Forum İstanbul Co-Habitance 'Birlikte Yaşama Formülü' temasıyla başladı

Forum İstanbul, Co-Habitance yani 'Birlikte Yaşama Formülü' temasıyla başladı. Devlet Bakanı Mehmet Aydın, açılışta yaptığı konuşmada, güvenlik konusunda, hatta entegrasyon konusunda alınan önlemlerin büyük bir kısmının demokratik değerlere rağmen alındığını belirterek, "Elbette güvenlik bir zorunluluktur. Elbette şiddet ve terörle mücadele etmek önemlidir. Ama bu konuda demokrasiyle asla uyum içinde olmayan tedbirlerle başarılı olabilmenin hiçbir güvencesi yoktur" dedi.

'Hedef 2023' başlığıyla İstanbul Swissotel'de düzenlenen Forum İstanbul zirvesinin beşincisi toplantısının açılışında konuşan Bakan Aydın, İnsani birlikte varoluşun zaten varlık şartı olduğunu ifade ederek, "'İnsan sosyal bir varlıktır' ,'politik bir varlıktır' derken buna işaret edilmektedir. Ne varki varlık şartı olmasına rağmen birlikte varoluş, yaşama tarihinin hiç bir döneminde kolay olmamıştır" diye konuştu.

İnsanoğlunun savaşlara, katliamlara ve insan kaynaklı yüzlerce felakete rağmen yine de toplu yaşamaya mecbur olduğuna işaret eden Bakan Aydın, birlikte yaşama çabasıın bugün de sürdüğünü söyledi. Birlikte yaşama çabasının bugün de çok farklı zorluklarla ve endişelerle devam ettiğini anlatan Bakan Aydın, "Bu endişeyi Forum İstanbul'un başlığının kelime aralarında okumaktayız" dedi.

Küçülen dünyada belanın da şifanın da hızla yayıldığını ifade eden Aydın, şöyle konuştu: "Dün de güçlü olan gücünü gücü yettiğ kadar götürüyordu.Bugün de. Dün de güç düzei ahlak düzenine pek aldırmıyordu. Bugün de. Hatta bugün yakıp yıkmalar, işgal etmeler daha kolay. Bir Türk halk ozanı, 'Tüfek icad olou mertlik bozuldu' diyordu. Bugün hayata dönse kitle imha silahlarını, atom bombalarını görse kim bilir nasıl yakınırdı."

Farklılıkların değerlerin yeterli ölçüde ameli hayatta tatbik edilmediğiniden kaynaklandığını dile getiren Mehmet Aydın, bu konuda Batı'nın Doğu'dan daha başarılı olduğunu savundu. Aydın konuşmasının şöyle sürdürdü: "Ve bundan dolayıdırki batıda insan hakları rejiminin, demokrasinin güçlenerek, devam etmesi bütün dünya için öemlidir. Bunu öylemek zorundayız. Çünkü bizzat batıda demokratik değerlerin adım adım kırılgan hale gemesine şahit olmak endişe vericidir.Güvenlik konusunda, hatta entegrasyon konusunda alınan önlemlerin büyük bir kısmı demokratik değerlere rağmen alınmaktadır. Elbette güvenlik bir zorunluluktur. Elbette şiddet ve terörle mücadele etmek önemlidir. Ama bu konuda demokrasiyle asla uyum içinde olmayan tedbirlerle başarılı olabilmenin hiçbir güvencesi yoktur. 'Kültürel çoğulculuk öldü. En iyi entegrasyon zorla da olsa gerçekleşmisi gereken asimlasyondur.' diyerek barış içinde birlikte yaşamanın yolları bulunamaz."

Kamu alanında insanların kendi dillerine bile yasak getirmeyi düşünen bir anlayıştan İslamofobia'yı körüklemekten kültürcü argümanlarla yola çıkarak kültür ırkçılığına, kökten dinciliğe hatta kültür emperyalizmine göz yumarak, 'Küresel kente' birlikte varolmanın zemininin güçlendirilemeyeceğini anlatan Aydın, "Şiddetin en etkili antidotu, tedbirleri asla ihmal etmeyen, "daha çok demokrasi' dir. Bunun da sağlam çıkış noktası belilidir. Temel değerler paylaşılan değerler etrafında buluşmanın yollarını açmak ve bu değerlerle çatışmayan farklılıklara mmüsamaha göstermek" şeklinde konuştu.

Mehmet Aydın, bugün hala medeniyetler arasında var olan ortak alanların geri plana itildiği, ortaya çıkarılmış farklılıkların abartıldığı, kültürlerin, medeniyetlerin çarpışma noktasına geldiğini iddia edildiği, bir dönemden geçildiğini dile getirerek,"Biri barbarlar medeni değerlerimizi yıkmak çin kapımızdalar diyor; Öteki 'Kafirler maddi ve manevi her şeyimizi kendi menfaatleri için kullanmak amacıyla içimizdeler' diyor. Olan da medeniyete ve medeniliğe oluyo