Babacan, kemer sıktıracak
PERİHAN ÇAKIROĞLU, ALİ BABACAN'I ANALİZ ETTİ VE " İKİNCİ YARI DA KEMER SIKACAĞIZ".

Perihan Çakıroğlu'nun yazısı
HEPİMİZ, İKİNCİ YARIDA DAHA ÇOK KEMER SIKACAĞIZ
Yaz sıcağına ekonominin sıcağı da eklenince durum daha da zorlaşıyor.
Oysa, 9 Mayıs'a kadar herşey ne güzel gidiyordu değil mi? Keşke şu dalgalanmalar olmasaydı, keşke bir türlü adını koyamadığımız oynaklıklar yaşanmasaydı. Geçirdiğimiz krizlerden sonra son iki aydır yaşadıklarımızın kriz olmadığına, geçici bir türbülans olduğuna inanmak istiyoruz. Geçici de olsa, bu türbülansın ardından alınan önlemlere bakıldığında Türk vatandaşlarının daha çok kemer sıkmaları gerektiği ortaya çıkıyor.
Bizleri, "Gelin herşeyi anlatalım, paylaşalım ki bilgi eksikliği olmasın" diye sonunda davet etmeye karar veren ekonominin patronu Ali Babacan ve Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı'yı Dolmabahçe Sarayı'nın çalışma salonu haline getirilen birinci katında dikkatle dinlerken, Temmuz sıcağı da iyice yakıyordu.
Serinliğiyle bilinen sarayı, açık deniz kenarındaki kapısından gelen Boğaziçi havası bile serinletmeye yetmedi. Çanakçı, arkadaşlarıyla birlikte grafiklerle önce tesbit yaptı, sonra da tedbirlere geçti.
Babacan'la birlikte olması, onun analizleriyle yorum kazanan grafikleri daha canlı hale getirdi. Yaşadıklarımızın vahametini de gözler önüne serdi.
Babacan'a dikkat ettim. Dalgalanmaların yaşandığı ilk dönemlere göre daha açık ve netti. İletişime önem vermeleri gerektiğini, bunu ihmal ettiklerini dile getirirken yaptığı itiraf doğruydu. Ona, "Neden Kemal Derviş gibi davranmadınız?" soruma, dolaylı yanıt verirken, "Bundan sonra sık sık bilgilendirmeler yapacağız. Bu benim görüşlerimden ziyade ne oluyor, ne bitiyor şeklinde olacak ve kamuoyu da sizler aracılığıyla bilgilendirilecek" dedi.
Aklın yolu bir olduğuna göre Babacan, bu anlamda daha etkin ve proaktif davranacak demek ki. Bu da hayırlı bir işaret.
İlk bilgilendirme toplantısında anlatılanlar da bu işareti doğruladı.
Öncelik enflasyon ve istikrar olacak
Sevgili işadamları, sevgili bankacılar ve sevgili Türk halkı, "elçiye zeval olmaz" derler ya, Babacan ile Çanakçı'dan aldığım bilgileri size iletiyorum. Temmuz'dan sonra ayağınızı iyice yorganınıza göre uzatın, üzerinizdeki riskleri azaltın. Madem ki, hükümet bundan sonra teyakkuza geçiyor, siz de öyle yapın ve tasarrufa öncelik verin. Ekonomi kurmayları alarm vermiyor ama "sarı ışık"ta bekliyorlar.
Öncelikle, sevgili halkım; bankaların verdikleri krediler ve kredi kartlarıyla getirilen uzunca taksitlerle tüm gönlünüzdekileri almaya kalkmayın. Sonunda onları ödeyecek olan sizlersiniz. Patronların maaşlara zamda cimri davranacağını unutmayın. Caddeler, eski arabaları unuttu, 3 - 4 yaşı geçmeyen birbiriyle model yarışı yapan otomobil alacağız diye sıkıntılara girmenin gereği yok. Konut işinde de yavaşlayın. Zaten, başlayan zam yağmuru, her alanda sizi derinden düşündürmeye yetecek. Zam yapanlara uyarım ise, "Enflasyonu azdıracak girişimler, dikkatle izleniyor" haberiniz olsun. Dolar yükseldi bahanesi eski kötü anılarımı uyandırıyor.
Babacan, halkın nabzını tutmak için yapılan anketlerde ilk sırayı enflasyonun, ikinci sırayı da ekonomik istikrarın aldığını söyledi. 34 yıllık bir sürede tek hanelere inen enflasyon, başkaldırıyor. Bu yılsonu için çift hane yine sözkonusu. Yüzde 9.99'u tek haneli görsek de çift haneye çıkabileceğinden büyük endişe duyuluyor.
Telekom'un parası peşin ödense
Ekonomi yönetimi, özelleştirmelerden çok gelirlerin şirket alım satımlarından elde edildiğini görüyor. Mesela, Türk Telekom'u 6.5 milyar alan Oger Grubu, taksit taksit yerine bu yıl ödeyeceği parayı peşin verse, Çanakçı'yı memnun edecek. TMSF'den iyimser görüşler geliyor.
Hazine'nin bu yılki