İçerisinde her türlü lüksü barındıran cruise seyahatlari son zamanlarda revaçta, Türk müşteriler dev gemilerde en çok casinoları seviyor

Mustafa Ali AYKOL

Aslında yabancı değildik gemi turlarına. Türk Denizcilik İşletmeleri’nin gemileri 2000’li yılların başlarına kadar Ege, Akdeniz ve Karadeniz’de dolaştırdı misafirlerini. Evet devasa büyük ve çok şatafatlı değillerdi ama, gemilerin isimlerinin yazılı olduğu yemek takımları, deri kaplı yemek salonları, kıç güvertesinden şehre veda bakışları vazgeçilmezdi. Personelleri de en iyiler arasından seçilirlerdi. 

Zaten çok pahalı olmayan TDİ’nin gemilerindeki 15 günlük tatiller 6 yaşa kadar çocuklar için ücretsizdi. 65 yaş ve üzeri yolculara yüzde 10, öğretim görevlileri ve öğretmenlere, 28 yaşına kadar öğrencilere ve sakatlık belgesine sahip yolculara yüzde 20 indirim yapılırdı. Beyaz birer kuğu gibi süzülen o gemiler gitti, devasa büyük cruise gemileri peydah oldu hayatımıza. 

2003 yılında dünyanın en büyük cruise şirketlerinden MSC rotasına İstanbul’u ekledi. Dev gibi gemiyi görmek isteyenler limana akın etti. Şirket 2005’te temsilcilik, 2018’de ise İstanbul’da ofis açtı. Bugün ise Türkiye’deki 20’nci yılını kutluyor. İstanbul ve Kuşadası çıkıştı turlar düzenliyor. 

GALATAPORT’UN HİÇ GÖRMEDİĞİM YÜZÜ

Ne TDİ’nin gemileri, ne de devasa cruise gemilerini daha önce hiç deneyimlememiştim. MSC Cruises’in 20’nci yıl kutlaması için ilk kez bir cruise gemisine binecektim.  Kadıköy-Karaköy vapuruyla, beni bekleyen 333 metre boyundaki MSC Fantasia gemisini de selamlayarak ulaştım Karaköy’e. Galataport’un bu kez terminal kısmından giriş yaptım ve yerin altındaki görünmeyen dünyasını da keşfetmiş oldum. Yer altındaki 29 bin metrekarelik terminal, her yıl binlerce turistin İstanbul’da ayağını ilk bastığı yer oluyor. 2024’te 164 gemi ve 400 bin yolcu ağırlayan Galataport’un bu yılki hedefi 225 gemi ve 585 bin yolcu. 

BAMBAŞKA BİR DÜNYAYA AÇILAN KAPI

Oldukça sıkı güvenlik prosedürlerini atladıktan sonra beni bekleyen MSC Fantasia gemisine adım atıyorum. Her gemi denize indirilirken baş tarafında bir şampanya şişesi kırılıyor. Gemiler kadın kabul edildiği için, bunu da bir kadın yapıyor ve o geminin vaftiz annesi sayılıyor. Bizim geminin vaftiz annesi, MSC Cruises gemilerinin bir çoğunda olduğu gibi dünyaca ünlü star Sophia Loren. 

Geminin 4 bin 363 yolcu kapasitesi ve 1637 kabini var. Yani neredeyse bir ilçe nüfusu kadar misafiri limandan limana taşıyor. Üstelik içinde 4D sinema salonları, büyük yemek ve eğlence salonları, yüzme havuzu, spor salonu gibi bir çok bölüm de var. Ancak en önemlisi ise bir casinosunun olması. Şirket yetkililerine göre, Türk yolcuların en çok rağbet ettiği alan da bu casino. Yani Türkler gemide kumar oynamayı seviyor. 

TÜRKLER İÇİN RAKI DA VAR, TÜRK KAHVESİ DE

Gemide yolculara sunulan etkinliklerden bölümleri izledikten ve yolcular için hazırlanan yemeklerden tattıktan sonra MSC Cruises Türkiye Ülke Müdürü Işın Hekimoğlu ve MSC Cruises Yönetici Direktörü Norbert Stiekema ile sohbet ediyorum. 

Işın Hekimoğlu Türk müşterileri ile özel olarak ilgilendiklerini belirterek başlıyor anlatmaya, “Türk kahvaltı tabağı, günlük Türkçe bültenler, Türk televizyon kanalları, Türkçe menüler, anonslar, Türkçe asistanlık ve hatta rakı ve Türk kahvesine kadar her detay düşünüldü. Misafirlerimizin bize olan bağlılığı, yüzde 85 oranında tekrar seyahat eden yolcu oranımıza yansıyor. Bu, sunduğumuz deneyimin en büyük göstergesi.”

İSTANBUL’DA TARİHİ YARIMADA, KUŞADASI’NDA EFES

Peki gemilerle Türkiye’ye gelen yabancılar en çok nerelerde geziyorlar. Asıl merak ettiğim konuyu soruyorum. Yani gelenler sadece gemide mi kalıyor, yoksa şehirlerimizi turluyorlar mı? Işın Hekimoğlu’nun cevabı sanki tanıdık. İstanbul’da Boğaz ve Tarihi Yarımada, Kuşadası’nda ise Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evi’ne turlar düzenleniyormuş. 

KRUVAZİYER MÜŞTERİSİ VİZEYİ DAHA KOLAY AŞIYOR

MSC Cruises Yönetici Direktörü Norbert Stiekema ile sohbetimizin ana konusu ise, Türk vatandaşlarının özellikle AB ülkeleri ile yaşadıkları vize sıkıntıları. 

Türkiye’de vize meselesinin gerçekten büyük bir problem olduğunun altını çizen Norbert Stiekema, buna rağmen kruvaziyer turlarına katılacak kişilerin vize alırken daha avantajlı olduğunu söylüyor. Vize sorunu aslında onların da işlerini engelliyor. Çünkü Norbert Stiekema’ya göre, vize sorunu yaşanmasa Türk yolcuların sayısı en az 2-3 kat artacak. Bay Nobert, kruvaziyer turlarına katılmayı düşünen Türklerin erken rezervasyon yaptırarak vize başvurusunda bulunmasının süreci olumlu etkileyeceğini de ekliyor. 

patronlardunyasi.com