Türkiye'de ilk! Hangi banka Çinli transfer etti?

Akbank, Türkiye'ye ilgisi giderek artan Çin firmalarına her türlü bankacılık ürün ve hizmetlerini sunmak amacıyla, Bank of China işbirliği ile bir ''Çin Masası'' kurdu.

      Akbank ile Bank of China, Türkiyede ilk kez bir banka tarafından kurulan ''Çin Masası'' için işbirliği anlaşması imzalayarak masanın tanıtımını gerçekleştirdi. Türkiye'de faaliyet gösteren, Türk şirketleriyle ortaklığı bulunan ve Türkiye'ye yatırım yapmayı planlayan Çin firmalarına hizmet vermek üzere kurulan ''Çin Masası'', Çin firmalarının Türkiye'de ilk ''kontak noktası'' olacak.

      Akbank, ''Çin Masası'' yoluyla, bu ülke ile iş yapan veya yapmak isteyen firmalara ihtiyaç duyacakları dış ticaret, yapılandırılmış finansman, hazine ürünleri, yuan işlemleri ve garanti mektupları gibi konularda bankacılık hizmeti sunacak.

      ''Çin Masası''nın açılışı nedeniyle 25 Eylül'de Sabancı Center'da yapılan törende konuşan Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Türkiye'nin dünyanın en büyük 18. ve Avrupa'nın en büyük 8. ekonomisi olduğunu, 2011 yılında Çin ile birlikte milli gelirde güçlü büyüme yakaladıklarını ve 2012 büyüme tahmininin bölgedeki ülkeler için yapılan en yüksek tahminlerden biri olduğunu belirtti.

      Binbaşgil, ekonominin çok daha sağlıklı bir büyüme kompozisyonuna doğru gittiğini ifade ederek, son global çalkantıya rağmen Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımların yükselme eğiliminde olduğunu kaydetti. Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımlarda son on senede önemli artış görüldüğüne işaret eden Binbaşgil şunları söyledi:

      ''1990'larda doğrudan yabancı yatırımlar 1 milyar dolar civarındaydı. Bu rakam 2003-2011 arası toplam 110 milyar dolara yükseldi. Mayıs 2012 itibarıyla yıllık doğrudan yabancı yatırımlar yaklaşık 13 milyar dolar olarak gerçekleşti.

      Türkiye ihracat pazarlarını da başarıyla çeşitlendiriyor. İhracat pazarlarımız Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi ülkelere doğru yöneliyor. AB'nin ihracatımız içindeki payı 2002'de yüzde 57'den 2012'de yüzde 40'a geriledi. Kuzey Afrika, Orta Doğu ve BDT üyesi ülkelere gerçekleştirilen ihracatın toplam ihracatımız içindeki payı ise aynı dönemde yüzde 19'dan yüzde 42'ye yükseldi.

      2002-2011 arasında AB ülkelerine ihracatımızdaki yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 13, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve BDT üyesi ülkelerine ise yaklaşık yüzde 24 oldu. Bizim ülke olarak Cumhuriyet'imizin 100. yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almak konusunda inancımız var.''
      
     ''Türkiye'de güçlenen, zenginleşen bir orta sınıf var. Bu çok önemli bir gelişme''
      
     Türkiye'nin hedeflerine ulaşabilmesi için güçlü bir bankacılık sisteminin olması gerektiğini ifade eden Binbaşgil, ''Türkiye'deki bankacılık sektörü dünyada örnek gösterilecek bir bankacılık sektörlerinden bir tanesidir. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim, her açıdan. Türkiye'de 2011 yılında kişi başı milli gelir yaklaşık 10.400 dolardı. 2014 yılında kişi başı milli gelir tahmini ise yaklaşık 12.400 dolar. Türkiye'de güçlenen, zenginleşen bir orta sınıf var. Bu çok önemli bir gelişme. Bu da bir şekilde bankacılık sektörünün gelişmesinde neden oluyor'' şeklinde konuştu.

