Erkek, akıllı kadın sevmez, işte ilişkiler ve yaşananlar

Bu yıl 'ünlüler dünyası', yine pek çok ses getiren ilişkiye ve ayrılığa sahne oldu. Özellikle ayrılık söz konusu olduğunda, tarafların birbirlerini suçlamalarına, tabiri caizse çirkinleşmelerine de şahit olduk. Haklarını yemeyelim, boşanma sürecini sessiz sedasız yürütenler de oldu. İlişki uzmanı Seda Diker, gazete ve televizyon haberlerinde yer alan bazı ilişkileri ve ayrılıkları, SABAH okurları için değerlendirdi

BURAK HAKKI - SEMA ŞİMŞEK

DURUM: Yıllardır süren evlilikleriyle, dışarıdan bakıldığında 'mükemmel ilişki' portresi çizen çift, Sema Şimşek'in bir süre önce 'ihanet' gerekçesiyle dava çamasıyla boşanma sürecine girdi. Burak Hakkı ise eşinin tazminat almak için yalan söylediğini ileri sürdü.

YORUM: "Bir ilişkide heyecan ve tutku çok öneml; tabii bir de erkekten kadına akacak olan şefkat duygusu. Gizem ve merak da hiçbir zaman bitmeyecek. Birbirimizi özgür bırakacağız, sorgulamayacağız. Çünkü o heyecanı yaşamak zorundayız. Aşk dediğimiz, bir frekans, kalpten akan bir şey... O kadar kıymetli bir şey ki, onu yakaladığın zaman bırakmaman, beslemen lazım. Ama bu çift aşkı tüketmiş gibi görünüyor. Ben, mükemmel çift diye bir şey olduğuna inanmıyorum. Kimse kimseye yarının garantisini veremez. Ve güzel olan da bu aslında. Heyecan katıyor çünkü. Aksi takdirde, yani garantici olursam, o aşkı tutamam ki orada. O zaman aşkı sevgiye dönüştürüp, büyükanneler gibi yaşamamız lazım. Ayrıca şöyle bir şey var: Kadının çok güzel olması, erkeğin aldatmasını engellemiyor. Akıllı olması daha da fena. 'Aldat beni,' diyor sanki. Erkek, kendinin yarısı kadar akıllı olan kadına daha fazla gidiyor, çünkü kendini daha fazla erkek, daha mutlu hissediyor. Akıllı kadın, erkeğini erkek gibi hissettiremiyor maalesef."

ŞAHNAZ ÇAKIRALP - PROF. DR. MURAT ÖNCEL

DURUM: Evliliklerinden çok, boşanma kararları konuşuldu. Çakıralp "Kocalık görevini yerine getiremiyor. Onun borçlarını ödedim," gibi cümleler sarf etti. Murat Öncel ise "İddialar tam bir komedi. Düğünde taktığım kolyeyle bile lüks bir araba alır," dedi.

YORUM: "Her yere çekilebilecek bir laf 'Kocalık görevini yerine getiremiyor'. Bunun ortalığa yayılması büyük saygısızlık. Reklam olduğu kesin. Fakat ben başka bir şey daha arıyorum bunun arkasında. Burada kendi suçunu örtbas etmek var, tribüne oynamak var. Bunun bir savunma mekanizması olduğunu düşünüyorum. Bizim toplumumuzda şöyle bir şey var: 'Yediğin önünde, yemediğin ardında, evlenip barklanmışsın, neden boşanıyorsun?' Evlilik bir statü ve sanki topluma bundan neden vazgeçtiğini açıklaması gerekiyor. 'Kocalık görevini yerine getiremiyor,' demek de, onu temize çıkaracak tek yolmuş gibi sanki. Ama tabii bu belden aşağı vurmak ve dikkat çekmek. Bence bu çiftin en büyük problemi para. Her ikisi de parayla sorunlu. Böyle 'çirkinleşerek' ayrılmayı çok görüyorum ben. Bunu değersizlik duygusu yaptırıyor. Çok kötü hissediyor kendisini. Reddedilmiş, terk edilmiş, aldatılmış... Bunların hepsi, korkuların yan yana gelmesi. Bunlar insana hata yaptırır. Dilin de kemiği yok... Bu şekilde cezalandırmak istiyoruz karşı tarafı. Herkese göstermek istiyoruz ki, 'Ben temizim'. Halbuki öyle değil. Hiçbir ilişki tek taraflı bozulmaz. Her iki taraf da oturacak, 'Benim sorumluluğum nedir?' diye bakacak. Bunu yapmıyoruz. Bununla yüzleşmekten kaçıyoruz, o yüzden de karşı tarafla çirkinleşiyoruz."

