Ertuğrul Özkök, Hudson Nehri'ne bakan lojmanda yazar Orhan Pamuk'la komşu olan New York'un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani'yi yazdı
Ertuğrul Özkök, New York Belediye Başkanlığı seçimlerini kazanarak dünyada büyük yankı uyandıran 34 yaşındaki Zohran Mamdani'yi yazdı. Özkök, genç belediye başkanının babası Mahmood Mamdani’nin Hudson Nehri kıyısındaki lojmanlarda Türkiye'nin önemli roman yazarlarından Orhan Pamuk'la komşu olduğunu anlattı. 4 yıl süren bu komşuluk sırasında ise Zohran Mamdani henüz bir çocuktu... Mamdani Ailesi'nin hem Orhan Pamuk'la olan komşuluğunu hem de Zohran Mamdani'nin başarısını anlatan Ertuğrul Özkök'ün yazısı...

Ertuğrul ÖZKÖK
BÜTÜN DÜNYADA DEMOKRAT İNSANLARI SEVİNDİREN MÜSLÜMAN BAŞKAN, ORHAN PAMUK’UN KOMŞUSU
Amerika’da seçimin yapıldığı 4 Kasım gecesi sonuçlar gelmeden önce NBA’de oynanan Dallas Mavericks-Houston Rockets maçını izliyorum.
Alperen Şengün’ü merakla beklerken her NBA maçından önce olduğu gibi Amerikan milli marşı söyleniyor.
Bir okul korosu inançlı bir şekilde söylüyor “The Star-Spangled Banner"ı.
NERMİN ABADAN HOCAMIN BİZE OKUTTUĞU KİTABI HATIRLADIM
Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki muhteşem hocam Nermin Abadan Unat’ın bize okuttuğu "Alexis de Tocqueville"in “Amerikan Demokrasisi Üzerine” kitabında anlattığı Amerika’ydı bu.
Bu demokrasinin arkasında 17 Eylül 1787 yılında Philedelphia Kongresi'nde kabul edilmiş bir Anayasa var.
Yani 238 yıllık bir gelenek…
Tocqueville o kitabında Amerikan demokrasisinin temellerini anlatırken bir bölümü de bu demokrasiyi bekleyen tehlikeyi “Tiranlık” olarak nitelemişti.
O GECE MAÇI SEYREDERKEN KENDİ KENDİME SORMUŞTUM
Ben o maçı seyrederken, Amerika saat farkı nedeniyle tarihinin en kritik seçimlerinden birine hazırlanıyordu.
O gece Trump’ı düşünüp, kendi kendime sormuştum:
“Demokrasiden nasibini almamış bir tek adam ihtirası 238 yıllık bu geleneği yıkabilir mi?”
Cevabını dün sabaha karşı aldık.
Kendini en güçlü hissettiği bir günde, Trump’nın “Tek adamlık ihtirası” Amerikan anayasasının 238 yıllık geleneğine çarptı.

ÜÇÜNCÜ DÖNEM HAYALİ 4 KASIM GECESİ TUZLA BUZ OLDU
Dün sabahtan itibaren Amerika’da Trump’ın üçüncü dönem hayali de tuzla buz oldu.
New York seçiminin ilk ön oylaması ben New York’taken Halloween günlerinde başladı.
İnsanlar Halloween giysileri ile oy atmaya gidiyordu.
O gün kendi kendime demiştim ki:
“Kendisi hergün Halloween kostümüyle gezen Trump galiba Halloween kıyafeti giymiş genç Demokratlara fena çarpacak."
Hissiyatım beni yanıltmadı.