      Binbaşgil, Türkiye'de genç ve yeni teknolojileri hızla benimseyen, kullanan bir nüfus olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

      ''Türkiye'de hanehalkının yüzde 65'nin evinde internet bağlantısı bulunuyor. Yaklaşık 31 milyon facebook kullanıcısı, 4 milyon twitter hesabı ve 9 milyon mobil internet kullanıcısı var. Pek çok temel bankacılık ürünlerindeki diğer ülkelere kıyasla düşük penetrasyon oranları sektörde önemli büyüme potansiyeli bulunduğuna işaret ediyor. 19 milyon bankadan yararlanmayan bankasız nüfus var. Hanehalkı borçluluğunun milli gelire oranı yüzde 17, konut kredilerinin milli gelire oranı yüzde 6, yatırım fonlarının milli gelire oranı yüzde 2,3. Bireysel emeklilik fonlarının milli gelire oranı ise yüzde 1,1.''
      
     ''İki ülke arasında 2020 yılı için 100 milyar dolarlık dış ticaret hedefi''
      
     Çinli yatırımcıların sürdürülebilir büyüme performansı gösteren Türkiye'ye ilgisinin son dönemde daha da arttığını vurgulayan Binbaşgil, ''İki ülke arasında 2020 yılı için 100 milyar dolarlık dış ticaret hedefi konması ekonomik ilişkilere büyük hız kazandırdı. Karşılıklı dış ticaret hacmi son 10 yılda 20 katına çıkarak 2011 sonu itibarıyla yaklaşık 24 milyar dolara ulaştı. Türkiye'de faaliyet gösteren Çin firmalarının ve Türk-Çin ortaklığıyla kurulan firmaların sayısı 450'ye yakın. Çin firmaları 2007-2011 arasında ülkemize 450 milyon doların üstünde yatırım yaptı. Çin firmaları Türkiye'deki büyük altyapı projelerine, enerji, bilgi teknolojileri ve madencilik gibi sektörlere yoğun ilgi gösteriyor. Türk şirketleriyle ortaklıklar kurup faaliyetlerini ve yatırımlarını büyütmeye devam ediyor'' dedi.

      2012'nin Türkiye'de Çin Kültür yılı, 2013'ün ise Çin'de Türkiye yılı olarak kutlanacağını söyleyen Binbaşgil, ''Bank of China ile yaptığımız işbirliğinin Türkiye'de Çin Kültür yılına denk gelmesi anlamlı ve güzel bir tesadüf oldu. Asya'nın bir ucunda bulunan, dünyanın 2. büyük ekonomisi Çin ile diğer ucunda yer alan 16. büyük ekonomisi Türkiye arasında muazzam bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Çin ve Türkiye 2011'de dünyanın en hızlı büyüyen ilk iki ülkesi oldu. Bunun yanında, Çin ve Türk ekonomisi önemli benzerlikler de taşıyor. Her iki ekonomi de çok dinamik ve yeni pazarlar bulma, büyüme konusunda çok başarılı. Böylesine güçlü iki ülke arasında ticaretin daha da gelişmesi bölgedeki istikrara da önemli katkı sağlayacak. Bank of China'nın Akbank'ta Türk Lirası cinsinden ve Akbank'ın Bank of China'da Yuan cinsinden hesap açtı ve işlemler her iki para cinsinden de yapılabilecek'' şeklinde konuştu.
      
     ''Akbank'ta ilk defa bir ülke masası kuruluyor'
     
     Çin'in en köklü bankası olan, Bank of China'nın Türkiye'de işbirliği için Akbank'ı tercih etmesinin bankanın itibarını, gücünü ve üstün hizmet kalitesini yansıttığına vurgulayan Binbaşgil, ''Bu işbirliği, ileride gerçekleştireceğimiz daha büyük işbirliklerinin ilk adımını oluşturuyor. Zaman içinde bu gibi işbirlikleriyle ülkemizin diğer ülkelerle olan ilişkilerinin daha da güçlenmesine, Türkiye'ye gelen yabancı firmaların ve yatırımların daha da artmasına katkı sağlamaya devam edeceğiz'' dedi.

