Hollandalı lojistik devi Raben, Türkiye’yi bölgesel büyümenin merkezi yapacak
17 ülkede 170 deposu olan ve geçen yıl 2.2 milyar euro ciro yapan Hollanda merkezli Raben Group, haziran ayında Türkiye pazarına girdi. Grup, Türkiye’de özellikle KOBİ’lere ihracatta hızlı ve maliyet avantajlı lojistik çözümler sunmayı hedefliyor. Türkiye’de üç yıl içinde 30 milyon euro ciroya ulaşmayı planlayan Raben Group’un CEO’su Ewald Raben, “Türkiye büyüleyici bir pazar ve bizim için bölgesel büyümenin merkezi olacak. Türkiye’yi yatırım planlarımızda öncelikli pazarlardan biri” dedi.

Necla DALAN / POZNAN
Raben Group, Hollanda merkezli, 100 yıllık tecrübeye sahip bir lojistik şirketi. Grubun 17 ülkede 2 milyon metrekarelik 170 deposu, 13 bin çalışanı var. Geçen yıl 2,2 milyar euro ciro ve yılda 19,2 milyon sevkiyat kapasitesine ulaştı. Şirketin en büyük pazarı yüzde 46’lık payla Polonya. Şirketin büyüme hikayesinin temelinde de Polonya’da hayata geçirilen lojistik modeli oluşturuyor. Polonya’nın ardından ikinci büyük Pazar Almanya.
SATIN ALMAK İÇİN ŞİRKET BAKTI, SONRA KENDİ ŞİRKETİNİ KURDU
Raben, geçtiğimiz haziran ayında Türkiye pazarına da girdi. Grup yaklaşık bir yıldan fazla süre araştırma yaptı, satın almak için şirket baktı. Sektörde 20 yılı aşkın tecrübesi olan Selman Çoban’ın çabaları sayesinde Türkiye’de kendi şirketini kurmaya karar verdi.
Polonya’nın Poznan şehrinde bir grup gazeteci arkadaşımla birlikte Raben Group’un CEO’su Ewald Raben ile bir araya geldik ve Türkiye ile ilgili planlarını konuştuk.
Türkiye’ye Türki Cumhuriyetler veya Orta Doğu’ya açılmak için değil dinamik bir pazar olduğu için geldiklerini vurgulayan Ewald Raben, Avrupa genelinde kurdukları güçlü operasyonel altyapıyı ve yüksek teknolojili depolama kapasitesini, Türkiye’deki ihracatçılar için bir rekabet üstünlüğüne dönüştürmeyi ve pazarı büyütmeyi hedeflediklerini açıkladı.
“ÖNCELİKLİ PAZARLARIMIZDAN BİRİ OLARAK KONUMLANDIRDIK”
Türkiye’nin stratejik konumu sayesinde grubun lojistik ağında kilit bir rol üstleneceğini kaydeden Raben, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin demografik yapısı ve ekonomik dinamizmi büyük bir potansiyel barındırıyor. Polonya modelinde yakaladığımız büyüme başarısını, aynı disiplin ve teknolojiyle burada da yakalayabileceğimize inanıyoruz. Türkiye bizim için bir geçiş noktasının ötesinde, bölgesel büyümenin merkezi olacak. 5 milyar euro ciro hedeflediğimiz 2030 vizyonumuz doğrultusunda, Türkiye’yi yatırım planlarımızda öncelikli pazarlardan biri olarak konumlandırıyoruz.
Küresel ekonomideki dalgalanmalara rağmen Türkiye’ye güvenimiz tam. Türkiye’nin bölgesel tedarik zincirlerinde üstleneceği rolün giderek güçleneceğine inanıyoruz. Bu nedenle Türkiye’yi sadece bir operasyon merkezi olarak değil, geleceğin lojistik üssü olarak görüyoruz. Üç yıl içinde, Raben Türkiye olarak 30 milyon Euro ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye gibi büyüyen bir pazarda satın almalar değil, organik büyüme öncelikli tercihimiz.”
“ZENGEZUR TÜRKİYE’Yİ DEPOLAMA MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRECEK”
Ewald Raben, Zengezur Koridoru’na ilişkin bir soru üzerine koridor hayata geçirilebilirse lojistik uygulamasının tümden değişebileceğinin altını çizdi. Raben, şunları söyledi:
“Tamamen deniz yoluyla gelen trafiği, Türkiye üzerine de yönlendirecek. Teslimat süreleri ve maliyetler konusunda avantajlar kalıcı hale gelirse Türkiye bir depolama merkezi de olacak. İnşa edilen yeni depolar ile Türkiye, Avrupa’yı besleyen bir pazar haline dönüşecek. Bu gerçekleşirse tabii ki biz de önümüzdeki süreçte Türkiye’deki depo yatırımlarımızı daha da artıracağız.”
Raben Türkiye Genel Müdürü Selman Çoban ise Türkiye’deki operasyonlarında ilk üç yıl kara yolu parsiyel taşımacılığa odaklanacaklarını, ardından depo yatırımlarıyla entegre lojistik çözümlerini devreye alacaklarını söyledi. Çoban, “İstanbul’un ardından kısa süre içinde Bursa’da da bir ofis açtık. 2026 yılında Bursa, İzmir ve İstanbul’un Anadolu Yakası’nda depo; İzmir, Ankara ve Mersin’de yeni şube yatırımları yapmayı planlıyoruz” dedi.
“TÜRK İHRACATÇISININ AVRUPA’YA AÇILAN KAPISI OLMAK İSTİYORUZ”
Türkiye’de pazar payı rekabetinden ziyade, ihracatçının verimliliğini artırarak sektörün genel büyümesine katkı sağlamayı amaçladıklarına değinen Çoban, şöyle devam etti:
“Türk ihracatçısının Avrupa’ya açılan kapısı olmayı hedefliyoruz. Raben’in Avrupa genelinde kurduğu ağ, Türk ihracatçısına Avrupa pazarlarına doğrudan erişim imkânı sağlıyor. Türk ihracatçılarının sınır kapılarında ya da Ro-Ro terminallerinde yaşadığı sorunların olumsuz etkilerini büyük ölçüde azaltıyoruz Avrupa’daki depolarımız, ürünlerin gümrüklü olarak depolanıp hedef pazarlara hızlı biçimde sevk edilmesine olanak tanıyor.
Avrupa depolarımızdan çıkışlarda 24, 48 ve 72 saate tanımlı teslimat tarifeleri sunuyoruz. Bu tarifeler, stoğa yönelik üretim yapan firmalara büyük avantaj sağlıyor. Siparişe dayalı üretim yapan şirketler için ise palet bazlı taşıma çözümlerimiz, maliyetleri ciddi oranda düşürüyor.
myRaben platformumuz, yük, evrak ve bilgi akışını müşteriye gerçek zamanlı sunarak operasyonel şeffaflık sağlıyor. Müşterilerimize sevkiyat numarasını kendi alıcılarıyla da paylaşma imkânı sunuyoruz. Böylece alıcılar da yüklerinin nerede olduğunu gerçek zamanlı izleyebiliyor. Bugün Avrupa genelinde 300 farklı süreci ise 60 robotla yürütüyoruz.”
patronlardunyasi.com