TAMER KARADAĞLI - ARZU BALKAN
DURUM: Tantanalı bir ayrılık sürecinden sonra tekrar flört ettikleri konuşuldu. Duygusal durumları net değil ama çocukları için görüşüyorlar.
YORUM: "Ben orada aşkın bittiğini hissediyorum. İlişkide çok yıpranmışlık var çünkü. Aşkı biraz okuyabiliyor isem, burada gerçek bir aşkın olmadığını, fakat aynı varlığa âşık olmanın, aynı duyguyu paylaşmanın getirdiği bir ortaklık olduğunu düşünüyorum; o varlık da çocukları. Çocuğa âşık ikisi de..."

DERİN MERMERCİ - CEM UZAN

DURUM: Bir süredir yurtdışında yaşayan Cem Uzan'ın Derin Mermerci'yle olan birlikteliği, en çok konuşulan ilişkilerdendi. Mermerci'nin ailesi pek onaylamasa da, beraberlikleri hâlâ sürüyor...
YORUM: "Derin Mermerci'nin Cem Uzan'da babasını aradığını düşünüyorum. Güçlü bir adamın kızı. Onu mutlu edecek erkek sayısı, iki elin parmaklarını geçmez. Uzan'la aralarında yaş farkı var. Uzan'ın kalbinin aşkla dolu, çok açık, çok sevgi dolu olduğuna inanmıyorum; kendini bile sevdiğini düşünmüyorum. O yüzden de herhangi bir kadına çok büyük aşk verir mi, bilmiyorum. Güç, para, cinsellik verebilir... Ama baba özlemini giderdiği zaman Mermerci gidebilir."

SONAY DİKKAYA - UFUK YILDIRIM

DURUM: Yıllar önce, çocuklarıyla ilgili yaşadıkları sağlık sıkıntılarıyla gündeme geldiler. Evliliklerini iki yıl önce bitirdiler. Yakın zamanda yeniden barıştılar.
YORUM: "Kriz zamanı boşanılmıyor. Kriz bittikten sonra yıpranmışlıklar ortaya çıkıyor. Kriz zamanında ortak bir hedef oluyor çünkü. Bir de artık genç çiftler fazla emek harcamıyor ilişkilerine, hemen yolları ayırmaya gidiyorlar. Kadınla erkek arasında iletişim o kadar önemli ki. Duygular, kırgınlıklar, kökteki değersizlik duyguları... Bunlar birbirine yansıyor. Fakat dillendirilmezse ve iki taraf da alınganlık gösterirse, görünmez bir duvar oluşuyor. Hâlâ âşık olsalar bile, o duvar onları birbirinden uzaklaştırıyor. Bu ilişkide aşk aslında bitmemiş ki, birbirlerine yeniden dönmüşler. Zaten arada bir şey varmış, birisi iletişimi başlatmış yeniden. O duvarı biri yıkmış yani."

İPEK TUZCUOĞLU - ENVER SELİM KURTOĞLU

DURUM: İpek Tuzcuoğlu, sevgilisi Enver Selim Kurtoğlu'nun eski nişanlısı tarafından 'Nişanlımı çaldı,' diye suçlandı. Tuzcuoğlu, eski nişanlının, kendisinin özel fotoğraflarını basına sızdırdığı iddiasıyla şikayetçi oldu.
YORUM: "Kadınlardan korkulur. Gözleri karadır, her türlü üçkağıdı yapabilirler. Eski nişanlının kıskançlıktan, zarar vermek için bu tip şeyler yapmış olabileceğini düşünüyorum. Yürüyüp gidememiş bir kadın. İpek Tuzcuoğlu hiç bulaşmamalı ve durumu bir PR'cıyla yönetmeli. Ayrıca duygusal açıdan da o kadını yok saymak gerekiyor. Eğer sen de hırçınlaşırsan, erkeğe 'O çok önemli,' mesajı vermiş oluyorsun. Erkek de 'Hakikaten önemliymiş,' deyip ona dönebilir. Erkek hep altyazı okur çünkü."

