Çelik'in sönük geri dönüşü: Arçelik’ten beklenen iletişim atağı değil, bir ileri teknoloji atağı
Arçelik firması bundan yıllar önce yaptığı hatada ısrar ederek, kendi tasarlamadığı ve üretmediği robot görünümlü bir “maskotu”, yenilik adı altında tekrar tüketicinin karşısına çıkardı. Çağına göre yaratıcı bir iletişim yöntemi olarak değerlendirilebilecek Çelik’i önce yok edip, yıllar sonra “teknolojiyle hayatın kalbinde” olmak üzere yeniden ortaya çıkarmak, umulanın aksine, bir vizyonsuzluk olarak algılanabilir mi? Oysa Arçelik çapındaki bir firmadan beklenen, ilk yerli Üretken Yapay Zeka ile çalışan “yerli robot” Çelik’i üreterek, hepimizi gerçekten de şaşırtması olabilirdi.

Feramuz ERDİN
Ezberden gitmek risksizdir. Girişimciler ise risk alır, sermaye ve emek harcar ve sonunda başarılı olurlarsa tüm ezberleri bozarlar. Türk sanayiinin lokomotifi sayılabilecek olan Arçelik’in son yaptığı hamle ise geçmişteki bir iletişim başarısının ekmeğini yıllar sonra yemeye çalışmak olarak algılanmıştır.
“MERHABA BEN ÇELİK”
Bu replik gerçekten de o dönemde büyük – küçük herkesin hafızasına kazınmıştır. Özel güvenlik personeli Sırrı rolündeki Şafak Sezer’in oyunculuğunun eşliğinde hayatımıza giren “maskot” Çelik, daha sonra Cem Yılmaz ile de bir filmin setinde görünmüştü. Çelik’in daha sonra “dişi maskot” Çeliknaz ile evlenmesi ise Arçelik’in hitap ettiği “ev eşyası” pazarına yapılan önemli bir vurgu olarak hafızalara kazınmıştı. Sonradan Arçelik’te başka reklam fikirleri ortaya çıkınca, Çelik ile Çeliknaz’ın mutlu evliliği gözlerden ırak şekilde devam etmek zorunda kaldı!
ÇELİK NEDEN GERİ DÖNDÜRÜLDÜ?
Arçelik web sayfasındaki açıklamaya göre Çelik’in geri dönme sebebi şudur: “Elbette yıllar içinde teknolojiler değişti, alışkanlıklarımız dönüştü. Ama Çelik’in bizde bıraktığı sıcaklık, yüzümüzdeki tebessüm ve güven duygusu baki kaldı. Şimdi Çelik, Arçelik’in 70. yılında yepyeni bir vizyonla geri dönüyor. Üstelik artık sadece bir karakter değil, kişisel teknoloji dostu olarak bizimle birlikte yol alacak. Yenilenen Çelik’in en önemli özelliği, Arçelik’in ileri teknolojilerini sadece tanıtmakla kalmayıp bu ürünlerin hayatımızdaki karşılıklarını da anlamlı bir şekilde aktarması. Mesela bir buzdolabı artık sadece yiyecekleri saklayan bir cihaz değil; enerji tasarruflu, yapay zekâ destekli, alışkanlıkları öğrenebilen bir sistem. Tüm bu özellikler kulağa karmaşık gelebilir. Çelik de ürün özelliklerini sadece “anlatmak” değil, “anlamlandırmak” için var. Neyin ne işe yaradığını, kime uygun olduğunu, hangi ihtiyaçlara çözüm sunduğunu sade, açık ve kullanıcı odaklı bir şekilde paylaşacak.”
KURUMSAL VİZYON GÖSTERGESİ
“Maskot” Çelik ortaya ilk çıktığında da Arçelik gibi bir firmanın neden böyle bir yola başvurduğu eleştiri konusu olmuştu. Teknoloji ürünleri satan bir firmanın gerçekte olmayan bir robotu reklamlarında kullanmasının markasının imajına olumsuz etki edebileceğine dair uyarılar da gündeme gelmişti. Nihayetindeyse, kendisine hayat veren sanatçıların da etkisiyle Çelik, sevimliliği ile öne çıkan bir figür olarak hayatımıza girmişti. Bugün reklam yüzü olduğu Arçelik tarafından “teknoloji” ile özdeşleştirilerek yeniden hayatımıza geri dönen Çelik’ten o zaman neden vaz geçildiğinin de kamuoyu ile paylaşılması gereklidir. Çünkü bunun aksi, Çelik üzerinden tarif edilen uzun vadeli teknoloji vizyonunun sorgulanmasını gündeme getirebilir.
NESNELERİN İNTERNETİ
“Nesnelerin interneti” yakın zaman önce hayatımıza giren bir kavramdır. Elektronik ev eşyalarının internet ile uyumlu çalışması olarak da açıklanabilir. Bu yeni teknoloji, kullandığımız eşyaların internet üzerinden birbiri ile haberleşmesini veya uzaktan kumanda edilebilmesini mümkün kılar. Anlaşıldığı kadarıyla Çelik’in bu yeni dönemdeki görevlerinden birisi de bize nesnelerin internetini öğretmek olacaktır? Ancak Çelik bu kez daha bilinçli bir kullanıcı kitlesini karşısında bularak, bu eşyaların uzaktan kötü niyetli erişim riskine karşı nasıl ve sadece Arçelik’e özgü hangi bağımsız sistemlerle korunduğu gibi sorularla karşı karşıya kalabilir?
ARÇELİK’E YAKIŞAN
Arçelik gibi dünya çapında bir firmanın akademik bir kadro kurarak gerçek anlamda robotlar üretmesi için her türlü imkanı mevcuttur. Bunun yanında, devletin bu konuda sayısız destekleri bulunmaktadır. Kısacası Arçelik’ten beklenen, iletişim atağı değil, bir ileri teknoloji atağıdır. 70 yaşına basan Arçelik’e yakışan da dünyadaki benzerlerinin çok yol aldığı bir alanda rekabete açılarak, ilk yerli üretken yapay zekalı insansı robotu üretip, diğer yerli firmalara da örnek olmasıdır.
patronlardunyasi.com