Eşi ABD’li aday kim?
HÜKÜMET, MB BAŞKANLIĞI İÇİN YILMAZ'DAN ÖNCE SEZER'E EŞİ ABD'Lİ BİR İSİM ÖNERMİŞ.

Murat Sabuncu'nun yazısı
Merkez Bankası Başkanı’nın atama sürecini hâlâ tartışıyoruz. Çünkü bu atama AKP’nin hem yurtiçinde hem de dışarıda algılanmasıyla ilgili sıkıntılı bir sürecin de başlangıcıydı. Ortaya çıkan en kuvvetli algı “AKP kilit noktalara yaptığı atamalarda kendine yakın özellikle de eşinin başında türban olan isimleri tercih ediyor” oldu. Zaten AKP ile ilgili belli bir rezerv vardı. Atama süreci adeta hükümet için bir sınavdı ve sınavda başarısız oldu.
Ancak önceki gün Ankara’da iki kilit noktadaki haber kaynağımla konuşurken atama süreciyle ilgili enteresan bilgiler aldım. Bu kaynaklarımdan birisi "köşk"e yakın bir isim. Diğeri ise Merkez Bankası’ndan. İkisi de bana aynı bilgileri aktarınca yazmaya karar verdim. Biliyorsunuz hükümet bu göreve önce Al Baraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz’i atamak istemişti. Ancak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bu ismi veto etti. Peki Sezer’in şu anda Merkez Bankası Başkanlığı görevini yürüten Durmuş Yılmaz’a kadar önüne hangi isimlerin geldiğini biliyor muyuz? Ya onlar konusundaki ayrıntıları? Açıkçası ben bilmiyordum. Öğrendim.
Sezer'in önüne gelen isimler
Baştan söyleyeyim isim yazmayacağım. Çünkü şu anda değişik ve önemli yerlerde görevlerini sürdürüyorlar. Ancak biraz detay vereceğim. Öncelikle yapılan atamaya kadar Cumhurbaşkanı’na önerilen isimler arasında “başı açık eşler de var”. Burada kendi bakışımı izah edeyim. Eşe göre iş tanımına karşıyım. Her iki açıdan da. Yani eşinin başının açık ya da kapalı olması pozitif ya da negatif bir etken olmamalı diye düşünenlerdenim. Ama bu atama sürecinde öyle bir hava oldu ki sanki bütün adayların eşleri türbanlıymış gibi düşündük. Kaynağım bu arada bana bir bilgi daha aktardı: “Biliyor musun adaylardan birinin eşi de ABD’liydi. Ama AKP oradan da tutturamadı.”
Cumhurbaşkanı Sezer çok titiz bir insan. Kimilerine göre üçüncü adam. Adayları mutlaka ince eleyip sık dokumuştur. Yine de kimi zaman "muhalefet yoksunu Türkiye'de gerçek muhalefet rolü”nü oynayan Cumhurbaşkanı’nın bu tip kritik kararlarda kamuoyunu acaba biraz daha fazla bilgilendirmesi gerekli mi diye düşünmeden de edemiyorum. Tabii bir diğer sorgulanması gereken yer AKP. Acaba hükümet bu süreçte, tabii adayları rencide etmeden kriterlerini net bir şekilde ortaya koyup kamuoyuna daha fazla bilgi verseydi bu kadar sancılı günler geçirir miydik? Nereden bakarsanız bakın ülke bu süreçte yara aldı. Umarım ders de almıştır.
Referans