IVANA - YURDAL SERT
DURUM: Yıllardır 'zengin adam-güzel kadın' ilişkisi çerçevesinde konuşulan çift, uzun süre bunun aksini gösterecek şekilde evliliğini sürdürdü. Ancak yakın zamanda karşılıklı aldatma iddialarıyla boşanma davası açıldı. Şu sıralar barışma ihtimalleri konuşuluyor.
YORUM: "Bu çiftle ilgili hep 'Böyle bir kadın alırsa, olacağı budur,' tarzında şeyler söylendi. Eğer bu adam, bu kadını seçmişse, bunu konuşmak kimsenin hakkı değil. Artık kadına yönelik bu tür aşağılamalar bitmeli. Onların aralarındaki aşk mı, söyleyemem. Fakat belli ki Yurdal Sert bir şey bulmuş onda. Ona bağlanmış. Ve ilişkileri ilerlemiş. Evlilik kontratı, illa aşktan olmak zorunda da değil. Burada güzellikle para birbirini çekmiş. Ama bu, aşk yoktur anlamına gelmez. Sonunda Yurdal Sert, başka birileriyle sosyal flörtü biraz aşmış. Aslında evliliklerde sosyal flört yararlı. Sadece erkek yapacak diye bir şey de yok tabii. Bir de, o tarz bir çevrede para ve seks ön planda; evlilik yürütmek çok zor. Çiftlerin birbiriyle çok uyumlu olması, kalpten bir diyalog kurmaları gerekiyor. Buna uyandıkları zaman evlilikler daha güzel gidecek."

GÜLBEN ERGEN MUSTAFA ERDOĞAN
DURUM: İki taraf da, ilişkileri üzerine basına neredeyse hiç konuşmadan boşanma aşamasında...
YORUM: "Gülben Ergen çok akıllı bir kadın. Evliliğini de, boşanmasını da çok güzel yönetti. Aşk vardıysa da, sönmüş olduğunu düşünüyorum. Fakat o ilişki yönetildi. Gülben Ergen kendisini de korudu bu şekilde. Mustafa Erdoğan aldatmış ve sonra da yakalanmış olabilir. Ergen gibi bir kadın bunu bilse bile, duyulmadığı müddetçe ilişkiyi korur. Ama duyulduğu an bırakmak zorunda kalır. Öfkelenmiş de olabilir ama çok güzel yönetti meseleyi."

ALİ - AYŞE TARAN
DURUM: Magazin dünyası, bu evlilik haberiyle çalkalandı. Yaş farkı ve Ali Taran'ın boşandığı, kanser hastası merhum eşi üzerinden evlilikleri konuşuldu.
YORUM: "Bu çifti Bodrum'da gördüm. Gerçekten âşık ve uyumlu görünüyorlardı. Ali Taran'ın, sadece genç olduğu için bir kadına gideceğini sanmıyorum. Bir frekans buluşması olmuş belli ki. Özyılmazel'in deli dolu hali, evlilikten sonra biraz kırıldı. Eski eş konusuyla ilgili şunu söyleyebilirim: Eğer Taran'ın eski eşi hasta olmasaydı, derdim ki: 'Aşk bittiyse herkes özgür olmalı.' Çünkü aşk, özgürlükle var. Ama bu olayda hastalık vardı. O kadının kolaylıkla 'Hoşçakal' demesi söz konusu değildi. O yüzden bana göre çok göz önünde olmamalıydı her şey. Belki acele edilmiş bir durumdu. Bir başka insanın sağlığına, güvenlik hissine saygı duymak gerekiyor."

Sabah