Dolar
38,8042
0,10%
Euro
43,2065
-0,92%
Sterlin
51,3171
-0,63%
Bitcoin
3.983.910
0,00%
BİST-100
9.693,14
-0,55%
Gram Altın
4.062,937
-1,95%
Gümüş
33,17
1,32%
Faiz
51,81
1,29%

Ciner'e göre suçlu Bilgin

YAVUZ SEMERCİ: TURGAY CİNER'E GÖRE DİNÇ BİLGİN KÜÇÜK YATIRIMCIYI KANDIRMIŞ.

19.07.2006 00:00
Haberi paylaşın
Ciner'e göre suçlu Bilgin
16px
32px

Yavuz Semerci'nin yazısı

Açıklamanın (aşağıda detaylarına yer vereceğim) bana göre 3 ana mesajı var...
 
1) Yavuz Semerci geçmişte çalıştığı Sabah Gazetesi'nde yazdıklarını unuttu ve "gerçeği açık ve maksatlı bir şekilde" çarpıtıyor.

2) Dinç Bilgin halka açılırken küçük yatırımcıyı kandırdı. Bu bizim değil onun sorunudur. Geçmiş İle ilgimiz yok...

3) Sabah'ın isim hakkını TMSF'nin onayı, Dinç Bilgîn'în muvafakati ve dünyanın parasını ödeyerek satın aldık. İstediğimizi yaparız.
Önce Merkez Grubu'nün Dinç Bilgin'i (Bana göre büyük bir haksızlık yaparak) nasıl suçladığını okuyalım. Açıklamada şöyle deniliyor:

"Sabah Gazetesi'nin isim hakkını devletle yaptığımız anlaşma sonunda bedel ödeyerek aldık. Devir tarihinde ve ondan önce de Sabah Gazetesi'nin isim hakkı ile Sabah Yayıncılık A.Ş'nin hiçbir ilgisi bulunmamaktaydı. Esasen Sabah Gazetesi'nin yayın hayatına başladığı 1985 yılından 2005 yılına kadar Sabah Yayıncılık A.Ş sadece 2000 yılı Kasım ayı ile (Etibank'a el konulmasından 3 ay sonra Y.S) 2001 yılı Mayıs ayı arasındaki 6 aylık sürede Sabah Gazetesi'nin isim hakkına sahip olmuş; o dönemde Bilgin Yayıncılık A.S'den bedelsiz iktisap ettiği isim hakkını gene bedelsiz olarak Bilgin Yayıncılık'a iade etmiştir. Sabah Yayıncılık'ın halka açıldığı tarihte de Sabah ismine sahip olmadığı borsa ve SPK kayıtlarında açıkça bellidir.

Diplomatik dil!
"Küçük yatırımcılar Dinç Bilgin tarafından kandırılmış" demenin daha usta bir formülü bulunamazdı!

Hatırlayın. 4 gün önce size bir belge sundum. Belge, Ocak 1994 yılına ait. Dinç Bilgin adına Sabah'ın birinci sayfasından şu açıklama yapılmış: "Sayın Bilgin, yatırımcıların en küçük bir zarara uğramaması için Sabah'ın ismini süresiz olarak halka açık Sabah Yayıncılık A.Ş'ye kullandıracağını tahahhüt etmiştir. Bu husus ayrıca Borsa'ya da bildirilmiştir."

Ciner Grubu'na göre yukarıdaki ifadenin ve o tarihten sonra gazetenin künyesinde yer alan "Sabah Gazetesi'nin imtiyaz ve yayın hakkı süresiz olarak Sabah Yayıncılık A.Ş'ye aittir" cümlesinin hiçbir hukuki değeri yokmuş...

Ayrıca anlıyorum ki, Turgay Ciner, Sabah Yayıncılık'ın kontrol hissesinin yansını satın alırken de kandırılmış!

Öyle ya dünyanın parasını veriyorsunuz; ortak olduğunuz şirket, Sabah Gazetesi'nin isim hakkına (veya süresiz kullanımına) sahip değil.

Ciner gibi sıfırdan gelen bir işadamı bu kadar önemli bir ayrıntıyı milyonlarca dolar verirken atlar mı?

Birlikte hareket
Açıklamaya dönelim:

"Sabah Gazetesi'nin isim hakkına TMSF ve Bilgin Yayıncılık ile varılan anlaşma gereği sahip olduk. Ondan önceki süreçlerle bizim bir ilgimiz yoktur."

Anlaşıldığı kadarıyla Merkez Grubu, Sabah Yayıncılık'ın (küçük yatırımcıların haricindeki) iki ana ortağından biri olma gerçeğini unutuyor. Ve "varsa bir suç Dinç Bilgin'e aittir" yaklaşımını sergiliyor. Halbuki hepimiz biliyoruz ki, son 4 yılda isim hakkı konusunda alınan kararların içinde, Sabah Yayıncılık A.Ş'nin ana ortağı olan Merkez Grubu da vardı. Nihayetinde isim hakkını satan ve alan da Sabah Yayıncılık'ın iki ana ve eşit ortağı.

Borsa bu mu?
Düşünün Türkiye'de Ford Otosan'a veya Pınar Süt'e ortaksınız. Bir bakıyorsunuz, başka bir firma Ford ismiyle otomobil üretiyor.