Kanunu ile ilgili olarak, kanunun 1,5-2 sene alt komisyonlarda enine boyun tartışıldığını belirterek, ''Deniz Ticaret Odası, madenciler, İstanbul Sanayi Odası, TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB... yani kenarında köşesinde söyleyecek sözü olan herkese 1,5 sene kapılar açıktı'' diye konuştu.

Türkiye'nin gerçeğini kabul etmek gerektiğini, Türk insanını kuralsız yaşamaya alıştırıldığını, bunun içinde sanayicinin de müteahhidin de siyasetçinin de olduğunu söyleyen Pepe, şunları söyledi:

''(Kural yok. Ben istediğimi yaparım bana kimse karışamaz çünkü benim param var) Yok öyle şey. Bugüne kadar kuralsız yaşamış olabiliriz ama bundan sonra kurallara uymak mecburiyetindeyiz.'' Kanunlarda yaptıkları düzenlemelerde birilerinin canının birazcık yanabileceğini, kurallara uyan sanayicilerin, iş adamlarının, bu ülkede iş yapanların kendilerinin müttefiki olduğunu ifade eden Osman Pepe şunları kaydetti:

''Sanayiciyi hiç bir zaman ama hiç bir zaman, çevrenin düşmanı olarak görmedik ve görmeyiz. Burada sanayici ile elbette halletmemiz, konuşmamız gereken çok önemli şeyler var. Bir geri kalmış teknolojileri Türkiye'ye ithal etmeyecekler. Çok fazla enerji kullanan, Amerikanın, Avrupa'nın makine parklarını yok pahasına, hurda fiyatına alıp Türkiye'ye sanayi tesisi olarak getirip kurmayacaklar. Çevre kirliliği yapan sektörleri Türkiye, kusura bakmayın ABD, Avrupa nasıl terk etmişse biz de o süreci, onları arkasından takip ederek aynı şeyleri yapmak mecburiyetindeyiz.''

Bakan Pepe, TCK'da Çevre Kanunuyla yaptıkları düzenlemelerin sanayiciyi hasım gören bir anlayışın ürünü olmadığını da vurguladı. Bakan Pepe, İstanbul'un yedeğinin olmadığını belirterek, "Ancak sanayiciyede iş yapma diyemezsin. Şile'de birçok kil fabrikası var. Bunlar çevreye zarar veriyor. Ancak içime sinmese de sanayicinin ihtiyacı olduğu için ben bu ruhsatları imzalıyorum" dedi.

''DÜNYA İLE BİRLİKTE NEFES ALIP VERMEMİZ LAZIM''

Birilerinin gelip kendisine, Ankara'nın, İstanbul'un göbeğine çimento fabrikası kurmak istediğini söylediğini belirten Pepe, şöyle devam etti:

''Olmaz kardeşim, ruhsat alamazsın diyorum. Kapıdan çıkıyor, bacadan girmeye çalışıyor. Kusura bakmayın yok böyle bir şey... (Efendim mevcut fabrikamız var bunun kapasitesini artıracağız) Bir müddet sonra zaten tasını tarağını toplayıp oradan gideceksin. Kapasite arttıramazsın kardeşim, olmaz böyle bir şey... Buna müsaade edemeyiz. Arkadaşlar şu realiteyi kabul etmemiz lazım dünya eğer küresel ısınmayı, iklim değişikliğini bugün çok daha yüksek sesle tartışıyor, konuşuyorsa, Türkiye dünyanın gündeminden kendisini uzakta tutamaz...'' Pepe, Türkiye'de suni gündemler üretildiğini, o suni gündemlerin günlerce orasından burasından çekiştirildiğini, sanayicinin de yerel yönetimlerinin de bakanlıkların da dünya ile birlikte nefes alıp vermesi gerektiğini kaydetti.

''KAPILAR YÜZÜNÜZE KAPANDI MI? HAYIR''

Türkiye'nin 2023 yılına kadar, çevre konusunda 60 milyar avroluk yatırım yapması gerektiğini söyleyen Pepe, Türkiye'nin Gayri Safi Hasılasından binde 8 ayırması halinde bunları gerçekleştirebileceğini belirtti. Daha önceki konuşmalarında sanayicilere, iş adamlarına, çevre sektörüne yatırım yapmalarını söylediğini ifade eden Pepe, şöyle konuştu: ''Bugün Almanya'da çevre sektörünün yıllık cirosu 50 milyar avroyu geçti. Bu sektörlerden uzak kalmanın mümkün olamayacağını söyledik. Ama şimdi sayın başkan diyor ki sadece İzaydaş'da 35 bin ton tehlikeli atık bertaraf ediliyor, Marmara Bölgesinde, İstanbul'da 2 milyon ton üretiliyor. Arkadaşlar ne istiyorsunuz bizden? Yani tehlikeli atıkların bertarafı ile alakalı sanayici bizim kapımızı çaldı dedi ki (Biz yatırım yapacağız, bize arsa veriyor musunuz, bize mevzuat kolaylığı getiriyor musunuz, enerji teşviki getiriyor musunuz? Ne olur teşvikle alakalı kabineye, bakanlığa, başbakanlığa şu hazırlığı yapın, bu hazırlığı edin) Kapımızı bir defa iki defa üç defa çaldınız, her seferinde kapılar yüzünüze kapandı mı? Hayır.''

İSO Başkanı Tanıl Küçük'ün konuşmasında İstanbul'da bir tehlikeli atık bertaraf tesisi ile alakalı çalışmaları olduğundan bahsettiğini hatırlatan Pepe, bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bir çalışması bulunduğunu anlattı. Pepe, ''Kendilerine şunu söyledim. Bunu Belediye olarak siz yapmayın. Yeri aldınız, bunu sanayiciyle veya özel teşebbüse verin onlar yapsınlar. İstanbul'da Rumeli yakasında bir veya iki, Anadolu yakasında en az bir tane yapılması lazım. Bununla alakalı şu anda Gebze Organize Sanayinde de bir çalışma da var'' diye konuştu.

İstanbul'un fert başına planlanmasının yetmeyeceğini, Marmara Bölgesi'ni bütüncül anlayışla ele almak gerektiğini belirten Pepe, sözlerini ''İstanbul önümüzdeki 10-20-40 yıl sonra kendisine yeni bir vizyon temin ediyorsa, İstanbul hala çevre kirliliği yapan sektörlerde, burada üst üste fabrikaları kendi şehirleri sınırları içinde tutarak bu süreci yönetmez. Bazı sektörleri kent dışına çıkartmak mecburiyetindedir. İstanbul, bir finans, bir bilim üretme merkezi olma mecburiyetindedir'' diye sürdürdü.

Bakan Pepe, İstanbul'un bugün yüzde 45'inin ormanlarla kaplı olduğunu, bunu yüzde 50'ye çıkaracaklarını bildirdi. Osman Pepe, ''Kemerburgaz tarafındaki 110 bin dönüm, kömür madeni aramak için tahsis edilmiş ve boşaltılan alanlar var. Oralardan 25 bin dönümünü ağaçlandırıyoruz'' dedi.