ZOHRAN MAMDANİ’NİN SEÇİLDİĞİ DAKİKALARDA ONUN TÜRK KOMŞUSUNU HATIRLADIM
Zohran Mamdani’nin yüzde 50’den fazla oyla New York belediye başkanı seçildiğini öğrendiğim an aklıma başka bir şey geldi.
Bundan bir süre önce bir arkadaşımdan dinlemiştim.
Orhan Pamuk Columbia Üniversitesi’nden misafir hoca olarak ders verirken, 4 yıl boyunca üniversitenin Hudson Nehri'ne bakan lojmanlarında kalıyordu.
Oradaki lojman komşularından biri de Mahmood Mamdani’ymiş...
Yani New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani’nin babası.
TÜRK YÖNETMENİNİN JÜRİ ARKADAŞI KAMA SUTRA YÖNETMENİ
Bunun İstanbul’da duyulma hikâyesi de ilginç.
İzmirli hemşehrim film yönetmeni Semih Kaplanoğlu bir süre önce Rusya’da bir film festivaline jüri üyesi olarak davet edilmiş.
Aynı jüride Hintli film yönetmeni Mira Nair de varmış.
Mira Nair, benim çok sevdiğim “Kama Sutra: Bir Aşk Hikayesi” filminin yönetmeni.
Ama karıştırmayın, bir porno filmi değil bu.
Tam aksine müthiş estetik bir sanat filmi.

MİRA NAİR SORUYOR: ORHAN PAMUK’U TANIR MISIN?
O jürinin toplantıları sırasında sohbet ederken Mira Nair, “Orhan Pamuk’u tanıyor musunuz?” diye sormuş.
Kaplanoğlu da “Siz nereden tanıyorsunuz?” diye sorunca, “Columbia Üniversitesinde kaldığımız evin komşusuydu” demiş.
Orada tanışmışlar.
Orhan Pamuk da bunu yakınlarına doğrulamış.
“Ancak Zohran Mamdani o sıralarda 10-15 yaşlarında bir çocuktu. Ortalarda dolaşıyordu“ demiş.
HUDSON NEHRİ'NE BAKAN LOJMANDAKİ KOMŞULUK
Orhan Pamuk, 2007-2010 yılları arasında Columbia Üniversitesinde “Visiting Professor” (Konuk öğretim üyesi) olarak, “Karşılaştırmalı edebiyat” ve “Ortadoğu ve Orta Asya Dilleri ve Kültürleri” dersi vermişti.
O sırada üniversitenin Hudson Nehri'ne bakan lojmanlarından birinde kalmıştı.
Önceki gün New York Belediye Başkanı seçilen Mamdani’nin babası da o lojmanlardan birinde kalıyormuş.
CADI KIYAFETİYLE MAMDANİ’YE OY VERMEYE GİDEN GENÇLER
Geçen hafta Halloween (Cadılar Bayramı) sırasında New York’taydım.
Orada şehirde nasıl bir Mamdani rüzgarının estiğini görmüştüm.
Bana 2019 yılında Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde yaptığı kampanyayı hatırlattı.
Kendi kendime, “Mamdani de bu seçimi almış” dedim.
Ön seçim başlamıştı ve bugüne kadar görülmeyen bir katılım vardı.
Özellikle gençler erken seçim için oylarını yoğun biçimde kullanıyordu.

GÜÇLÜ LİDERLER HALLOWEEN KIYAFETİNDEN NEDEN KORKAR
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’de Halloween kıyafeti giydiği için gözaltına alınan çocuklarla ilgili sözlerini okurken New York’taki o görüntüler aklıma geldi.
“Güçlü liderlerin” çocukluklarını yaşamak isteyen insanlara böyle bakmasının onlara hiçbir yarar sağlamayacağını düşünenlerdenim.
Türkiye’de “Dindar Nesil” projesinin ters tepmesinin nedeni de gençliğe bu bakıştan kaynaklanıyor.
Konserlere giden gençlere kızıyorlar, Halloween kutlayan gençlere kızıyorlar…
“ASIM’IN NESLİ” KAVRAMINI NECİP FAZIL GÖZÜYLE OKUMAK
Çünkü Mehmet Akif’in “Asım’ın Nesli” kavramını Necip Fazıl’ın ideolojik gözlüğünden okudular.
Oysa Mehmet Akif “Hem Müslüman hem ilerici” bir nesilden bahsediyordu.
O nedenle “Alnı secdeye varan” gençlerin sayısının giderek azalmasını da hâlâ anlayamıyorlar.
Amerikan gecesine döneyim.

