İkinci el arabalar yatırım aracı olmaktan çıkacak mı?

Sevde BOĞAZLIYANLIOĞLU

Döviz kurundaki belirsizlik ve artan enflasyon insanları sürekli yatırım yapmaya teşvik ederken piyasada sıfır araç bulma problemlerinin sürmesi otomotiv piyasasının geleceği ile ilgili soru işaretlerini artırıyor.  İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel, araç satışlarının güncel durumu ve olası senaryolar hakkında Patronlar Dünyası'na bilgi verdi.

"BAYRAM ÖNCESİ HAREKETLİLİK BEKLİYORUZ"

"Piyasanın son yıllardaki sürekli artan grafiği, otomobili bir yatırım aracı haline getirdiğinden talep oldukça yüksek" diyen Ertemel, şöyle devam etti:

"Geride bıraktığımız seçim süreci öncesinde de, seçimin akabinde fiyatların artacağına dair oluşan genel kanaat de bu tabloya eklenince talep son yılların en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Ocak-Mayıs itibariyle bazı aylar yeni rekorlar kırılırken, bazı aylarda büyüme yüzde 150 seviyelerine çıktı. Seçim maratonunun hemen akabinde olduğumuz için satışlar geride bıraktığımız günlere kıyasla biraz durağan ilerliyor. Bu öngördüğümüz bir durumdu. Yaklaşan Kurban Bayramı ve henüz başlayan yaz sezonu sebebiyle satışlarda hareketliliğin kısa sürede başlayacağı kanaatindeyiz."

"ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ İKİ SENARYOYA GÖRE ŞEKİLLENECEK"

Bayram sonrasında genel durumun nasıl şekilleneceğine dair ise Ertemel, şu görüşlerini paylaştı:

"Piyasamızın seyri gerek iç gerekse dış bazı etkenlere göre şekillenecek. Dış etkilerin başında global arz problemi geliyor. 2023 yılında üretimin normalleşmeyeceği ancak geçmiş yıllara nazaran artacağını söylemek mümkün. Artan üretim, fiyatları olumlu yönde etkileyebilir özellikle  suni fiyat artışlarındaki etkiyi azaltabilir. Ülkemiz özelinde ise birden fazla ihtimal öngörmekteyiz. Eğer otomobil yatırım cazibesini korur, kur atakları yaşanır ve enflasyon etkili olursa fiyatlar hızlı artarken hem de piyasa yüksek taleple devam edecektir. Ancak yeni dönemle birlikte oluşan güven ortamının etkisi, otomobil piyasasına dair atılacak rasyonel yeni adımlar hayata geçirilerek enflasyonla mücadele aynı şekilde devam ederse fiyat artışlarındaki hız kesilecek ve artış oranları kabul edilebilir oranda olacaktır. Bu durum talebi de bir miktar düşürebilir. Ayrıca vatandaşlarımıza sunulacak başka yatırım enstrümanları daha cazip görüldüğü takdirde birikimler diğer alanlara da kayarak önümüzdeki süreçte piyasamızın suni ateşini söndürebilir.

"ÜRETİMDE NORMALLEŞME 2025'TE OLUR"

Pandeminin birçok sektörde üretimde yaşattığı aksama geride bırakılsa da otomotiv alanında etkilerinin sürdüğünü belirten Hayrettin Ertemel, "Otomotiv sektöründe modüler üretim sistemi hakim.  Yani metal bir yerde, elektronik aksamlar ya da motor farklı bir yerde üretim gerçekleşiyor. Pandemi süresince üretim bu sebeple ciddi şekilde aksadı. Bununla beraber hammadde ve lojistik problemleri de süreci etkiledi ve etkisi halen devam ediyor. Diğer yandan otomobillerin elektrik tesisatlarının bir çoğu Ukrayna’da üretilmekteydi. Rusya-Ukrayna savaşı enerji krizinin yanında üretime de mani olunca, bu üretim Çin özelinde Asya’ya kaydı.  Bu gibi durumlar neticesinde, genel olarak tüm sektörler pandemi sürecinin etkilerini geride bırakmış olmasına rağmen, otomotivde global arz sıkıntısı halen etkisini sürdürmektedir. Markalar 2023 yılı itibariyle üretimin pandemi öncesi adetlere dönmese de artacağını belirtmekteler. Üretim anlamında normalleşmenin ise en erken 2025 yılı itibariyle olacağını ön görmekteyiz. Arz sorunu çözüldüğü takdirde hem fiyatlar üzerinde hem otomobile erişim üzerindeki olumsuzluklar ortadan kalkacaktır" diye konuştu.

patronlardunyasi.com