Erdoğan, yoğun bakımda olduğu haberlerine meydandan cevap verdi
Sosyal medyada yer alan "yoğun bakımda" olduğu, mitinglerinin iptal edildiği iddia edilen Başbakan Erdoğan, Burdur'da halka hitap etti..
27.02.2014 13:52 •

16px
32px
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Eski Türkiye yeniden koalisyon, kriz, kaos, gerilim, bunalım, yolsuzluk, yoksulluk, yasaklara dönüş demektir. Paralel yapı denen virüs bizim kardeşliğimizi bölmeye çalıştı. Ne diyeceğiz 30 Mart'ta ya eski Türkiye diyeceğiz ya da yeni Türkiye demeye devam edeceğiz. Onlar montajcı montajcı. Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Bunların ki yatsıya kadar sürmedi" dedi.
Sosyal medyada yer alan "yoğun bakımda" olduğu, mitinglerinin iptal edildiği iddia edilen Başbakan Erdoğan, özel uçak "ANA" uçağı ile saat 12.15'te Isparta'ya geldi.
Erdoğan'ı Isparta Süleyman Demirel Havalimanı'nda Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu, Isparta Valisi Vahdettin Özkan, Burdur Valisi Nurettin Yılmaz ile diğer ilgililer karşıladı.
Erdoğan'la birlikte eşi Emine Erdoğan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ve AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit de Isparta'ya geldi.
Isparta'dan da helikopterle Burdur Atatürk Stadı'na gelen Başbakan Erdoğan, daha sonra otobüs ile hareket etti. Stattan çıkarken partililer, otobüsü durdurarak Erdoğan'a çiçek verdi.
Erdoğan kendisine sevgi gösterilerinde bulunan partililerle tokalaştı.
Daha sonra Burdur Valiliğine doğru hareket eden Başbakan Erdoğan, yol boyunca kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamladı.
Başbakan Erdoğan, basına kapalı olarak gerçekleşen ziyarette Burdur Valisi Nurettin Yılmaz ile görüştü. Erdoğan, görüşmenin ardından valilikten ayrılarak, yaya olarak kent meydanında düzenlenecek Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitinge geçti.
Alkışlar ve sloganlar eşliğinde kürsüye gelerek, saatler öncesinde alanda toplanan ve Türk Bayrakları, AK Parti bayrakları ve Başbakan Erdoğan resimleriyle bekleyen vatandaşlara seslenmeye başlayan Erdoğan, "30 Mart seçimlerinde 77 milyon hep birlikte ülkemiz için bir tercihte bulunacağız" dedi.
Hakkındaki "yoğun bakımda" iddialarını yalanlarcasına konuşmasına başlayan Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin önemine vurgu yaptı. Erdoğan, şöyle konuştu:
"30 Martta eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir tercih yapacağız. Eski Türkiye yeniden koalisyon, kriz, kaos, gerilim, bunalım, yolsuzluk, yoksulluk, yasaklara dönüş demektir. Yeni Türkiye demek büyük Türkiye demektir, istikrar, güven demektir. Yeni Türkiye birlik, beraberlik, kardeşlik demek. Bu birliğimizi beraberliğimizi kardeşliğimizi kıskananlar var. Paralel yapı denen virüs bizim kardeşliğimizi bölmeye çalıştı. Ne diyeceğiz 30 Mart'ta ya eski Türkiye diyeceğiz ya da yeni Türkiye demeye devam edeceğiz. Onlar montajcı montajcı. Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Bunların ki yatsıya kadar sürmedi. Eski Türkiye'nin aktörleri yeniden işbaşındalar. Yeni darbe girişimlerinin peşindeler. Türkiye'ye bir kez daha ağır bir bedel, fatura ödetmek istiyorlar. Türkiye'yi yoksullaştırmak istiyorlar."
"HEMEN BİR YOĞUN BAKIMA SOKTULAR"
Sabah saatlerinde sosyal medyada çıkan "yoğun bakımda, mitingler iptal" haberlerine de tepki gösteren Başbakan Tayyip Erdoğan, "Bir tane gazete çıkmış bir tane haber yapmış, duydunuz mu? Ben yoğun bakımdaymışım. Dün MGK'daydım, hemen bir yoğun bakıma soktular beni, şimdi buradayım. Buradan da Uşak'a gidiyorum. Artık nelerden medet umuyorlar. Ya montaj, ya iftira, ya öldürecekler ya kaldıracaklar kendilerine göre. Allah'ın verdiği canı kimse, Allah'tan başka alamaz. Biz bu mücadeleyi böyle sürdüreceğim" ifadelerini kullandı.
Erdoğan ayrıca, vatandaşlara, "Sizin bu idrakiniz, bu şuurunuz, Allah'ın izniyle 30 Mart'ı Esmaların zaferi olarak bize getirecek. Hiç endişeniz olmasın, Esmaların zaferi, onların ruhu bizim aramızda evvel Allah" dedi.
