Bor, her derde deva
ÜLKEMİZDE BOL MİKTARDA BULUNAN BOR, TARIMDA DA REKOLTE ARTIŞI SAĞLIYOR.

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen Bor Enstitüsü Bilgilendirme Toplantısı'na katılan Bor Enstitüsü (Boren) Başkanı Erk İnger, bor kullanılan tarım ürünlerinin artışıyla, Türkiye'nin yılda 200 milyon dolar net gelir elde edeceğini vurguladı.
Türkiye'nin dünyadaki bor madeninin yüzde 72'sine sahip olduğunu söyleyen Boren Başkanı İnger amaçlarının, üniversite ve sanayi kuruluşlarıyla ortaklaşa araştırma projeleri yürüterek, yurt genelinde bilgi birikiminin paylaşılmasını ve borun sanayi ürünlerinde kullanımının yaygınlaşmasını sağlamak olduğunu kaydetti.
Boren olarak demir, çelik, tarım ve diğer ürünlerde bazı yenilikler yaptıklarını belirten İnger, "Ülkemizde çokca bulunan bu madeni rafine hale getirme çalışmaları birinci hedefimiz. Yaptığımız araştırmalarda, boru, özellikle mikro besleyici olarak vitamin gibi toprağa takviye ettik. Borun, 250 alanda kullanım özelliği var. Bor takviye edildiği taktirde üründe, yüzde 20 verim artışı sağlanıyor. Örneğin Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde, fındık üzerinde yapılan denemede, yüzde 18 artış gözlendi. Sarımsak gibi sebzeler üzerinde de bor kullanımını gerçekleştirdik ve olumlu sonuçlar elde ettik. Buğday üzerinde de deneme yapacağız. Bor kullanılan ürünlerin artışıyla, Türkiye yılda 200 milyon dolar net gelir elde eder. Çimento üzerinde de özgün bir ürün yapmayı hedefliyoruz. Dünyada ilk olmak gibi bir amacımız da var. Biz ticari özelliğe uygun olan ürünleri hedef alıyoruz. Hayvan yemine bor katarak az kolesterollü tavuk elde edeceğiz. Bu da et üretiminde yılda 40 milyon dolar civarında ekstra bir gelir getirecek.' dedi.
Öte yandan toplantıya katılan ve Geyikli beldesi Hantepe mevkiinde ortaya çıkan radyasyonla ilgili son gelişmeler hakkında bilgi veren Boren Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Okay Çakıroğlu ise, zararlı bir durum söz konusu olmadığı için güvenlik şeridini kaldırdıklarını söyledi. Geçen ay başında bölgede yüksek radyasyon tespit ettiklerinde plajı güvenlik şeridi çekerek kapattıklarını kaydeden Çakıroğlu, araştırmalar sonucunda insan sağlığını kötü yönde etkileyecek bir durum söz konusu olmadığı anlaşılınca şeridi kaldırdıklarını belirtti.
Basın organlarında çıkan haberlerin halkı tedirgin etmesi konusunda da bir açıklama yapan Çakıroğlu, TAEK olarak Türk vatandaşlarının radyasyon sağlığından sorumlu bir kuruluş olduklarını, bunu temin etmek için 24 saat aralıksız çalıştıklarını ve bu çalışmaları halkı paniğe sokmadan sessizce yaptıklarını söyledi.
Sadece bölgeye koydukları giriş yasağı nedeniyle turizmin zarar görebileceğini ancak, bu durumun insana gelecek zararla mukayese edilemeyeceğini hatırlatarak, 'O gün doğru olanı yaptık, bugün de aynı şeyi yaparız. Turizm zarar görüyor diye görmezden gelemezdik. Yaptığımız şey turizm için de iyidir. Bu bölgeden sonra, Erdek'ten, İzmir'e kadar tüm plajları tek tek taradık. Kaplıca ve içme sularını, denizi analiz ettik. Bu radyasyonun tabii bir oluşum olduğu kanaatine vardık. Bu yüzeysel bir radyasyon. Geçtiğimiz hafta, yüzeyden 15-20 santimetre yükseklikten aldığımız kumu, Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'ne taşıdık. O plajda insan sağlığına zarar verecek durumun kalmadığını tespit ettik. Ayrıca, Hantepe mevkiine, bazı detektörler koyduk. Yakında da üç ayrı istasyon kurarak, ekiplerimiz bir yıl süreyle plajı yakından izleyecekler." diye konuştu.
Toplantı sonrası TAEK Başakanı Çakıroğlu ve beraberindekiler radyasyon çıkan bölgeye giderek incelemelerde bulundular.
Çanakkale/Cihan