Fenerbahçe’nin gerçek dişi kanaryası

Rahime Baş Uçar'ın röportajı/Para Dergisi

Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tek kadın yöneticisi Yasemin Merçil, taraftarın içinden gelerek kulüp yönetimine yükselmeyi başarmış bir isim. Merçil, şimdi kadın kongre üyelerini kulüpte daha etkin görev almaları için teşvik ediyor...

TÜRKİYE’DE spor deyince akla futbol geliyor. Futbolsa erkeklerle özdeşleşmiş bir spor. Futbolu oynayanların, izleyenlerin, kulüpleri yönetenlerin fotoğrafına baktığımızda bu durum net olarak görülüyor. İşte böylesine erkek egemen bir toplulukta son yıllarda Yasemin Merçil adını daha fazla duyar olduk...
Yasemin Merçil, Türkiye’nin en etkin spor kulüplerinden Fenerbahçe’nin 21 yöneticisinden biri. Üstelik kadın olmasına rağmen tribünden gelmiş bir isim. 1995 yılından bu yana deplasmanlar da dahil hiçbir maçı kaçırmıyor.

Sarı lacivert renklere tutkun olan Merçil, aynı zamanda Sarı Lacivert Derneği’nin kurucularından. Bu derneğin bir dönem başkanlığını da üstelenen Merçil, 3 yıldır da Aziz Yıldırım liderliğindeki Fenerbahçe Kulübü yönetiminde görev alıyor.

Yasemin Merçil, yönetime girdikten sonra Fenerbahçe’deki 3 bine yakın kadın kongre üyesini bir araya getirmiş. Şimdilerde altyapıdaki futbolculara danışmanlıktan ziyade annelik yapan Merçil, kadınların sinerjisini kulübe yansıtmaya çalışıyor...

Fenerbahçe sevginiz nereden geliyor?

Bütün ailem Fenerli. Ama ne babam ne de abim gençlik dönemimde beni maça götürdü. Stada gitme hevesim kendi kendine oluştu. İlk olarak üniversitedeyken maça gitmeye başladım. Van’da bir deplasman maçı vardı. Kazanırsak şampiyon olacaktık. O maça aileme haber vermeden gittim. Üniversite bittikten sonra ilk paramı kazanmaya başladığımda, 1994’te ilk kombine biletimi aldım. İlk stajyer avukatlık maaşımın büyük bölümünü de kongre üyeliği için kulübe yatırdığımı hatırlıyorum...

Birçok taraftar derneği varken neden Sarı Lacivert Derneği’ni kurdunuz?

Aslında çeşitli gruplar vardı ama bunlar başkanlık seçimlerine etki etmeye çalışan daha politize olmuş gruplardı. Biz 20 kişilik bir gruptuk. Hepimiz üniversite mezunuyduk. Sohbetlerimizde “Biz de Fenerbahçe için bir şey yapalım; kim seçilirse seçilsin destekleyelim, kulübe faydalı olalım” diyorduk. Tabii o zamanlar 1907 Derneği de vardı ama onlar daha çok patronlardan oluşuyordu. Bizim grubun yaş ortalaması 27-35’du. Daha çok profesyonel yönetici ya da uzman olarak çalışanlardan oluşuyordu. Hatta o zamanlar 1907’yi de eleştiriyorduk; “Çok patronlar, sahaya inemiyorlar. Biz sahada olmalıyız” diyorduk. Sonra da Sarı Lacivert Derneği’ni kurduk.

Sarı Lacivert Derneği’nde ne gibi görevler üstlendiniz?

Avukat olduğum için derneğin kuruluşuyla ilgilenmeye başladım. Sarı Lacivert Derneği’nin tüzüğünü ben yazdım. Tüzüğün en önemli maddelerinden biri grup oyu kullanmamaktı. O zaman bütün toplantıların tek kadın üyesi olduğum için beni 1 no’lu üye yaptılar. Kurucuları arasında olduğum derneğin yıllarca yönetiminde de yer aldım. Sarı Lacivert Derneği 1998’de kuruldu. Zaman içinde 400 üyeye ulaştık. Kulüpte 100’üncü yılın kutlandığı 2007’de arkadaşlarım beni başkan seçmeyi uygun gördü. Dernek başkanı olunca kulübün 100’üncü yıl faaliyetlerinde Ender Alkaya’yla birlikte aktif görevler üstlendim. Bu çalışmalar, dernek başkanlığım dönemindeki diyaloglarım, şubelerdeki görevlerim Başkanımın (Aziz Yıldırım) ilgisini çekmiş, beni hep takip etmiş. Yönetime davet ettiler. Tribünden gelmiş, sıradan bir Fenerbahçe taraftarıyım. Fenerbahçe için çalışmak istedim ve bunu çeşitli platformlarda yaptım. Bu da başkanımızın takdiri oldu. Ben bir spor kulübünde böyle bir mevkiye gelinebileceği konusunda umudum.