      Çin Masası ile birlikte Akbank ve Bank of China arasındaki işbirliğinin ve ilişkilerin daha da derinleşeceğini ifade eden Binbaşgil, Akbank'ın ilk defa Çinli bir finansal kuruluşla bu tarz bir işbirliğine gittiğini belirterek şunları aktardı:

      ''Akbank'da ilk defa bir ülke masası kuruluyor. Akbank'ta bir Çin Masası açmamızın üç sebebi var. Birincisi Türk pazarına gelen Çin firmalarına yardımcı olmak ve destek sağlamak. İkincisi iki ülke arasındaki karşılıklı ticaretin ve yatırımların artmasına katkı sağlamak. Üçüncüsü de Türkiye'de faaliyet gösteren Çin firmalarına, bu firmaların ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre özelleştirilmiş finansal çözümler sunmak. Akbank ve Bank of China arasındaki bu işbirliği anlaşması Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerin daha da hızlanmasına katkı sağlayacak.''

    Çin'den bir erkek bir de kadın personel transfer etti

    Binbaşgil, Çin Masası'yla birlikte Bank of China'dan transfer ettikleri 2 personelinde bankalarında bordrolu olarak çalışacağını kaydetti. Binbaşgil, Çinli personel istihdam etmenin bankacılıkta bir ilk olduğunu vurguladı. Bir soru üzerine Binbaşgil, kendisininde Çin yemeklerini çok sevdiğinin menüye Çin yemeklerini de ekleyeceklerini kaydetti.
      
    ''Türkiye'de şube açmayı düşünüyor ve planlıyoruz''
     
     İki banka arasındaki işbirliği hakkında açıklama yapan Bank of China finansal kurumlardan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Wu Tianpeng, ''Türkiye'de Çin Masası işbirliği için Akbank'ın en iyi partner olduğunu düşünüyoruz. Hem bank of China hem de Akbank kendi ülkelerinin en önde gelen bankaları. Bu güçlü işbirliği iki bankaya da güç katarken, Çin ve Türkiye'deki şirketlere de önemli destek sağlayacak. İstanbul'da çalışacak iki çalışanımız bizim temsilcimiz olacaktır. Çin Masası Türkiye'ye atılan ilk adımdır. Çin şirketlerin Türkiye'de yatırım yapmasıyla iş ilişkilerin gelişmesi ve Türk şirketlerinin Çin'de gelip yatırım yapmasıyla ilişkilerimiz daha da gelişecektir. İş hacminde ve yatırımlarda önemli bir boyuta ulaştığında biz kesinlikle Türkiye'de şube açmayı düşünüyor ve planlıyoruz'' dedi.
      
     ''Çin Masası, Türkiye'de faaliyet gösteren Çin firmalarına kolaylık sağlayacak''
      
     Akbank uluslararası bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hülya Kefeli ise Çin'in, ''Go Global'' politikası çerçevesinde yurt dışında büyük yatırımlar yaptığına dikkati çekti. Çin'in kendine özgü ticaret anlayışı ve iş yapma dinamikleri olduğunu dile getiren Kefeli, ''Çin toplumunun iş yapma mantığını anlamadan Çin ekonomisini anlamak, dengeli, sürdürülebilir ve uzun vadeli ilişki geliştirmek çok zor. Bu noktadan yola çıkarak, iki Çinli meslektaşımızın görev yapacağı 'Çin Masası'nı kurduk. Bu sayede iki ülkenin şirketleri arasındaki lisan, kültür gibi farklılıkları ortadan kaldırarak müşterilerimizin Çin ile hızlı ve kolay bir şekilde iş yapmalarını mümkün hale getiriyoruz'' ifadelerini kullandı.

      Kefeli, Bank of China ile yapılan ''Çin Masası'' işbirliğinin Türkiye'de bir ilk olduğunu vurgulayarak, ''Açılacak masa Akbank'ın Türkiye'de faaliyet gösteren Çin firmalarına erişimini ve bu firmalara uygun koşullarda kredi ve firmaya özel yapılandırılmış dış ticaret ürünleri sunmasını kolaylaştıracak. 'Çin Masası' Bank of China'nın diğer ülkelerde başarı ile uyguladığı bir model. Dünyadaki dengeler değişiyor, uluslararası ekonominin güç ekseni Asya'ya kayıyor. Böyle bir dönemde Çin'i daha fazla tanımak, Çin firmaları ile kendi dil ve kültürlerine uygun iş ilişkilerini güçlendirmek her geçen gün daha büyük bir önem kazanıyor'' değerlendirmesinde bulundu.