Dolar
42,7099
0,23%
Euro
50,2014
0,09%
Sterlin
57,1703
-0,08%
Bitcoin
3.785.643
-3,52%
BİST-100
11.311,31
0,69%
Gram Altın
5.905,518
0,84%
Gümüş
62,04
-2,44%
Faiz
38,34
0,00%

Dünyanın dört bir yanında meydana gelen müze soygunları birer sipariş mi?

Paris’teki Louvre müzesi soygununun şokunu atlatamadan, hemen ardından yine Fransa’da ve devamında Brezilya ve en son da İngiltere’de milyonlarca dolarlık müze soygunları gerçekleştirildi. Çalıntı sanat eserleri öyle ulu orta satılamayacağına göre, bu büyük soygunların ardında sipariş veren koleksiyoncular ya da bir diğer ihtimal olarak, sigorta dolandırıcılığı mı var? Peki, Türkiye’deki müzelerin güvenliği nasıl sağlanıyor?

14.12.2025 13:08Güncelleme: 14.12.2025 13:33
Dünyanın dört bir yanında meydana gelen müze soygunları birer sipariş mi?
16px
32px

Feramuz ERDİN

Başrollerini Catherine Zeta Jones ve Sean Connery’nin paylaştığı 1999 tarihli Kurda Tuzak filminde bir müze soygunu tüm detayları ile anlatılır. Aşılması zor kapılar, karmaşık bina planları, çelik kasada saklanan eserler, çözülmesi zor şifreler; kameralar, sensörler ve hatta lazerlerle desteklenmiş bir güvenlik sistemini aşmaya çalışan soyguncuları canlandıran oyuncuların kendileri rol icabı ter dökseler de filmin temposuyla ekran başındaki izleyiciyi gerçekten gererler.

LOUVRE ŞOKU VE DİĞERLERİ

Dünyaca ünlü Paris Louvre Müzesinde 19 Ekim’de bir soygun gerçekleşmişti. Soygunda, Kraliyet mücevherlerinin sergilendiği Apollo Galerisi olarak adlandırılan bölümden "paha biçilemez" değerde 9 eser çalınmış, hırsızların kaçarken düşürdüğü değerlendirilen 3. Napolyon'un eşi İmparatoriçe Eugenie'e ait taç ise daha sonra hasarlı halde müzenin dışında bulunmuştu. Tarihi değeri olan 8 mücevherle kaçan 4 hırsızın yaptığı soygun 7 dakika sürmüştü. Soruşturma ön raporunda, müzeye güvenlik standartlarına uygun teknik donanımların sağlanmasında "sürekli" ve "önemli oranda" gecikmelerin yaşandığı ve bu durumun güvenlik açığı yarattığı belirtilmişti. Soygunun ardından Louvre Müzesi'nde sergilenen birtakım mücevherler, güvenlik amacıyla Fransa Merkez Bankasına taşınmıştı. Louvre Müzesi'nden tarihi eserlerin çalındığı soygunla bağlantılı 2 kişi 29 Ekim, 1 zanlı ise 2 Kasım'da tutuklanmıştı. Çalınan eserler ise hala kayıp.

Bu olaydan birkaç gün sonra ise Fransa’nın kuzeydoğusundaki Langres kentinde bulunan Denis Diderot Aydınlanma Evi Müzesi, büyük bir hırsızlık olayıyla sarsıldı. Müzenin 18. ve 19. yüzyıla ait koleksiyonundan yaklaşık 2 bin madeni paranın çalındığı bildirildi

Geçen hafta Brezilya'nın Sao Paulo kentindeki Biblioteca Mário de Andrade’ye düzenlenen silahlı soygunda, Fransız ressam Henri Matisse’ye ait sekiz gravür ve Brezilyalı modernist sanatçı Cândido Portinari’nin en az beş eseri çalındı. İngiltere’de Bristol Museum’da gerçekleştirilen soygunda ise Britanya İmparatorluğu ve Commonwealth koleksiyonuna ait 600’den fazla eser çalındı. Polis, olayla bağlantılı olduğu düşünülen 4 şüpheliyi arıyor.

HIRSIZLAR ESERLERİ NASIL ELDEN ÇIKARIYOR?

Aslında sanat eseri hırsızlığının engellenmesindeki en önemli unsur, bu eserlerin kolaylıkla elden çıkarılamıyor olmasıdır. Çalınan bir eserin ticareti hem satanı hem de alanı cezaevine gönderebilecek en problemli süreçtir. Polise yapılacak bir ihbar, tarafları demir parmaklıklar ardına gönderebilecektir. Hele ki Interpol veri tabanına “çalıntı” olarak işlenen bir sanat eseri artık tüm dünyada aranmaya başlanacaktır. O halde bu tür çalıntı eserlerin “güvenli” şekilde el değiştirmesi gereklidir. Bu güveni sağlayacak olan da ya bire bir tanışan insanlar ya da iyi bilinen simsarlar olmalıdır? Tüm bu gerçeklerden hareketle, özel güvenlik tedbirleri altında saklanan bir sanat eserinin rastgele çalınamayacağını, önceden bunun siparişini vermiş bir alıcının olduğunu düşünmemek için bir neden yoktur?

MÜZELER NASIL KORUNUYORLAR?

Kurda Tuzak filminin tempolu ve heyecanlı senaryosunu bir yana bırakırsak, Louvre gibi bir müzenin bile rahatlıkla soyulması ve birçok “zaten bilinen” güvenlik açığına sahip olduğunun ortaya çıkması müzelerin genel durumu hakkında bize genel bir bilgi verebilir. Temelde insan gücüne dayalı olarak alınan tedbirlerin kameralar ve sensörler gibi bir takım elektronik sistemler ve sigorta çözümleri ile destekleniyor olmasının bu müzeleri soyguna karşı dirençli yapmasını beklemek biraz iyimserlik olacaktır. Birçok müze için anahtar ve kilitlerin hala en çok kullanılan sistem olduğunu söylemek yanlış olmaz. Sıkı takip edilen bir envanter sistemi en azından “içeriden” yapılacak olan soygunları önlemekte caydırıcı bir role sahip olabilecektir.

TOPKAPI SARAYI’NDA DURUM NE?

İçinde Peygamberimize ait olduğu düşünülen Kutsal Emanetler ile Osmanlı Hanedanının yaşam tarzı ve kişisel eşyaları ile Dört Zümrütlü Hançer ve Kaşıkçı Elması gibi değerli taşların sergilendiği Topkapı Sarayı’nın çevresi yüksek duvarlar ile çevrilidir. İçeride fiziki güvenlik tedbirlerinin yanında elektronik güvenlik tedbirleri uygulanmaktadır. 1924 yılından beri Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren müze, 2019 yılında Milli Saraylar Başkanlığı’na bağlanmıştır. 1964 yılında Dört Zümrütlü Hançer’in Topkapı Sarayı’ndan çalınmasını konu eden “Topkapı” isimli bir Hollywood filmi çekilmiştir.

patronlardunyasi.com

 

benzer haberler