"Ey hoca, eğer bir yanlışın yoksa Pensilvanya'da durma"
Başbakan Erdoğan, "Ey hoca, eğer bir yanlışın yoksa Pensilvanya'da durma" diyerek, "Senin vatanın Türkiye ise buyur Türkiye'ye, vatanına gel. Siyaset de yapacaksan çık meydanlarda siyaset yap ama bu ülkeyi karıştırma, huzurunu bozma. Ulusal güvenliğimizi tehdide yönelik birçok provakatif eylemelerin içinde bulunma" şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Okyanus ötesinden CHP'nin Hocası, bu Genel Müdür'ün eline bir montaj ses kaydı verdi. Önceki rezaletlerden ders almayan Genel Müdür, şimdi de eline tutuşturulan bu montajla işi idare etmeye çalışıyor. Çünkü bu senaryoda Hocası ona bu görevi verdi."
"Hangi ülke adına bu dinlemeleri yaptınız?"
Başbakan Erdoğan, "Savcıya soruyorum, sen hangi ülke adına bu dinlemeleri yaptın? Polise de soruyorum, tabii polis derken tüm polisleri değil bu işi yapanları kastediyorum, o dinlemeleri, ey polis sen hangi ülke adına yaptın? Benim ülkemin, Türkiye Cumhuriyeti'nin en mahrem bilgileri başka ülkelerin adına çalışan casuslar tarafından dinleniyor, servis ediliyor ve bu ülkenin savcısı, hakimi hala buna kayıtsız kalıyor" diye konuştu.
Üç yıldan fazla bir süre, Selam Örgütü adı altında Mavi Marmara şehitlerinin ailelerinin de telefonlarının dinlendiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Şu alçaklığa, ihanete bakar mısınız? Bunu niye dinlerler, soruyorum niye dinlerler? Sizden bunları dinlemenizi, takip etmenizi kim istedi? Ne adına dinlediniz? Neye hizmet etmek için dinlediniz?" dedi.
"Adam yargıda yapılanmış, polisin içinde yapılanmış"
Başbakan Erdoğan, "Şimdi CHP'nin genel müdürü ikide bir çıkıyor diyor ki, 'Sen hükümetsin kontrol et. Casusluk denilen bir olay var, ajanlık denilen bir olay var. Adam yargıda yapılanmış, polisin içinde yapılanmış. Sen diyorsun ki devletin bu resmi polisi, e bu da yargıda. Ona güvenmeyeceksin, buna güvenmeyeceksin. Gerekli müdahaleyi yaptığın zaman da o zaman kalkıp bağırıp çağırıyorsun." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin istiklalini kasetle esir almaya çalışıyor"
Başbakan Erdoğan, "CHP içinde kasetle, şantajla sonuç alabildiğini gören CHP genel müdürünün şimdi de Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, Türkiye'nin istiklalini kasetle esir almaya çalışıyor" dedi.
Sosyal medyada yer alan "yoğun bakımda" olduğu, mitinglerinin iptal edildiği iddia edilen Başbakan Erdoğan, özel uçak "ANA" uçağı ile saat 12.15'te Isparta'ya geldi.
Erdoğan'ı Isparta Süleyman Demirel Havalimanı'nda Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu, Isparta Valisi Vahdettin Özkan, Burdur Valisi Nurettin Yılmaz ile diğer ilgililer karşıladı.
Erdoğan'la birlikte eşi Emine Erdoğan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ve AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit de Isparta'ya geldi.
Isparta'dan da helikopterle Burdur Atatürk Stadı'na gelen Başbakan Erdoğan, daha sonra otobüs ile hareket etti. Stattan çıkarken partililer, otobüsü durdurarak Erdoğan'a çiçek verdi.
Erdoğan kendisine sevgi gösterilerinde bulunan partililerle tokalaştı.
Daha sonra Burdur Valiliğine doğru hareket eden Başbakan Erdoğan, yol boyunca kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları selamladı.
Başbakan Erdoğan, basına kapalı olarak gerçekleşen ziyarette Burdur Valisi Nurettin Yılmaz ile görüştü. Erdoğan, görüşmenin ardından valilikten ayrılarak, yaya olarak kent meydanında düzenlenecek Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitinge geçti.
Alkışlar ve sloganlar eşliğinde kürsüye gelerek, saatler öncesinde alanda toplanan ve Türk Bayrakları, AK Parti bayrakları ve Başbakan Erdoğan resimleriyle bekleyen vatandaşlara seslenmeye başlayan Erdoğan, "30 Mart seçimlerinde 77 milyon hep birlikte ülkemiz için bir tercihte bulunacağız" dedi.