GAZZE'Yİ ORTADOĞU’NUN OTORİTER TEK ADAMLARI DEĞİL DEMOKRAT MÜSLÜMANLAR KURTARACAK
Mamdani ABD’de en güçlü Yahudi nüfusun yaşadığı New York’ta, Gazze halkını aslanlar gibi savunarak seçildi.
Demokrat Yahudi gençlerin bile oyunu aldı.
Halloween kıyafeti ile sandığa giden gençlerin zaferi bu.
Aynı zamanda bütün Müslüman dünyada otoriter liderlere karşı çıkan Demokrat Müslümanların zaferi bu.
Bazılarımızın kızdığı, İslamofobi ile suçladığı Batı bize demokrasi dersi veriyor şimdi.
O yüzden bütün dünyanın demokrat insanları sevindi bu sonuca.
31 MART’A BENZEYEN FIRTINANIN İLK İŞARETİ: “KRAL’A HAYIR”
Önceki gece Amerika’da inanılmaz bir “Demokrat fırtınası” esti.
Bana göre bu CHP’nin 31 Mart Yerel Seçilerde estirdiği fırtınaya çok benziyordu.
Bu fırtınanın ilk işareti bundan üç hafta önce bütün Amerika’da başlayan “No King” gösterileriydi.
1400’e yakın Amerikan yerleşim yerinde insanlar “Tek adam rejimine” karşı sokaklara çıktı.
O kitlelerin sloganı “No King"di…
Yani, kral, sultan, imparator gibi kavramları reddediyorlardı.
İKİ EYALETTE MUHALİF KADIN VALİLERİN ZAFERİ
Dün sadece New York’tan gelmedi bu işaret.
Virginia gibi salıncak bir eyaletten ve New Jersey gibi Cumhuriyetçi bir eyaletten de çok güçlü birer mesaj geldi.
Üstelik Virgina ve New Jersey’de muhalif kadın adaylar vali seçildi.
Tıpkı 31 Mart seçimlerinde Manisa’nın ve Bursa’nın CHP’ye geçmesi gibi bir şeydi bu.

TRUMP’IN TEK ADAMLIK VE ÜÇÜNCÜ DÖNEM HAYALİ BİTTİ
Benim yorumum şöyle:
ABD’de 4 Kasım seçimi, “Trump’ın tek adamlık” ve “Üçüncü Dönem” hayalini söndürdü.
Dünyada yükselen “Tek adam popülizmine” karşı çok güçlü bir mesajdır bu.
238 yıllık Amerikan Anayasası ve geleneği “Tek adam” ve “Üçüncü dönem” ihtirasına dur demiştir.
Hiç kuşkusuz bu sonuç ABD’de ve dünyanın başka bölgelerinde medyaya, adalete, yargıya, sivil toplum örgütlerine de moral ve cesaret verecektir.
TÜRKİYE’DE 31 MART VE KKTC BAŞKANLIK SEÇİMLERİ İŞARETİ
Türkiye’ye gelince…
İlk mesaj 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde geldi.
İkinci işaret Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti başkanlık seçimiydi.
Bunlar 2028’in öncü işaretleridir.
Bence bu aynı zamanda “Güçlendirilmiş başkanlık rejimine” karşı da kuvvetli bir işaretti.
Şimdi o işarete Atlantik’in ötesinden de çok güçlü bir destek geldi.
Kısaca;
Dünyanın her yerinde “Seçilmiş muhalif belediye başkanları” tek adam rejimlerinin panzehiri olarak yükseliyor.
Ve bunları yargı darbeleri, fonları kesme tehditleri, seçilmiş başkanların babalarına, eşlerine, çocuklarına yapılan insafsız zulümle önlemek mümkün değil.
Zaman bize bunu gösterecek.
ORHAN PAMUK’UN LOJMAN KOMŞUSU BİZE NE ANLATIYOR
Orhan Pamuk’un lojman komşusu, Müslüman dünya için de çok kuvvetli bir işaret.
Evangelizmin yükseldiği, İslaofobi’nin arttığı söylenen bir yerde demokrasiye sımsıkı sarılmış, Ekrem İmamoğlu gibi halka dokunmayı, halkla konuşmayı bilen Müslümanların bile yolu açık.
Yeter ki dağarcıklarında ve şahsiyetlerinde güçlendirilmiş, denetimsiz başkanlık ihtirası değil, güçlendirilmiş demokrasi azmi olsun.
patronlardunyasi.com















