Bakan Çağlayan Mısır'a gidiyor
Mısır ve Tunus'ta yaşanan olaylar Çağlayan'ı korkutmadı, Mısır'a gidiyor

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin çok yakın bir süre içinde süt tozu ihracatına başlayacağını bildirdi ve ''ciddi manada süt tozu ihracatı yapacağız'' dedi.
Bakan Çağlayan, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Brüksel'de gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, yeni bir çalışma başlattıklarını ve bu çalışma doğrultusunda Türkiye'nin süt tozu ihracatına başlayacağını bildirerek, bunun Türkiye?nin geldiği nokta açısından önemli olduğuna işaret etti. Çağlayan, ihracatın, hangi ülkelere yapılacağına yönelik soruya karşılık da ''Hele bir yapalım çok müşterisi var'' yanıtını verdi.
Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkeleri Avrupa ile sınırlı görmediğini özellikle 2002 yılından itibaren uyguladıkları politikalarla önemli yol kat edildiğini anlatan Çağlayan, artık dünya ekonomisinin yönünün de ekseninin de belli olduğunu ifade etti.
Zaman zaman Türkiye'nin ekseninin kaydığı yönünde eleştirilerin dile getirildiğini hatırlatan Çağlayan, ''Aslında kayan kendi eksenleri dünyada bir eksen kayması doğrudur. Türkiye de bu eksen kaymasını takip edecek, bir taraftan da yörüngesini geliştirecektir'' dedi.
Tüm dünya ülkeleriyle ekonomik ticari ve siyasi ilişkileri en yüksek düzeye çıkarmak istediklerini, bu çerçevede birçok ülkeyle yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyleri kurduklarını anımsatan Çağlayan, bir taraftan siyasi istikrarı, bölgede barış ve refahın tesis edilmesi için çalışmalar yaparken bir taraftan da dünya ticaretinden Türkiye'nin hak ettiği payı alması için uğraştıklarını bildirdi.
İhracatta şu anda tam 239 gümrük bölgesine 20 binden fazla ürün gönderildiğini ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti:
''Julvern'den sonra ya da ondan fazla dünyayı gezen biri olarak söylüyorum; bu benim 86'ncı seyahatim 20 ayda. Bu kadar çok temasta bulunmuş biri olarak ifade ediyorum bizim 2010 yılında 65 ülke veya gümrük bölgesine şimdiye kadarki zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirdik. Neden? Yörüngemizi değiştirdik, eksenimizi dünya eksenine getirdik dünyanın tüm ekonomileriyle ticaret yapmayı kendimize hedef edindik. İhracatçımızın baştaki çekimserliği üzerlerinden kalktı. Bugün dünyanın her ülkesine satacak ürün çeşidine, mala sahibiz yeter ki nereye ne satacağımızı bilelim.''
''AVRUPA'NIN TOPARLANMASI ZAMAN ALACAK''
Avrupa ekonomisinin kendini toparlamasının ciddi zaman alacağını belirten Çağlayan, bu çerçevede Türkiye'nin Avrupa'da kazanmış olduğu pazarlarda en ufak şekilde kaybetme lüksüne sahip bulunmadığını, diğer taraftan da dünyada başka ülkelerin de başka bölgelerin de olduğunu bildiklerini kaydetti.
Dünyanın ekseninin gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru kaydığını, ekonomistlerin Amerika'nın gelecek 5-10 yıl sonrasında dünya ekonomisindeki payının yüzde 17-18'ler mertebesine düşeceği varsayımı dile getirdiklerini anlatan Çağlayan, buna karşılık aralarında Türkiye'nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin payının artacağını vurguladı.
'Biz Afrika kıtasında yatırımlara da ciddi önem veriyoruz'' diyen Çağlayan, Türklerin Mısır ve Tunus'ta 3 milyar dolara yakın yatırımları bulunduğunu ifade etti.
Afrika kıtasının elinde bulundurduğu madenler ve enerji kaynakları sebebiyle gelecekte dünyanın en önemli stratejik güçlerinden olacağına işaret eden Çağlayan, şunları kaydetti:
''Stratejik güçleri kimin elinde hangi madenin bulunduğu belirleyecek. Biz de Girdi Tedarik Strateji Çalışması yapıyoruz. Türkiye'mizin 2023'de 500 milyar dolar ihracat hedefi var. 2023'de 2 trilyondan fazla milli gelir hedefi var. Kendi helikopterimizi, kendi uçağımızı yapacağız. Böyle hedeflerin olduğu bir ortamda bizim elimizde bulunmayan, ithalatını yapacağımız hammaddelerin tedarik güvenliğini bugünden sağlamamız lazım. Yeni bir şey çıkarttık biz tedarik güvenliğinin sağlanması güvencesinin alınması verilmesine ilişkin... Mesela elektrikli otonun pilleri şu anda sadece birkaç ülkenin elinde bulundurduğu lityum bu kaynak Güney Amerika'da Arjantin'de Bolivya'da ve Zimbabve'de var. Biz madencilerimizin bu noktalara dikkatlerini çekmenin önem arz ettiğini biliyoruz. Türkiye gelecekteki tedarik güvenliğini bugünden sağlamak zorunda. Bizim başlattığımız tedarik stratejisi sektör sektör izleyerek ihtiyacımızın ne kadarının kendi iç kaynaklarımızla sağlanacağının diğer kısımının nereden nasıl sağlanacağının hesaplarını yapıyoruz.''
