Ezgi Apartmanı'nda oğlu, gelini ve torununu kaybeden Nurgül Göksu adalet arıyor

Zeynep GÜÇLÜCAN

Depremden bir ay sonra Nurgül Göksu, enkazın kaldırıldığını duydu ve oraya koştu. Enkazın önünde artık adalet için nöbet tutuyordu. İlerleyen yaşlarına rağmen annesi ve babası da ona eşlik ediyordu.

Her sabah saat 06.00’da enkaza geliyorlar ve hava kararana, iş makineleri çalışmayı bitirene kadar kesilen kolon, kiriş ve tahrip edilen perde duvarlardan bir iz, bir delil arıyordu.

40. GÜNDE KOLUNU BULDU

40. günde apartmanın altında bulunan pastanenin genişletmek için kestiği  kolonu buldu.

OĞLUNU BÜYÜK ZORLUKLARLA OKUTUP AVUKAT YAPTI

Nurgül Göksu, oğlu Ahmet Can’ı büyük zorluklarla büyüttü. Dantel işleyerek, mantı, içli köfte yapıp satarak onu hukuk fakültesinde okuttu. Ahmet Can Zabun da arkadaşları tatile giderken oto yıkamacıda, akaryakıt istasyonlarında, kırtasiyede çalışıyordu. Diplomasını aldığında anne-oğul çok mutluydular, hayallerine kavuşmuşlardı.

Ahmet Can Zabun memleketi Maraş’ta avukatlık yapıyordu, meslektaşı olan Nesibe Kaya ile evlendi. Deprem felaketinden 6 ay önce de bebekleri Asude ailenin mutluluğunu ikiye katlamıştı.

ÇEVRESİNDEKİ BİR ÇOK APARTMAN AYAKTAYDI

6 Şubat 2023 günü saat 04.17’de deprem meydana geldi. Ezgi Apartmanı saniyeler içinde yerle bir oldu. Bina pastanenin olduğu tarafa, caddenin üzerine devrildi.  Çevresindeki pek çok apartman ayakta kalmıştı.

37 CENAZE HAREKET ETMEYE BİLE VAKİT BULAMAMIŞTI

Enkazda bulunan 37 cenaze hep yataklarındaydı ve bu da binanın hemen çöktüğünü gözler önüne seriyordu.
Geçtiğimiz hafta bina ile ilgili savcı soruşturmayı tamamlayıp hazırladığı iddianameyi mahkemeye yolladı.

 
876 YIL HAPİS İSTENİYOR

Savcı bilirkişi raporunda açıkça belirttiği kolon kestikleri tespit edilen ve 65 gündür firarda olan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Peker için 876 yıl hapis istediği iddianameyi mahkemeye yolladı.
 
Aylardır çalmadık kapı yardım istemediği merci bırakmayarak adalet arayışını sürdüren anne Nurgül Göksu bugüne kadar verdiği o insan üstü mücadelesini şu sözlerle özetledi:

"9 ay önce gece yarısı bir telefon geldi; “Abla Maraş yıkıldı , herkes öldü“ diye .O günden bu yana yoldayım ,o günden bu yana yürüyorum, bir an dursam evlatlarıma son vazifemi yapamayacakmışım gibi geliyor. Yolun sonunda evlatlarım yok biliyorum , ama adalete ulaşmayı diliyorum.

İLGİLİ HABERLER

patronlardunyasi.com