Erdoğan'dan Kral onuruna yemek
ERDOĞAN, KRAL ABDULLAH ONURUNA YEMEK VERDİ. KRAL ABDULLAH, ERDOĞAN'I ÖVDÜ.

Katılım müzakerelerine başlayarak AB'ye tam üyelik yolunda tarihi bir aşamaya ulaştık. Böylece Türkiye bugün küresel yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline gelmiştir." dedi. İsrail-Filistin gerginliğinin Lübnan'a da sıçrayarak tehlikeli boyutlara ulaştığını belirten Erdoğan, 'İnsanlık bu yangına daha fazla kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır. Uluslararası toplum hiç vakit kaybetmeden harekete geçmeli.' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud onuruna Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu'nda akşam yemeği verdi. Yemekten önce Erdoğan ve Kral Abdullah Dolmabahçe Sarayı'nda bir görüşme yaptı.
Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile aynı araçla gelen Kral Abdullah'ı sarayın bahçesinde, Muayede Salonu'nun giriş kapısında sarılıp öperek karşıladı.
Dışişleri Bakanı Gül'ün de katıldığı ve basına kapalı gerçekleşen görüşme yaklaşık yarım saat sürdü. Kral Abdullah, görüşmenin ardından Başbakan Erdoğan'ın onuruna Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu'nda vereceği yemeğe geçti.
Yemekte konuşma yapan Erdoğan, Suudi Arabistan'ın 40 yıl aradan sonra ziyaret eden ilk kralı olarak Kral Abdullah ve heyetini Türkiye'de ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti. Kral Abdullah'ın ziyaretinin hızla gelişen Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerine yeni bir dinamizm kazandıracağına inandığını dile getiren Erdoğan, 'Suudi Arabistan'ı bölgede her alanda işbirliği yapabileceğimiz önemli bir ortak olarak görüyoruz.' dedi.
Türkiye'nin risk ve tehditlerin her yönüyle yoğun hissedildiği bir coğrafyanın merkezinde olduğunu belirten Erdoğan, küresel etkilere sahip pek çok çatışma noktasının Türkiye'nin yakın çevresinde yer aldığına dikkati çekti. Bölgenin çalkantılı bir dönemden geçtiğini vurgulayan Erdoğan, Irak'ta hala istikrarın sağlanamadığını söyledi.
Uyguladıkları ekonomik program sayesinde son dönemde kayda değer başarılar elde ettiklerini, güven ve istikrarı güçlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi; 'Türkiye gelişen ekonomisi, dinamik potansiyeli ve stratejik konumuyla Suudi Arabistan için güçlü bir iş ortağı olacaktır. Katılım müzakerelerine başlayarak AB'ye tam üyelik yolunda tarihi bir aşamaya ulaştık. Böylece Türkiye bugün küresel yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Suudi kardeşlerimizi de Türkiye'deki imkan ve fırsatları değerlendirmeye, ülkemize daha fazla yatırım yapmaya davet ediyoruz. Son zamanlarda turizm, müteahhitlik, sağlık ve askeri alanlardaki işbirliğimizle karşılıklı üst düzey ziyaretlerle yakalanan ivme sevindiricidir.'
Erdoğan, Irak'ın toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine, bölgesel barış ve istikrara katkı yapacak bir yönetime kavuşmasına özel önem atfettiklerini dile getirerek, şöyle devam etti; 'İsrail-Filistin gerginliği Lübnan'a da sıçrayarak tehlikeli boyutlara ulaşmış, dünya gündeminin ilk sırasına yükselmiştir. Geçen, İslam Konferansı Örgütü olarak bu meseleyi ele almak üzere Malezya'da toplandık. Akan kanın hemen durdurulması için bütün dünyaya bir kez daha seslendik. İnsanlık bu yangına daha fazla kayıtsız kalamaz, kalmamalıdır. Uluslararası toplum hiç vakit kaybetmeden harekete geçmeli ve yükselen alevlerin bütün bölgeyi sarmasına, insanlığı küresel bir yangının içine sürüklemesine izin vermemelidir. Bu, öncelikle biz bölge ülkelerinin tarihi ve insani sorumluluğudur. Türkiye olarak barışın sağlanması, bölgenin daha büyük bir istikrarsızlığa sürüklenmemesi için her türlü katkıyı yapmaya devam edeceğiz. Suudi Arabistan ile bu konulardaki yakın işbirliğimizden memnuniyet duyuyoruz. Barış ve istikrar bölge ülkelerinin ekonomik ve sosyal kalkınmasının bölge halklarının refah düzeylerinin yükseltilme