Bakanlar Kurulu'nda alınan kararlar
Bakanlar Kurulu'nda bugün önemli kararlar alındı. Tezkereden affa kadar alınan kararlar...

Hükümet Sözcüsü, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek, "Biz hükümet olarak da parti olarak da kim ne suç işliyorsa onların destekçisi, hamisi olmayız. " dedi.
Çiçek, Deniz Feneri davasında tepkilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adının itham edilmesine olduğunu söyledi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çiçek, Bakanlar Kurulu'nda AB ile ilgili gelişmelerin ele alındığını açıkladı. Kafkasya'da meydana gelen çatışma sebebiyle Türkiye'nin bölgede oynadığı ve oynayacağı rol sebebiyle özel olarak bu toplantılara davet edildiğini belirten Çiçek, yarında enerji ve çevre güvenliği ile ilgili AB ve Orta Asya ülkelerinin katılacağı toplantının olduğunu kaydetti.
Çiçek, Bakanlar Kurulu'nda 2009 yılının Mart ayında yapılacak Dünya Su Formu ile ilgili bilgi verildiğini ifade etti. Çiçek, Türkiye'de yapılacak olan 5. dünya su formuna önemli olduğunu, Meksika'da daha önce yapılan toplantıya 150 civarında bakan katıldığını hatırlattı.
BAYRAM'DA 9 GÜN TATİL
Çiçek, Ramazan Bayramı'nın 9 gün olacağını belirtti. Bayram tatilinin kesintisiz olarak devam edeceğini ifade eden Çiçek, "Arife günü yarım günü bayramdan sonra cuma günü tatil olmuş olacak. 9 günlük süre Türkiye'de bayram vesilesiyle tatil yaşamış olacaktır." dedi.
Çiçek, memur emeklilerinin 1- 5 Ekim tarihlerinde maaşlarını aldıklarına işaret ederek, bu tarihi bayram dolasıyla 29 Eylül günü yapılacağını kaydetti.
Çiçek, bayram vesilesiyle otoyol ve köprü geçişlerinin ücretsiz olmasının kararlaştırıldığını, toplu taşıma araçlarının ücretsiz olmasına ise belediyelerin karar vereceğini dile getirdi.
ÖĞRENCİ AFFI MECLİS'E GÖNDERİLECEK
Bakanlar Kurulu'nda uzun süredir gündemde olan öğrenci affının görüşüldüğünü ve bakanlıktan gelen tasarının kabul edildiğini söyleyen Çiçek, "Bununla ilgili MEB tasarısı Başbakanlık'a gönderildi. Bunu prensip itibariyle benimsemiş olduk. İlk fırsatta TBMM'ye gönderilecek." açıklamasında bulundu.
Öğrenci affının kapsamıyla ilgili soruya ise Çiçek, "29 Haziran 2006 tarihinden bugüne kadar her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilmiş olanlar yararlanacak. Sınıfta kaldığı derslerden bir öğretim yılı devam ve 3 sınav hakkı verilmiş olacaktır. Sık sık afların çıkarılmış olmasını da her vesileyle görüyoruz. Kaydı silinmiş olanlara verilecek son bir imkândır. Herkes hesabını buna göre yapsın. 640 bin civarında öğrenci var, bunun 400 bini açık öğretimde. 240 bini de örgün öğretim." şeklinde cevap verdi.
TEZKERENİN UZATILMASI KARARLAŞTIRILDI
Çiçek, 17 Ekim 2007 tarihinde TBMM'nin TSK'nın sınır ötesi harekata müdahalede bulunmasını öngörün yetki verdiğini belirterek, "Bu konuyla ilgili zaman zaman spekülasyonlar yapılıyor. Sürenin 1 yıl daha uzatılması konusu görüşülmüş ve TBMM'ye sevkine karar verilmiştir." diye konuştu.
Tezkere ile ilgili basında yer alan haberleri de eleştiren Çiçek, şunları söyledi: "Başka konularda yanlış yazılabilir, eksik yapılabilir. Düzeltiriz, hasarı olmaz. Terörle ilgili güvenlikle ilgili ve doğrudan güvenlik görevlililerimizin hayatıyla ilgili konularda teyit edilmemiş bilgilerin yazılmasını doğru bulmuyoruz. Bizim bu konuda tereddüdümüz, karar vermede bir sıkıntımız da yok. Yanlışlık şahsımızla ilgili olsa çok fazla önemi yok. Güvenlik güçlerimiz dağda, bayırda er bozacak ya da bu kararı verenlerle ilgili yanlış değerlendirmelere imkân verecek bir yazının yazılması, bir haberin verilmesi bizce doğru değil. Şehit aileleri bizim çocuklarımız neyle uğraşıyor, bu kararı verenler neyle uğraşıyor gibi siyasete de haksızlık yapıyor. Teyit edin ondan sonra nasıl isterseniz, nasıl yorumlarsanız yorumlayın. O haberin doğru olmadığı bugün aldığımız kararla ortaya çıkıyor. Tezkere Meclis açıldığında sevk ediliyor. "
Bir soru üzerine Çiçek, tezkerenin kapsamında bir değişiklik olmadığına işaret ederek, "Tezkere aynı şekilde gidiyor. Kapsamı, şümulu kullanış tarzı neyse aynı şekilde olacaktır." dedi.