Hakkındaki "yoğun bakımda" iddialarını yalanlarcasına konuşmasına başlayan Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin önemine vurgu yaptı. Erdoğan, şöyle konuştu:
"30 Martta eski Türkiye ile yeni Türkiye arasında bir tercih yapacağız. Eski Türkiye yeniden koalisyon, kriz, kaos, gerilim, bunalım, yolsuzluk, yoksulluk, yasaklara dönüş demektir. Yeni Türkiye demek büyük Türkiye demektir, istikrar, güven demektir. Yeni Türkiye birlik, beraberlik, kardeşlik demek. Bu birliğimizi beraberliğimizi kardeşliğimizi kıskananlar var. Paralel yapı denen virüs bizim kardeşliğimizi bölmeye çalıştı. Ne diyeceğiz 30 Mart'ta ya eski Türkiye diyeceğiz ya da yeni Türkiye demeye devam edeceğiz. Onlar montajcı montajcı. Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Bunların ki yatsıya kadar sürmedi. Eski Türkiye'nin aktörleri yeniden işbaşındalar. Yeni darbe girişimlerinin peşindeler. Türkiye'ye bir kez daha ağır bir bedel, fatura ödetmek istiyorlar. Türkiye'yi yoksullaştırmak istiyorlar."
"HEMEN BİR YOĞUN BAKIMA SOKTULAR"
Sabah saatlerinde sosyal medyada çıkan "yoğun bakımda, mitingler iptal" haberlerine de tepki gösteren Başbakan Tayyip Erdoğan, "Bir tane gazete çıkmış bir tane haber yapmış, duydunuz mu? Ben yoğun bakımdaymışım. Dün MGK'daydım, hemen bir yoğun bakıma soktular beni, şimdi buradayım. Buradan da Uşak'a gidiyorum. Artık nelerden medet umuyorlar. Ya montaj, ya iftira, ya öldürecekler ya kaldıracaklar kendilerine göre. Allah'ın verdiği canı kimse, Allah'tan başka alamaz. Biz bu mücadeleyi böyle sürdüreceğim" ifadelerini kullandı.
Erdoğan ayrıca, vatandaşlara, "Sizin bu idrakiniz, bu şuurunuz, Allah'ın izniyle 30 Mart'ı Esmaların zaferi olarak bize getirecek. Hiç endişeniz olmasın, Esmaların zaferi, onların ruhu bizim aramızda evvel Allah" dedi.
"Ey hoca, eğer bir yanlışın yoksa Pensilvanya'da durma"
Başbakan Erdoğan, "Ey hoca, eğer bir yanlışın yoksa Pensilvanya'da durma" diyerek, "Senin vatanın Türkiye ise buyur Türkiye'ye, vatanına gel. Siyaset de yapacaksan çık meydanlarda siyaset yap ama bu ülkeyi karıştırma, huzurunu bozma. Ulusal güvenliğimizi tehdide yönelik birçok provakatif eylemelerin içinde bulunma" şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Okyanus ötesinden CHP'nin Hocası, bu Genel Müdür'ün eline bir montaj ses kaydı verdi. Önceki rezaletlerden ders almayan Genel Müdür, şimdi de eline tutuşturulan bu montajla işi idare etmeye çalışıyor. Çünkü bu senaryoda Hocası ona bu görevi verdi."
"Hangi ülke adına bu dinlemeleri yaptınız?"
Başbakan Erdoğan, "Savcıya soruyorum, sen hangi ülke adına bu dinlemeleri yaptın? Polise de soruyorum, tabii polis derken tüm polisleri değil bu işi yapanları kastediyorum, o dinlemeleri, ey polis sen hangi ülke adına yaptın? Benim ülkemin, Türkiye Cumhuriyeti'nin en mahrem bilgileri başka ülkelerin adına çalışan casuslar tarafından dinleniyor, servis ediliyor ve bu ülkenin savcısı, hakimi hala buna kayıtsız kalıyor" diye konuştu.
Üç yıldan fazla bir süre, Selam Örgütü adı altında Mavi Marmara şehitlerinin ailelerinin de telefonlarının dinlendiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Şu alçaklığa, ihanete bakar mısınız? Bunu niye dinlerler, soruyorum niye dinlerler? Sizden bunları dinlemenizi, takip etmenizi kim istedi? Ne adına dinlediniz? Neye hizmet etmek için dinlediniz?" dedi.
"Adam yargıda yapılanmış, polisin içinde yapılanmış"
Başbakan Erdoğan, "Şimdi CHP'nin genel müdürü ikide bir çıkıyor diyor ki, 'Sen hükümetsin kontrol et. Casusluk denilen bir olay var, ajanlık denilen bir olay var. Adam yargıda yapılanmış, polisin içinde yapılanmış. Sen diyorsun ki devletin bu resmi polisi, e bu da yargıda. Ona güvenmeyeceksin, buna güvenmeyeceksin. Gerekli müdahaleyi yaptığın zaman da o zaman kalkıp bağırıp çağırıyorsun." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin istiklalini kasetle esir almaya çalışıyor"
Başbakan Erdoğan, "CHP içinde kasetle, şantajla sonuç alabildiğini gören CHP genel müdürünün şimdi de Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, Türkiye'nin istiklalini kasetle esir almaya çalışıyor" dedi.