'Çin'e pamuk ipliği ihrac ediyoruz'
ABDÜLKADİR KONUKOĞLU; 250 MİLYON DOLAR YATIRDIK, ŞİMDİ ÇİN'E MAL SATIYORUZ.

Anadolu Girişimci İşadamları Derneği (AGİD) tarafından HiltonSA otelinde düzenlenen 1.Match "Eşleştirme" toplantısına katılan tekstilin duayenlerinden Abdulkadir Konukoğlu, genç girimcilere deneyimlerini anlattı. Konukoğlu, Türkiye'nin tekstilde kabuk değiştirdiğini buna da kendilerinin uyduğunu söyledi. Konukoğlu, 250 milyon dolarlık yenileme yatırımları ile Çin'e bile pamuk ipliği ihracatı yaptıklarını söyledi. Bazı işadamlarının yakındığına dikkat çeken Konukoğlu, "Tekstil fakir ülkelerin mesleği. Türkiye artık kabuk değiştiriyor. Buna uymalıyız. Bazı arkadaşlarımız yakınmasın. Sorunun çoğu bizde. Bir zamanlar İngiltere tekstilin kralıydı. İngiliz kumaşı tüm dünyada ün salmıştı. Daha sonra sömürgelerini kaybettikçe ucuz pamuk bulamaz oldu ve tekstil Fransa'ya kaydı. 1960'lı yıllarda Fransa'da sömürgelerini kaybetmeye başlayınca onlar da ucuz pamuk bulamaz oldu ve tekstil İtalya'ya kaydı. İtalya 1970'den sonra ele geçirdiği tekstildeki üstünlüğü halen devam ediyor. Türkiye'de tekstilde çok güzel üretim yapıyor. Türkiye'de tekstil bitmez. Çünkü Pamuk Türkiye'de üretiliyor." dedi.
GAP'ın tamamının sulamaya açılmasıyla pamuk üretiminin artacağını ve bu üretimin bir milyon 200 ton ile bir milyon 400 bin tona ulaşabileceğini belirten Konukoğlu, "Bu da bize yeter. Çin'in pamuklu üretimi azalacak. Çünkü bu ülkenin ekonomik refahı yükseldikçe ihracatçı olmaktan çıkacak. 15 yıl önce Rusya'nın durumu ne ise şimdi de Çin öyle. 15 Yıl önce Ruslar ne buluyorlarsa hırsızladıklarını dahi satıyorlardı. Şimdi de Çin ne buluyorsa satıyor. Ancak demokrasiye geçerlerse 10 yıl sonra her Çinli'nin bir atlet, bir kilot ve bir de gömlek giydiğini düşünecek olursak ürettikleri kendine yetmeyecek. Şu anda Çin'in belirli bölgelerinde ücretler 100 dolara kadar yükseldi. Şu anda biz Çin'e pamuk ipliği satıyoruz. Fakir insanlar pamuklu ürün giyemeyecek. Elyaf giyecek. Ancak bugün pamuk elyaftan daha ucuz. Bu değişecek." diye konuştu.
Abdulkadir Konukoğlu, tekstilin grup içindeki üretim payını yüzde 99'dan 1996'dan sonra yüzde 55'e gerilediğine dikkat çekerek, "Kahramanmaraş'a 250 milyon dolarlık çimento fabrikası kuruyoruz. Bu çimento fabrikasında günlük 7 bin 500 ton klinger çimento üretilecek. Bu arada başta Yedigöze baraj inşaatı dahil olmak üzere enerji yatırımlarına yöneliyoruz. Nehirleri gezdikce gördüm ki sular akıyor biz bakıyoruz. Bunun için enerji yatırımlarına önem veriyoruz. Krizde tüm paralar bitti, yastık altı falan da yok. Dolar ve avro krizi çıkmaz. Devlet kara delikleri kapadı, merkez bankası para doldu, enflasyon yüzde 10'unun altına geriledi. Vergiler yüzde 20'ye çekilince ve devlet bazı mevzuatları düzenleyince yabancı sermaye akmaya başladı. Eğer bir de yatırım indirimleri kaldırılmasa daha çok güzel şeyler olurdu." şeklinde konuştu.
Konukoğlu, grup olarak bugüne kadar geldikleri süreci anlattı. Grubun 4-5 ayrı prensibi bulunduğuna işaret ederek bu kurları şöyle anlattı: "Bizim 3-4 kuralımız var. Bunlardan birincisi merhum babamdan kalan işin hilesi dürüst olmak prensibidir. Bu bugünkü anlamda kaliteli mal üreterek marka olmak. İkinci prensibimiz hırslı olmak ve çok çalışmak. Günde 14 saat çalışıyoruz. Niye bir Sabancı ve Koç olamıyoruz diye hayıflanıyoruz ancak geriye de bakarak mutlu oluyoruz. Büyümek için mutlaka hırslı olmalıyız. Üçüncü prensibimiz yılmamak ve paniğe kapılmamak. Bunun için bir işçinin bile fikrini sorarız. Çünkü insan büyüdükçe yalnızlaşır. Yalnızlaşmamak için işçiye, ustaya ve en alttaki adamın fikri çok önemli. İşadamları, siyasetçiler ve yüksek insanları, etrafındakilerin yüzünden bazen aşağıyı göremeyebilir. Dördüncü prensibimiz, hukuka, devlete ve millete saygılı olmak. Beşinci ise hukukun el verdiği ölçüde kazandığımızı milletle beraber paylaşıyoruz. Her yıl 35 bin insana yardım ediyoruz."
Aile şirketlerinin kurumsallaşmasına dönük bilgi de vere