TÜRKİYE 5 BÜYÜK STARDAN BİRİ OLACAK
Pek çok ekonomist tarafından Türkiye'nin 2050 yılından dünyanın 5 büyük starından biri olacağının ifade edildiğine dikkati çeken Çağlayan, ''Evet bu olacak ama şimdi bunu karşılayacak, bunu yönetecek bir yönetişim bizim açımızdan önemli ve dış ticaretimiz ve temaslarımız bu noktada devam ediyor'' dedi.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika kıtasındaki olaylara da değinen Çağlayan, şöyle devam etti:
''Tunus bence bir halk harekatının başlangıç noktası olmuştur. Tunus halkı intifada da bulunmuştur. Bu, arkasından ekonomik talepleri de getirecektir. Ekonomik gelişmeler de demokrasiye olan talep özlemini artıracaktır. Yaşam standartlarının artması beraberinde demokratik yaşamın daha fazla artmasını sağlayacaktır. Bu noktada başbakanımızın üstlendiği görev... ve şunu iftihar ederek söylüyorum; Türkiye artık gündemi dışardan belirlenen değil, gündem belirleyen bir ülke haline gelmiştir. Bugün Türkiye dünyanın birçok ülkesinde ciddi bilinirliği olan ticaret erbabımıza iş insanlarımıza Türkiye ve Türk pasaportuna sahip olmanın avantajlarını yaşadığı bir döneme gelmiştir.''
SORULAR
Bakan Çağlayan, ''Mısır ve Tunus'taki olaylardan Tunus'un bir başlangıç olduğunu söylediniz. Acaba bu durum Türkiye'nin bölge politikasını ticaretini nasıl etkiler, aynı olayların Türkiye'yi de etkileyeceği yönünde iddialar var'' şeklindeki soruya karşılık şunları söyledi:
''O iddiaları yapanların uzayda yaşıyor olmaları lazım. o ülkeler Türkiye'yi model aldıkları için oralarda bu olayların olduğunu söylüyor birçok ülke. Öyle birşeyi aklı olan beyni olan biri söyleyemez. Türkiye bu konuda bir model olmuştur.
O bölgede yaşananlar halkın demokratik talepleridir. Bu bir domino etkisi gibidir. Belirli ülkelerde demokratik hayata ve demokrasiye olan talebin ortaya çıkartmış olduğu kaçınılmaz bir sonuçtur bu. Bizim burada ümidimiz bu ülkelerde demokrasiye geçişin çok hızlı yapılmasıdır halkın taleplerine direkt cevap verilmesi demokratik yaşamın kurum ve sistemlerinin kurallarının süratle oturtulmasıdır. Ümidimiz her iki ülkede de yıl sonuna kadar demokrasinin tesis edilmesi. Yıl sonuna kadar mevcut ticaretimizin çok daha artacağı bir sistemin olacağını umut ediyorum.''
Bakan Çağlayan, kısa süre sonra Mısır'a gideceğini de ifade etti. Bunun üzerine bir gazetecinin ''Askeri yönetim gittikten sonra mı gideceksiniz Mısır'a? '' şeklindeki sorusuna karşılık da Zafer Çağlayan, ''Hayır çok kısa bir süre içinde gidiyoruz. Önümüzdeki bir, bir buçuk ay içinde gideceğim. İlgi ve alakamız eskisinden çok daha fazla artacak'' dedi.
SÜT İHRACATI
Bakan Çağlayan, yeni bir çalışma başlattıklarını bu çalışma çerçevesinde Türkiye'nin yakın zamanda süt ihracatına başlayacağını bildirdi.
Çağlayan, ''Şimdi çok yakın bir süre içinde süt tozu ihracatına başlıyoruz yeni bir çalışma başlattık ciddi manada süt tozu ihracatı yapacağız. Bu Türkiye?nin geldiği nokta açısından önemli. Türkiye özellikle havancılık ve süt inekçiliği konusunda önemli bir noktaya gelmiştir. Bunun bir faydası daha olacak. Şuanda süt üretimindeki fazlalıktan dolayı süt fiyatları biraz aşağı gidiyor. Bu da geçimini bundan temin eden aileleri mağdur ediyor buna göz yumamayız. Süt toz ihracatı konusundaki çalışmamızla Türkiye süt tozu da ihraç eden bir ülke haline gelecek'' şeklinde konuştu. Çağlayan, ihracatın hangi ülkelere yapılacağına ilişkin de ''hele bir yapalım. Müşterisi çok'' dedi.
Bakan Çağlayan, daha sonra da Brüksel'de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla yemekli bir toplantı yaptı.