Yönetime geldikten sonra ne gibi görevler üstlendiniz?

Yedek yönetim kurulu üyesiyim. Ama bizde asil ve yedek kavramı çok farklı değil. Bütün toplantılara katılıyor, görevler alıyoruz. Taraftarın ve halkın içinden gelen biriyim. Deplasmanlara gidiyorum. Amatör şubelerle diyaloğum iyi. Özellikle de kadın şubelerinin maçlarına gitmeye çalışıyorum. Biz topluma örnek bireyler yetiştiriyoruz. Bir pilot uygulama başlattık. Futbol altyapımızdaki 13-14 yaş grubundaki 40 çocuğa danışmanlık yapıyoruz. Özel bir organizasyon yapıp çocukları, ailelerini ve hocaları bir araya getirdik. Onlarla gözlemci iki psikologumuz eşliğinde görüşmeler yaptık. Bu ufak bir yüzleşmeydi. Başarıya giden yoldaki sıkıntıları çözmeyi amaçlıyoruz. Zayıf dersleri olan çocuklara yine kadın kongre üyelerimiz içinde öğretmen olanlar ders verdiler. Örneğin bir gün çocuklarla birlikte İstinye Park’a gittik, gezdik. Ailelere ergenlik çağındaki çocukların psikolojisiyle ilgili eğitim verdik. Özellikle aileler “İlk defa bu kadar ciddiye alındığımızı hissettik” deyip memnun oldular. Çocuklarınızın donanımlı bir birey olmasını istiyoruz, bunun için çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde çocuklarımıza kariyer planlamasıyla ilgili seminer vermeyi planlıyoruz. Bu projemizle Avrupa Kulüpler Birliği’nin yeni düzenlediği bir yarışmaya da katılacağız.

Bu projenin özel bir adı var mı?

Henüz bir isim koymadık.

Fenerbahçe’nin anneleri çocuklarına sahip çıkıyor diyebilir miyiz?

Evet, öyle oldu.

Fenerbahçe, şampiyonluğu beşledi. Mutlu musunuz?

Beşinci şampiyonluğumuzu alıp beşi bir yerde yaptık. Bir spor kulübünün tüm takım sporlarında üst üste şampiyonluklar alması çok nadir rastlanan bir durum. Çok mutluyum.

Lisanslı briç oyuncusu

Yasemin Merçil, 1969 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde vergi üzerine mastır yapmış. Halen serbest avukatlık yapan Merçil, ağırlıklı olarak ticari davalara bakıyor.
Merçil’in hobileri arasında briç oynamak da var. Hatta lisanslı bir briç oyuncusu. Kadınlar kategorisinde geçen yıl takımlarda Türkiye ikincisi, bu yıl ise İstanbul üçüncüsü olmuş.

“3 bin kadın kongre üyemiz var”

Yasemin Merçil’in de önerisiyle Fenerbahçe Kulübü, bir Bayan Kongre Üyeleri Çalışma Komitesi kurdu. Fenerbahçe’de 3 bine yakın kadın kongre üyesi var. Bunlardan 150’si bu komitede aktif olarak çalışıyor. Yasemin Merçil, kadınların spor kulüplerine enerjilerini aktarmaları gerektiğine inanıyor. Merçil, Fenerbahçe’deki kadın hareketini şöyle anlatıyor:

“Ben yönetime seçildikten sonra Başkanımız Aziz Yıldırım’ın da desteğiyle bütün kadın kongre üyelerini davet ettik. Yaklaşık 3 bin kadın kongre üyemiz var. Bu toplantıya yarısına yakını katıldı ve kulüp içinde daha aktif olmaya karar verdik. Çoğu eskiden daha çok eş ve çocuk durumundan üye olmuş. Kadın kongre üyelerimizle bir çalışma komitesi oluşturduk. Bu komitede 150 üyemiz aktif olarak çalışıyor. Dünya Kadınlar Günü’nde toplu maç seyrettik. O maçta hepimiz bize ayrılan tribünde ‘şiddete kırmızı kart’ gösterdik. Bunların birçoğu maça ilk kez gelmişti. Bu yıl ilk kez kombine almak isteyenler oldu.”