Dolar
38,6009
0,17%
Euro
43,6564
0,13%
Sterlin
51,3309
0,49%
Bitcoin
3.694.544
-0,54%
BİST-100
9.167,58
0,98%
Gram Altın
4.018,933
0,26%
Gümüş
32,09
-1,12%
Faiz
48,55
0,00%

Eski genel müdür ve yönetici eşi tekneleriyle dünya turuna çıktı

İstanbul'da her ikisi de bilgisayar mühendisi olan ve üst düzey şirketlerde yöneticilik yapan Sencer ve Sema Salbaş çifti uzun zamandır dünya turu için yaptıkları hazırlıkları tamamladı ve Kadıköy'deki Fenerbahçe Marina'dan 1 Mayıs'ta "Sal" adını verdikleri 14 metre uzunluğundaki yelkenli tekneleriyle deniz tutkunlarının alkışları eşliğinde mavi sulara açıldı.

04.05.2025 09:20Güncelleme: 04.05.2025 10:54
Eski genel müdür ve yönetici eşi tekneleriyle dünya turuna çıktı
16px
32px

Sencer Salbaş ile Sema Salbaş öğrenim gördükleri Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) tanışıp birbirilerine karşı büyük sevgi duymaya başladı. Aşklarını evlilikle taçlandıran iki kız çocuğu sahibi çift, özel sektörde üst düzey görevlerde bulundu. Sencer Salbaş bir bilişim şirketinin genel müdürlüğünü yaptı.Sema Salbaş ise bir banka ve ardından bir sigorta şirketinde yöneticiydi.

Deniz tutkunu olan her ikisi de 51 yaşındaki çift, yıllar önce dünya turu yapmaya karar verdi. Tatillerini Ege ve Akdeniz kıyılarında kiraladıkları yelkenli teknelerle geçiren çift, 2 yıl önce satın aldıkları ve Sal adını verdikleri tekne ile dünya turuna çıkmak üzere 1 Mayıs'ta Kadıköy'deki Fenerbahçe Marina F13 numaralı pantondan Delphia 46 DS tekneleriyle engin maviliklere yelken açtı. Denizciler tarafından büyük bir coşkuyla uğurlanan Sencer-Sema çifti Sabah'tan Erdoğan Yapık'la paylaştı.

Dünya turu yapmayı başaran Türk denizci Sadun Boro'nun hikayesinden etkilendiğini kaydeden Sencer Salbaş, "Planımız, 5-7 yıl arasında dünya denizlerinde gezebildiğimiz kadar denizleri gezip sonra sağsalim ülkemize dönmek. Bunlar içinde Akdeniz'e kıyı olan ülkeler de var. Atlantik, Panama Kanalı geçişleri var. Pasifik'teki adalar var. Avustralya, Yeni Zelanda, Endonezya, Malezya gibi Hint Okyanusuna kıyı ülkeler var. Ordan sonra Güney Afrika'dan sonra Güney Amerika var. Kuzey Amerika'ya çıkıp Kanada'ya ulaştıktan sonra Avrupa'ya geçerek sonra tekrar Akdeniz'den Türkiye'ye ulaşmayı hedefliyoruz." dedi.

15-16 yıldan bu yana bu hayali gerçekleştirmek üzere hazırlıklarını sürdürdüklerini dile getiren Sencer Salbaş, "İstanbul Yelken Kulübü'nde ciddi eğitimler aldık. Her fırsatta çoluk çocuk bütün tatillerimizi yelkenli tekneler kiralayarak yaptık. Zaten satın alma gücümüz de yoktu, o kadar vaktimiz de. 6 yıl önce çok yakın dostlarımızla bir yelkenli aldık. 4 yıl onunla beraber Ege'de çok gezdik, tecrübe kazandık. 2 yıl önce Sal adını verdiğimiz bu teknemizi aldık ve o günden beri teknemizi bu yolculuğumuza hazırlıyoruz." şeklinde konuştu.

"ÇOK CİDDİ HAZIRLIK YAPTIK"

Hazırlık sürecine ilişkin detayları da aktaran Sencer Salbaş, "Tekneyi satın aldığımız fiyatın yüzde 40'ı kadar bir parayı tekneyi hazır hale getirmek için hazırladık. Uzun yola imkan sağlayacak, konforlu, güvenli bir yaşam için gerekli ekipmanlar hazırlandı. Hazırlığın bir parçası da sürdürelebilir sistemler kurmak. Geçen yaz 4,5 ay Yunanistan kıyıları dahil tüm Ege'yi dolaştık. Bir nevi kendimizi ve teknemizi test ettik. Bütün elektrik enerjimizi güneşten, suyumuzu da denizden elde ettik. Yelkenler baştan yapıldı, bütün halatlar yenilendi, güneş sistemleri kuruldu, su yapıcı sistemler kuruldu, elektriği depolamak için sistemler kuruldu. Çok ciddi yatırımlar yaptık." dedi.

