Çiğ köfteden marka çıkardı
2004 yılında Şişli de bir dükkanda başlayan Komagene Etsiz Çiğ Köfte, bugün Türkiye genelinde, 25 şehirde ve 120 bayisiyle Ülkemizin önemli markalarından biri olmuştur.

2004 yılında Şişli de bir dükkanda başlayan Komagene Etsiz Çiğ Köfte, bugün Türkiye genelinde, 25 şehirde ve 120 bayisiyle Ülkemizin önemli markalarından biri olmuştur. Markanın yeni sahibi YÖRPAŞ AŞ ile gıda alanında marka sayısı 10'a yaklaştı.
Markanın yeni sahibi YÖRPAŞ AŞ Genel Müdürü Çetin Tekdemir’le bu başarı hikayesini konuştuk.
– Nedir bu Komagene. Öncelikle bu ismin hikayesini bizimle paylaşır mısınız ?
CT – Komagene bir medeniyetin adıdır. MS 80 li yıllarda son bulmuş bir medeniyet.
Bugünkü Adıyaman civarında kurulmuş bir Krallıktır. 300 yıldan fazla bir süre savaşmadan barış içinde yaşamış tek bir medeniyettir. Çiğ köfte de yaygın olarak bu coğrafyada tüketilmektedir. Ama geçmişi Komagenenin geçmişinden de geriye yani MÖ 2 000 li yıllara dayanır. Bundan dolayı kültür mirasımızı geleneksel lezzetlerle buluşturma adına markamız Komagene olarak doğdu.
– Siz Komagene markasını sonradan satın alarak gıda sektörüne girdiniz. Size bu alanda cazip gelen şey neydi ?
CT – Yiyecek ve içecek sektörü doğru iş yaptığınız müddetçe cazip bir alan. Ayrıca bu alan çok geniş. Karlılık ve süreklilik var. Bizin ana faaliyet alanımız bilişim iken, son 4 yılda Oto Kiralama ve Filo Yönetimi, Sigorta, Telekom, Maden, Lojistik, Dış Ticaret, Mümessillik gibi alanlarda da faaliyetlere girdik. 1 tanesi yurtdışında olmak üzere 8 şirketimiz var.
Fakat YÖRPAŞ’ı kurup, Komagene arkasını da aldıktan sonra 4 ana faaliyete odaklanmaya karar verdik. Zamanımız, enerjimiz ve ortaklık yapımız da bunu gerektiriyor. Biz Komageneyi devraldıktan sonar ciddi bir yeniden yapılanmaya gittik. Bir hesaba göre 500 den fazla işgücünü ekonomide, iş hayatında tuttuk. Yani yüzlerce ailenin işsiz veya mağdur olmamasına vesile olduk. Bununla birlikte de yeni istihdamlar oluşturarak, piyasaların en kötü olduğu bir dönemi büyüme ile kapattık.
– Komageneyi diğer markalardan farklı kılan nedir ?
CT - Komagene, % 100 doğal malzemelerle hazırlanır. Özel formüllü etsiz çiğ köftesi ile, orjinal lezzeti sağlıklı bir ortamda sunmayı başardık. Formülü ve lezzet sırrı bize aittir. Adıyaman bölgesine has özel karışım ve baharatlarla üretim gerçekleştiriyoruz. Komagene etsiz çiğ köftelerinde etten daha pahalı ve sahip olduğu besin değerleriyle de oldukça zengin olan ceviz, badem, fındık ve fıstık kullanıyoruz. Komagene ürünlerinde süprizlere yer yoktur. Kullandığımız bütün malzemelerde daima en iyisi tercih ediyoruz. Deneyimli ve nitelikli insan kaynaklarıyla üretim gerçekleştirmekteyiz. Aynı şekilde bunun lojistiğini, pazarlamasını, müşteri hizmetlerini de başarılı bir şekilde yönetmekteyiz.
– Neden etsiz çiğ köfte bu kadar rağbet gördü ?
CT - Etli Çiğ köftenin birçok açıdan sakıncaları vardır. Hemen tüketilmesi gerekir. Çok hızlı bakteri üretmektedir. Ürün kalitesi, hijyen koşulları ve güvenilir et kullanılması oldukça önemlidir. Ticari olarak üretilmesi, dağıtımı ve servisi imkansızdır. Çiğ etle yapılan etli çiğ köfteler, doğru şartlar yerine getirilmediğinde zararlı bakteriler üretmekte ve insan sağlığı için tehlike oluşturmaktadır. Sağlık açısından da yasal olarak da nakliyesi, servisi, saklanma koşulları oldukça zordur. Etsiz Çiğ Köfte bu ihtiyaçtan doğmuştur. Tüm mevzuatlara da uygundur. AB mevzuatı açısından da oldukça avantajlıdır. Diyet beslenmeye de uygundur. Bu konuda da bir takım çalışmalarımız olacaktır.
