Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası önemli açıklamalar yapıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK'nın kendini feshettiği açıklamasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Terörsüz Türkiye hedefimize emin adımlarla yürüyoruz. Bugün kritik bir eşiği daha aştık. Terörün ve şiddetin tamamen devreden çıkmasıyla birlikte başta siyasetin demokratik kapasitesinin güçlendirilmesi olmak üzere her alanda yeni bir dönemin kapıları açılacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı, saat 16.45'te başladı. Toplantı yaklaşık 1,5 saat sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı sonrasında önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan detaylar şöyle:
"Sözlerime dün kutladığımız Anneler Günü dolayısıyla tüm annelerimizi, tüm hanım kardeşlerimi bir kez daha tebrik ederek başlamak istiyorum.
Karşılık beklemeyen bir sevginin, uçsuz bucaksız bir muhabbetin, hiç bitmeyen bir fedakarlığın ve elbette sonsuz bir şefkatin şahikası olan eli öpülesi tüm annelerimize hürmetlerimi arz ediyorum. Başta merhum validem olmak üzere ebediyete irtihal eden tüm annelere, Cenabı Allah'tan rahmet niyaz ediyor, rabbim onlardan razı olsun, mekanları inşallah cennet olsun diyorum.
Şehitlerimizin ve ve gazilerimizin gururlu, onurlu, şerefli annelerine buradan bir kez daha sabrı cemil niyaz ediyorum.
Biz topraklarına Anadolu diyen, analar yurdu diyen, ana gibi yar olmadığına inanan bir milletin mensuplarıyız. Aynı zamanda bizler cenneti annelerin ayaklarının altına sermiş bir inancın müntesipleriyiz. Tüm kalbimle söylemek isterim ki hayat mücadelesinde her daim en güçlü dayanağınız, en güvenilir sığınağımız olan muhterem annelerimizin haklarını ne yaparsak yapalım asla ödeyemeyiz. Gerek millet gerekse fert olarak annelerimize ne kadar sahip çıkarsak o kadar huzura ve felaha ereceğimizin bilinciyle çalışıyoruz.
81 vilayetimizin tamamında 783 bin kilometrekarenin her karışında güvenliğin, adaletin, özgürlüklerin ve kalkınmanın egemen olduğu bir Türkiye'yi inşa etmek için gece gündüz demeden koşturuyoruz.
Biz yolumuzu kesecekler, ayağımıza çelme takacaklar, hedeflerimizle aramıza girecekler diye yola çıkmaktan çekinen bir hükümet değiliz. Tam aksine 23 yıldır hayalleri hedeflere, hedefleri de teker teker gerçeğe dönüştüren vizyon ve irade sahibi bir kadroyuz. Böyle bir iktidarız.
Milletimize söz verip de ulaştığımız tüm hedefler gibi Türkiye yüzyılı vizyonumuzu kuvveden fiile mutlaka çıkaracağız. Yaşanan onca acının ve sıkıntının ardından daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceğin milletimizi beklediğine tüm kalbimizle inanıyoruz.
Bölgemizde ve dünyada çok kritik gelişmelerin vuku bulduğu bir dönemde yaptığımız bir kabine toplantımızı tamamladık. Toplantımızda güvenlikten dış politikaya, turizmden ekonomiye pek çok konuyu istişare ettik.
Çevremizdeki krizlerin ülkemiz ekonomisine, ticaretine, savunmasına ve güvenliğine olan etkilerini ele aldık. İnsanlık olarak son yılların en sancılı günlerini yaşadığımız bir gerçektir. Hemen her gün ya yeni bir çatışmaya, savaşa ya da gerilime uyanıyoruz. Dünyanın bir yol ayrımında olduğu her geçen gün daha net görünüyor.
İkinci cihan harbi sonrası tesis edilen küresel nizan miadını doldururken yerine neyin ikame edileceği halen gizemini koruyor.
Daha açık söylemek gerekirse insanlık bir bilinmezlik girdabına doğru hızla sürükleniyor. Türkiye büyük küçük demeden herkesi etkileyen bu kaotik iklimi en iyi yöneten ülkelerden biridir.
Salgınla mücadelede ülkemize büyük avantaj sağlayan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, belirsizlikler çağında da Türkiye'ye asimetrik imkanlar kazandırmaktadır. Yönetimde istikrarın, idarede koordinasyonun, bürokraside etkin karar almanın, siyasette güvenin, hizmette başarının simgesi olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi her olağanüstü gelişmede rüsdünü tekrar tekrar ispat etmektedir.