"SUÇ İŞLEYENİN HAMİSİ OLMAYIZ"
Almanya'da Deniz Feneri davası ile ilgili kararla ilgili değerlendirilmesi sorulan Çiçek, şu şekilde cevap verdi: "Biz hükümet olarak da parti olarak da kim ne suç işliyorsa onların destekçisi, hamisi olmayız. Bu tür gelişi güzel mesnetsiz iddiaların kimseye faydası olmaz. Türkiye'de yargı bağımsızdır. Yargının yapacağı işi hükümet, hükümetin yapacağı işi yargı yapmıyor. Bir suç işlendiyse suça muttali olan yargı makamları kendiliğinden devreye girer. Bir suç işlendiyse bunun gereğini yapmak hakim önüne çıkarmak cumhuriyet savcılarının görevidir. 1-2 suç dışında yolsuzluk, hırsızlık dolandırıcılık gibi hiçbir yerden izin almak mecburiyetinde değildir. Bunların gereğini yapmalıdır. Acaba hükümet bir savcı bir şey yapacaktı da buna mani mi oldu, bunların üzerine gitmeyin mi dedi. Ulu orta karanlığa kurşun sıkanlar evvela bunun bilgi ve belgelerini ortaya koymaları gerekir. Hükümet, yargının işine karışmaz, karışamaz.
Cumhuriyet savcılar bir şey yapacak oldu da acaba bu konuda hükümetten kim buna engel oldu, ne zaman buna engel olmak istedi. Ne zaman birisine bu işi soruşturmayın dedi. Eğer savcılar bu işin gereğini yapmıyorsa o zaman onlar suç işler. Yeri gelince yargının işine kimse karışmasın evet doğru olan odur. Öbür tarafta hükümet nerede bu işlere neden müdahil olmuyor. Şimdi birisi bize söylesin, neresine müdahil olacak. Bu konuyla ilgili savcılar soruşturma başlattı. Bunun arkası nereye gidiyorsa buna yardımcı oluruz. Biz suç işleyenin arkasında olmayız. Ama kendimizi de hakim, savcı yerine koyarak kimseyi de mahkum etme gibi niyetimizde yok. Hukuka saygısızlıkda yapmayız. Hukuka saygının gereği hukuk makamlarına soruşturmalarını yapmalarına yardımcı olmaktır. Biz ister Deniz Feneri ister başka bir yolsuzluk, ister bugün ister bundan sonra kim ne suç işlediyse ne haksızlık hukuksuzluk yaptıysa bunun ortaya çıkarılması konusunda en evvel biz destek oluruz. Bizden beklenen ne ise gereğini bugüne kadar yaptık. Bundan sonra yapmaya devam ettik."
Deniz Feneri davasıyla ilgili bir süre sessizliğin yaşandığı ve tepkinin gelmediğinin hatırlatılması üzerine ise Çiçek, "Sessizlik hali olamadı. Maalesef hukuka siyaset karıştırıldı, bu dava üzerinden Başbakan suçlanmaya çalışıldı. Sanki oradan toplanan paralar Başbakan'a verilmiş gibi. Türkiye önemli ülkedir. Önemli ülkenin Başbakan'ı itham konusu yapıldı. Tepki esasında bunadır. Hergün farklı farklı değerlendirmeler yapılıyor. Bizim rahatsızlığımız insanların şerefiyle, gururuyla oynanmasıdır. Kimsenin suçunun örtbas edilmesi gibi bir anlayış içinde olmadık. Geçmişte üstü ortülmüş olay varsa ortaya çıkarılması için çalışan bir hükümetiz" ifadesini kullandı.
TÜRKİYE'NİN İMAJINA ZARAR VERDİ
"Çıkan kararı nasıl yorumluyorsunuz?" sorusuna Çiçek, "Tabiatıyla yurt dışında bir Türk vatandaşının işlediği her suç bizi rahatsız eder. Türkiye'nin imajı bakımından bunların hepsi ülkemizin aleyhinedir, ülkenin imajına da zarar vermiştir." cevabını verdi.