– Bu arada ürün ve hizmet yelpazenizde her geçen gün artıyor
CT – Komagene mutfağının ana ürünleri; Çiğ köfte, İçli Köfte ve Kadayıf Dolmasıdır. Bugün bu ürün yelpazemize, Zeytinyağlı Meze Grubu, Sütlü Tatlılar, Geleneksel şerbetlerimiz gibi alternatif ve tamamlayıcı ürünler de dahil edilmiştir. Halen bu yelpaze genişleyerek devam etmektedir.
– Bu büyümenin ve popülaritenin sırrı sizce nedir ?
CT – Bence çiğ köfte enteresan bir yiyecek. Hele ilk yapılışının Hz İbrahim dönemine dayandırılması ilginç bir gizem barındırıyor. Ama gerçek olan bir şey var ki, kültürümüzde sıra geceleriyle başlayan, kırsaldan şehirleşmeye geçerken de popüler kültürün medya üzerinden keşfettiği bir ürünümüzdür çiğ köfte. Bu kadar sevilip ve tutulmasında bir takım sanatçılarımızın da önemli katkıları olmuştur. Bunlar netice de sosyolojik hadiseler. Her birinin de bilimsel temelleri vardır.
– Yani yerel bir kültür iken popüler kültürün bir parçası olmak.
CT – Yakın zamana kadar lahmacunla dalga geçen insanlarımız bugün en az pizza kadar hatta ondan daha fazla lahmacun tüketiyor. Sonra bu yiyeceklerimizin bir şölen değeri vardır. Sıra geceleri ile başlaması ve bugün de metropol hayatında bir araya gelmenin birlikte bir şeyler yemenin ve paylaşmanın ortak paydası olmuştur. Bugün Çiğ köfte de Baklava, Döner, Lahmacun, Lokum gibi jenerik ürün olmuştur. Ama bu ürünler arasında şölen ve seramoni değeri en yüksek olanı çiğ köftedir.
– Peki nereye kadar bu şölen gidecek ?
CT – Dünyada ki farnchise bayrakları nereye kadar gidiyorsa biz de oraya kadar gitmeyi hedefliyoruz. Bununla ilgili çalışmalara da başladık. Öncelikle Ülke bazında almamız gereken mesafeler var. Bunlar büyük oranda başardık. İyi bir zincir oluşturduk.
– Franchise vermeye devam ediyor musunuz ?
CT – Elbette. Bizim son derece cazip ve yalın koşullarımız var. Düşük sermaye, küçük yatırım, cazip kar bizim iş ortaklığında temel prensibimiz. Halen gerek İstanbul’da gerekse diğer şehirlerde çok cazip yerler mevcut. Buralara bayilik vermeye devam ediyoruz.
– Yeni markalarınızla ilgili hedefleriniz nedir ?
CT – Maydem ve Mısırgene faaliyete geçti. Buralarda da büyümeye devam ediyoruz. Bardak Mısırda oldukça başarılı olduk Maydem de yılın son çeyreğinde büyük bir sıçrama bekliyoruz. Bunu dışında Büfegene, Kahvegene gibi 4 -5 konseptimiz daha var. Kısa bir süre sonra bunlara da start vereceğiz.
– Bu arada bir ilke imza attınız. Çiğ Köfte günleri.
CT – Bu bizim başlattığımız bir şey değil. Kültürümüzde böyle bir şey var. Sıra geceleri Çiğ Köfte günleridir. Ayrıca eş dost arasında da şehir hayatında çiğ köfte günleri düzenleyen insanlarımız var. Bizde bunu ticari olarak gelenekselleştirdik. Her ayın 15 inde fazladan yarısı kadar da hediye ediyoruz.
– Aslında geleneksel bir lezzet, ama bir o kadar da popüler. Konuşacak ve soracak o kadar da çok şey var ki. Tabi sizinde yapacak çok işiniz var.
CT – Evet geleneksel bir lezzet. Biz buna etsiz ama eşsiz lezzet diyoruz. Her geçen günde yeni hedef kitlelere ulaşacağımıza ve yelpazemizin de hızla büyüyeceğine inanıyoruz.