Sadece son toplantımızdan bu yana tüm hadiselere bakmak bile bu gerçekleri görmek için yeterlidir. Milletimizin de şu hakikati bizzat gördüğüne inanıyorum. Küresel siyaset ve ekonominin bu fırtınalı döneminde Türkiye'nin kaptan köşkü Allah'a binlerce kez hamd olsun ki liyakatli, tecrübeli ve dirayetli kadrolara emanettir. 86 milyonun istikbali güvendedir. Emin ve ehil ellerdedir. Şu an bizleri takip eden tüm vatandaşlarımın şunu bilmesini istiyorum. Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği sancılı süreç sizleri asla tedirgin etmesin, asla endişelendirmesin.
Bilhassa iş çevrelerimiz, yatırımcılarımız kesinlikle kaygıya kapılmasın. Türkiye'nin pusulası sadece aydınlık ve müreffeh ufukları gösteriyor. Küresel atmosfer ne kadar kaotik olursa olsun Allah'ın yardımıyla gemiyi güvenli limanlara mutlaka ulaştıracağız.
Nasıl 2008 krizi ülkemizi teğer geçecek dedik ve haklı çıktıysak, nasıl kumpastan teröre ve darbe girişimine pek çok musibetin üstesinden geldiysek, nasıl salgını tüm dünyanın gıpta ettiği bir başarıyla yönettiysek, nasıl hükümetimizi bölgemizdeki savaş ve çatışmalardan uzakta tuttuysak, nasıl milletimizin çıkarlarına zarar gelmesine izin vermediysek inşallah bu muhataralı süreçten de hükümet olarak yine alnımızın akıyla hatta daha da güçlenerek çıkmayı başaracağız.
Aziz milletim, değerli basın mensupları, Türkiye'nin gücü, itibarı ve kriz çözme kapasitesi giderek daha fazla kabul görmektedir. Bu hakikate son günlerde bir kez daha tanıklık ettik. Öncelikle Pakistan ile Hindistan arasında patlak veren gerilimin ateşkesle neticelendirilmesinden duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum.
Gerek Cammu Keşmir'deki menfur terör eyleminde gerekse Pakistan'a yönelik füze saldırılarında çok net bir tutum sergiledik. Kardeş Pakistan halkına desteğimizi açıkça beyan ederken çok tehlikeli boyutlara tırmanan tansiyonun düşürülmesi için de yoğun çaba harcadık.
Pakistan Başbakanı kardeşim Şahbaz Şerif'le yaptığımız telefon görüşmesi oldukça önemliydi. Pakistanlı kardeşlerimizi sabırlı, sağ duyulu ve itidalli tutumları dolayısıyla bir kez daha tebrik ediyorum.
Türkiye-İtalya 4. Hükümetlerarası Zirve toplantısı vesilesiyle 29 Nisan'da Roma'ya gerçekleştirdiğimiz siyaret verimli geçti. İkili işbirliğimizi güçlendirecek 10 belge imzaladık ve zirve bildirisini kabul ettik. Başbakan Meloni ile görüşmemizde ikili ticaretimizi 40 milyar dolara yükseltme hedefini belirledik.
3 Mayıs tarihinde biliyorsunuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeydik. Ziyaretimizde inşaatı 3 yıl içinde tamamlanan Cumhuriyet yerleşkesinin açılışını büyük bir gururla yaptık. Ardından bu sene ilk kez KKTC'de düzenlenen TEKNOFEST 2025'e iştirak ettik.
Anavatan ve garantör olarak Kıbrıs Türk halkına ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne sarsılmaz desteğimizi tekrar teyit ettik.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Dün telefon diplomasisi bakımından oldukça yoğun geçti. Önce Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron'la görüştük. Ardından da Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin'le kapsamlı bir telefon görüşmesi yaptık. Sayın Putin'le Rusya-Ukrayna arasında 3,5 yıldır devam eden ihtilafa son verilmesi dahil birçok önemli konuyu değerlendirdik.
Biraz önce de Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelenski ile görüştük. Geçtiğimiz hafta ABD Başkanı Sayın Trump'la da bu meseleyi ele almış, akan kanı durdurmak için atabileceğimiz adımları konuşmuştuk. Değerli dostum Trump'ın sıcak çatışmaları diyalog ve diplomasi yoluyla çözme iradesini biz de destekliyoruz.
Hamdolsun Türkiye barış diplomasisinde küresel ölçekte yardımı, desteği, arabuluculuğu aranan bir ülke konumuna gelmiştir. Rusya-Ukrayna krizine çözüm bulmaya Mart 2022'de çok yaklaşmıştık. Fakat savaş baronlarının müdahaleleri sebebiyle çabalarımız akim kaldı. Bunun bedelini ise maalesef en çok siviller, çocuklar ve kadınlar ödedi.