Sencer Salbaş şöyle devam etti:

"GÜVENLİK ÇOK ÖNEMLİ"

"Güvenlik donanımları çok önemli. Teknenin yangın tüplerinin tamamının değişip elden geçmesinden tutun da EPIRB denilen sistem vardır. Bir sıkıntı olup da tekne battığı zaman uydu üzerinden bizim lokasyonumuzu ve acil durumumuzu ilgili yardım merkezine ulaştıran bir cihaz. Yada mesela MOB cihazı var. Gece seyirindesiniz mesela. Bir kişi bir şekilde denize düştü mesela. Gece karanlığında okyanusta bulma şansınız yok. MOB, can yeleğinin içine konuyor. Suya düştüğün zaman can yeleği otomatik patlıyor. Bu cihaz da otomatik aktif olup düşen insanın konumunu hem teknedeki bilgisayarlara bildiriyor hem de 5 mil etraftaki bütün gemilere bildiriyor. Güvenlik konusunda da dersimizi çalıştık. Korsanlar, hırsızlar gibi tehlikelere karşı, denizcilerin birbirilerini uyardıkları Navliy, Noforeignland ve Noonsite gibi uygulamalar var. Sosyal medyanın denizci ortamı gibi düşünün. Birbirilerine not bırakıyor. "Başımıza şurada şöyle bir şey geldi, şurada durmayın, geçmeyin" gibi uyarılar... Hava durumu modellerini de bilmeniz gerekiyor. Teknenizde canlı bir internet sistemi olmalı. Kıyı seyirlerde GSM networkü internete bağlanacağız. Ama okyanusta Starlink veya Iridium tarzı uydu sistemlerine bağlanacağız."

İMECE SEFERBERLİĞİNDEN ŞAŞKINIZ

İnsanların ilgisi karşısında büyük şaşkınlık yaşadıklarını dile getiren Salbaş çifti, "İnanılmaz bir destek yağıyor. Herkes geliyor, yardım etmek istiyor. Bir şeylerin ucundan tutuyor. Eğitimler veriyor. Bir cerrah arkadaş insan dikişini öğretti. Bir imece usulü. Kimi dalış tüpü, kimi ağırlık kemeri hediye etti, kimi salça. Bugün Çanakkale'ye vardık. Peynir getirenler, pazar alışverişi yapanlar var. Gerçekten şaşkınız. Sema Salbaş, "Gerçekten şaşkınım. Çünkü biz bu işe başlarken, ismiyle müsemma 'Sallayıp gidelim' modunda başladık. Ancak ilgi çığ gibi büyüdü. Hem destek hem insanların iyiliği. Tekrar insanlara inancım arttı. Bilmiyorum başarabilir miyiz, umarım yapabiliriz. Çok heyecanlı, çok mutlu, çok keyifliyiz." sözleriyle heyecanını dile getirdi.

An itibarıyla Ege'de Yunan adaları çevresinde olan Salbaş Ailesi, yolculuk sırasında dünyanın farklı limanlarında kızlarıyla da buluşmayı da planlıyor. Ailenin büyük kızı Sezgi, Kanada'da İmmünüloji ve Mikrobiyoloji bölümünden bu yıl mezun oldu. Küçük kızları Simge ise Marmara Üniversitesi Grafik Sanatları okuyor. İki kardeş, zaman zaman anne babalarıyla buluşup hasret giderecek.

TEKNENİN ÜÇÜNCÜ KONUĞU 'SAKİN'

Masmavi denizlerde sürecek bu macera sırasında Sencer ve Sema Salbaş çiftine 13 yaşındaki can dostları 'Sakin' de eşlik ediyor. 13 yaşındaki sevimli köpek, Kadıköylü çifte yoldaşlık yapıyor.

patronlardunyasi.com

editörün seçtikleri
İş insanı Serdar Bilgili, Manhattan'daki '125 Greenwich' gökdeleni için 350 milyon dolarlık kredi aldı
İş insanı Serdar Bilgili, Manhattan'daki '125 Greenwich' gökdeleni için 350 milyon dolarlık kredi aldı#Serdar Bilgili