Dolar
38,0062
0,45%
Euro
41,2247
0,29%
Sterlin
49,1459
0,08%
Bitcoin
3.319.911
0,90%
BİST-100
9.116,9
0,80%
Gram Altın
3.699,335
0,58%
Gümüş
33,13
0,28%
Faiz
53,62
0,94%

Geleceğin pazarını etkileyecek 6 trend

Gelecek 10 yılda pazarı ve şirketleri etkileyecek demografik ve sosyal trendler neler? Şirket yöneticilerinin önemle okuması gereken yeni trend akımları..

08.06.2006 18:54
Haberi paylaşın
Geleceğin pazarını etkileyecek 6 trend
16px
32px

Faruk Türkoğlu'nun yazısı

Gelecek 10 yılda pazarı ve şirketleri etkileyecek demografik ve sosyal trendleri şöyle özetlemek mümkün:

Bireyselleşme

Araştırmalar, Batı'da gençlerin başarıyı  yalnız "kendini gerçekleştirme" olarak algıladıklarını gösteriyor. 1990'dan sonra Türkiye'de de ibre bireyselleşme yönüne dönmeye başladı.

Bireyselleşme, tüketicilerin tercihlerinde daha titiz olmalarını sağlayacak. Bu trend, yeni ekonomide birebir neredeyse kişiye özel pazarlama (micro-marketing) anlayışı ile de çakışacak. Ürün yelpazesini geniş tutanlar, farklı zevk ve tercihlere göre ürünlerini farklılaştıranlar, bireyselleşmenin yarattığı talep mozaiğine daha kolay uyum sağlayabilecek.

Bugünü yaşamak

1980'e kadar Türkiye'de ailelerin başlıca amacı geleceğe hazırlıklı olmaktı. Bugünü yaşamak ihmal edilir, tüm çabalar ailenin, çocukların geleceğini kurmaya ve kurtarmaya yönelirdi. Eğitim ve gelir düzeyinin biraz yükselmesi ile ailelerin öncelik gündeminde "bugün" de "yarın" kadar önemli görülmeye başlandı. "Bugünü yaşa" (carpe diem) felsefesi, ekonomide tüketim eğilimini güçlendirirken tasarruf eğilimini zayıflatıyor. Ailede otomobilin emlak kadar önem kazanması, iç ve dış turizmin canlanması da bu eğilimin sonucu.

Kentlileşme

1950'de başlayan "büyük göç", 1970-1990 arasında iyice hızlandı. Son 10 yılda ise hızını kaybetmeye başladı. İstanbul'u örnek alarak bu trendi açıklayalım: Bu kentimizde 50 yıldır oturanların oranı 1960'ta yüzde 54'tü. Bu oran 1990'da yüzde 19'a kadar geriledi. Reklamlardan TV dizilerine,  trafikten müziğe kadar her alanda varoş damgası belirgin hale geldi. İki kuşaktır kentte oturanların oranı bu yıl yüzde 22 dolayında ama 2010'da yüzde 30'a, 2020'de yüzde 38'e yükselecek. "Yükselen değer" ve trendin gösterdiği yön kentleşme olacak. Kentleşme, daha doğrusu kentlileşme trendi, hayat tarzlarını ve tüketim kalıplarını büyük ölçüde değiştirecek.

Kadınlar ve çocuklar

21. yüzyıl, dünyada ve özellikle Türkiye'de kadınların iş hayatında "azınlık" durumundan kurtuldukları bir tarihsel dönem olacak. Geliri ve aile içindeki söz ve karar hakkı artan kadınlar, gelecek yıllarda pazarın çehresini değiştirecek. 1980'de Türkiye'de 17.5 milyon çocuk ve yine aynı sayıda 20-54 yaş arası yetişkin ve üretken nüfus vardı. 2010'da ise üretken nüfus 40 milyona çıkarken 0-14 yaş arası çocuk sayısı 18 milyona inecek. Türkçesi ile 20 yıl önce çocuk başına bir yetişkin düşerken 10 yıl sonra bir çocuk 2 yetişkinin geliri ile beslenip büyütülecek. Çocuk başınadaki hızlı artış, mal ve hizmet üretimini derinden etkileyecek.

Otomobillenme

Daralma dönemlerinde ekonomik konjonktür nedeniyle 2-3 yıl birinci vitese inen otomobil satışları, canlanma  dönemlerinde yükseliyor. Son 20 yılda otomobil parkı yılda ortalama yüzde 9 oranında arttı. Gelecek 10 yılda yıllık artış oranı yüzde 7 olsa bile 10 yıl sonra her iki aileden birinin otomobili olacak. Meksika, Brezilya ve İspanya'da yaşandığı gibi, kişi başına milli gelirin 5 bin dolara çıkmasıyla, satışların üçüncü vitese, 10 bin dolardan sonra ise dördüncü vitese yükselmesi bekleniyor. Otomobil sayısının artışı, hem otomotiv sanayiini hem de perakendecilik ve iç turizmi canlandırmaya devam edecek.

Makro-ekonomik trend