Gelinen aşamada Rusya, Ukrayna, Amerika ve Avrupa görüşmelerin yapılmasında mutabık. Tüm tarafların itimadını kazanmış yegane ülke olarak bu görüşmelere katkı vermeye hazır olduğumuzu ve ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyacağımızı tekrar dile getirdik. Son temaslarla birlikte yeni bir fırsat penceresinin açıldığını görüyoruz. İnşallah bu sefer yakalanan fırsatın heba edilmeyeceğine inanıyoruz.
ENFLASYONDA DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR
Bir yandan ülkemizin yurtdışındaki itibarını yükseltirken diğer yandan yurtiçindeki kalkınma hamlelerimize hız veriyoruz. Enflasyonda düşüş devam ediyor. Nisanda son 40 ayın en düşük seviyesine ulaştık. Dış dengede de tablo gayet olumlu. Petrol fiyatlarındaki düşüş enflasyon ve cari açıkla mücadelemize destek oluyor. İstihdam cephesinde de hamd olsun iyi gidiyoruz. Mart ayında işsizlik oranı yüzde 7,9'a geriledi. Yani 2005'ten bu yana en düşük seviyeyi gördü.
Erkeklerde bu oran yüzde 6,5 ile rekor düzeye indi. İhracat tarafında da iyi bir ivme yakaladık. Orası da hedeflerimizle uyumlu gidiyor. İhracatta son 12 aylık dönemde 265 milyar dolarla rekor kırdık. Hayat pahalılığı ve fırsatçılıkla mücadelede en küçük bir taviz vermiyoruz.
TURİZMDE 2025 YILININ İLK 3 AYINDA TÜM ZAMANLARIN İLK ÇEYREK REKORU KIRILDI
Turizm sektörümüz 2024 yılını zaten rekorlarla kapatmıştı. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre Türkiye 2024 yılında en fazla turist ağırlayan ilk 4 ülke arasına girdi. Geçen yılki ivmenin ilk çeyrekte de devam ettiğini görüyoruz. 2025'in ilk çeyreğinde 8 milyon 844 bin ziyaretçiyi ülkemizde ağırladık. Gelir olarak ise toplam 9.5 milyar dolara ulaştık. 2025 yılı ilk 3 ayı tüm zamanların ilk çeyrek rekorunu kırdığımız bir dönem oldu. Ortalama kalış 11 gün olurken 2025 yılı ilk 3 ayında gecelik harcama tüm ziyaretçiler için 99 dolara çıktı. Yabancı turist gecelik gelir ise yaklaşık yüzde 10 artışla 106 dolardan 116 dolara yükseldi. 2025 yıl sonu hedefimizi 65 milyon ziyaretçi, 64 milyar dolar turizm geliri olarak zaten ilan etmiştik. Yılın geri kalanında da inşallah hedeflerimizin üzerinde bir performans sergileyerek 2025 yılını turizmde rekorlar kırarak tamamlayacağzı.
Ancak görüyoruz ki birileri bundan rahatsız oluyor. Türkiye'nin reklamını yapmak yerine uzatılan her mikrofona kendi ülkesini kötüleyenlere cevabımızı işte bu başarılarla işte bu rekorlarla veriyoruz. Birileri istedikleri kadar kendi ülkelerini yabancılara şikayet edebilir, birileri istedikleri kadar rüzgar yapabilir. Ama kayadan koparabilecekleri sadece toz olacaktır. Biz doğru bildiğimiz yerde sapasağlam duruyoruz ve duracağız. Hep birlikte Türkiye'yi şahlandıracak, ülkemize yeni rekorlar yaşatacak, Türkiye'yi tarihi başarılarla tanıştıracağız.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNDE KRİTİK BİR EŞİĞİ DAHA AŞTIK
Terörsüz Türkiye hedefimize engelleri aşarak, ön yargıları kırarak, fitne ve nifak tuzaklarını bozarak emin adımlarla yürüyoruz. Cumhur ittifakı olarak iç cephemizi tahkim etmek amacıyla büyük bir samimiyetle hayata geçirdiğimiz terörsüz Türkiye sürecinde bugün kritik bir eşiği daha aştık.
Terör örgütü kendini feshetme ve silahları teslim etme kararı aldığını açıkladı. Alınan kararı, ülkemizin güvenliğinin, bölgemizin huzurunun, milletimizin ebedi kardeşliğinin perçinlenmesi adına önemli buluyoruz. Bu açıklamayı Kuzey Irak'la birlikte, Suriye ve Avrupa başta olmak üzere örgütün tüm uzantılarını da kapsayan bir karar olarak değerlendiriyoruz. Terörün ve şiddetin tamamen devreden çıkmasıyla birlikte başta siyasetin demokratik kapasitesinin güçlendirilmesi olmak üzere her alanda yeni bir dönemin kapıları açılacaktır.
Emperyalistlerin asırlık planları ölümcül bir darbe yiyecek, kardeşliğimize saplanan kanlı hançer inşallah ebediyen sökülüp atılacaktır. Kandan ve gözyaşından beslenenler kaybederken kazanan milletimiz ve memleketimiz olacak hatta bölgemizdeki tüm kardeşlerimiz olacaktır. Biz buna gönülden inanıyoruz.
İstihbarat teşkilatımız ve diğer birimlerimiz herhangi bir yol kazasının yaşanmaması ve verilen sözlerin tutulması için bundan sonraki süreci de çok büyük bir hassasiyetle takip edecektir.
Biz de devlet aklı ve ciddiyetiyle gereken takibi anbean yapacağız. Daha kapsamlı açıklamaları gerek şahsen gerekse yetkili arkadaşlarımız vasıtasıyla önümüzdeki günlerde kamuoyumuzla paylaşacağız.
Şunu tekrar vurgulamak isterim. Kökenlerimiz, kültürlerimiz, inançlarımız farklı olsa da hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşlarıyız. Hep barebar Türkiyeyiz. Ve biz birlikte güçlüyüz. Bu duygudaşlığı, bu kaderdaşlığı ve kardeşlik şuurunu yücelttiğimiz takdirde Allah'ın yardımıyla Türkiye'nin bileğini hiçbir güç bükemeyecektir. Burada bir zaviyet yaşanırsa o zaman da bize kimse yardım edemez. Bu hakikati hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. İktidar ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye'yi 40 yıldır kanayan bu yarasından kurtarma noktasındaki kararlılığımızı tekrar vurguluyorum. İlk günden itibaren terörsüz Türkiye çalışmalarına samimiyetle sahip çıkan ittifak ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli başta olmak üzere tüm genel başkanlara, siyasi partilere, medya mensuplarına, emeği olan herkese şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Sayın Devlet Bahçeli'ye Cumhuriyetimizin 102'nci yılına itafen kabinemize gönderdiği şanlı bayrağımızın nakşedildiği anlamlı gül buketi için ayrıca teşekkürlerimi iletiyorum.
Bundan sonra yapılacak çalışmaların şimdiye kadarkinden daha yüksek dikkat, özen, sabır ve sorumluluk gerektirdiğinin gayet farkındayız. Menzile varıncaya kadar umudu büyüten, riskleri azaltan bir anlayışla hareket etmeyi sürdüreceğiz. İlgili kurumlarımızın çalışmaları, siyaset kurumunun müsbet katkısı, aziz milletimizin de hayır duasıyla inşallah bu meseleyi artık tamamen geride bırakmayı ümit ediyoruz. Bu vesileyle vatanımızın bekası, devletimizin bölünmez bütünlüğü ve milletimizin istikbali uğrunda can veren kahraman şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Aynı kutlu mücadelede yaralanan gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Sınırlarımız içinde ve ötesinde fedakarca görev yapan tüm güvenlik güçlerimize rabbimden merhamet diliyorum. Rabbim ayaklarına taş değdirmesin, niyazında bulunuyorum. Örgütün kendini feshi ve silah bırakmasıyla artık bir daha yıllar boyunca neredeyse her gün ocaklara ateşlerin düştüğü günler geride kalmıştır. İnşallah terör yüzünden anne, eş, evlat yüreklerinin cayır cayır yandığı haberleriyle bir daha karşılaşmayacağız. Dolayısıyla bugün açıklanan kararın en büyük kazananlarından biri şehit yakınlarımız, gazilerimiz, güvenlik güçlerimiz, Diyarbakır annelerimiz, onların yavruları, tek başına bu hakikat bile verilen mücadelenin ve gelinen aşamanın hem insani hem tarihi önemini göstermeye yeterlidir.
Aynı şekilde sürecin bir diğer önemli kazananı yıllarca terör sebebiyle evlatlarını kaybeden maddi manevi nice sıkıntılara maruz kalan, evinden, yurdundan olan Kürt kardeşlerimdir. Fiilen biten terörün kalan gölgesinin de bu şekilde üzerimizden kalkmasıyla 86 milyon hep birlikte aynı ortak hayallere aynı ortak hedeflere, aynı ortak değerlere sahip bir şekilde geleceğe yürüyeceğiz. Cenabı Allah yolumuzu açık, bahtımızı açık etsin diyorum. Rabbim 86 milyonun tamamını korktuklarından emin, umduklarına nayil eylesin diyorum."
patronlardunyasi.com