Atatürk’ün Demir ağ vizyonu rayda, milli hızlı tren fabrikası Sakarya’da
TÜRASAŞ’ın 15 bin metrekarelik Milli Elektrikli Hızlı Tren Fabrikası yılda 3,5 milyar liralık katma değer yaratmayı hedefliyor. Kim bilir belki de, Cumhuriyet’in “demir ağ” vizyonu bir asır sonra Sakarya’da yeniden canlanıyordur.

Toygun ATİLLA
HEYECANLADIRAN HABER
Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun, “Milli Elektrikli Hızlı Tren Seti Fabrikası’nın” kurulacağını açıkladığında ne yalan söyleyeyim çok heyecanlandım.
Öyle ya, bizler “yurdu demir ağlarla öreceğiz” hedefi, vizyonu koyan ATA’nın evlatlarıydık.
Milli Elektrikli Hızlı Tren Fabrikası’nın açılacağı haberini ve detaylarının gazetelerde büyük kullanılacağını düşünmüştüm.
Yanılmışım…
Türkiye’nin gündeminde her zamanki gibi vizyonlar ve hedefler değil, operasyonlar ve kaos vardı.

CUMHURİYETİN 102. YILDÖNÜMÜNDE GELEN HABER
Neyse, biz konumuza dönelim.
Yarın Cumhuriyet’in kuruluşunun 102.Yıl dönümünü kutlayacağız.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurdu demir ağlarla öreceğiz” sözü, sadece bir kalkınma şarkısının nakaratı değil; ulusal bağımsızlığın mühendislik manifestosuydu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında demiryolu, yeni bir Türkiye’nin omurgasıydı. Bugün o omurganın yerine karayolu hâkimiyeti, ithal tren setleri ve yarım kalmış vizyonlar oturdu.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında kurulan Karabük Demir-Çelik ve Sivas Cer Atölyeleri nasıl bir dönemi başlattıysa, Sakarya’daki TÜRASAŞ Milli Elektrikli Hızlı Tren Seti İmalat ve Test Fabrikası da benzer bir eşikte duruyor demek mümkün.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun açıkladığı proje, sadece yeni bir üretim tesisi değil; Türkiye’nin yüksek hızlı tren ligine kendi markasıyla girmesinin anahtarı konumunda.

TEMEL VERİLER
15 bin m² alanda kuruluyor
225 km/saat hıza sahip yerli ve milli hızlı tren setleri üretilecek,
Yıllık 3,5 milyar TL ekonomik katkı, 250 kişilik doğrudan istihdam hedefleniyor,
Üretim kapasitesi: 12 set/yıl
Yatırım maliyeti: yaklaşık 1,6 milyar TL.
STRATEJİK VE EKONOMİK HEDEFLER
Bu fabrika, eğer hedeflendiği gibi çalışırsa üç alanda çarpan etkisi yaratabilir.
Teknoloji bağımsızlığı elde edilerek, Siemens ve Alstom’a olan bağımlılık azalabilir.
Yan sanayi zinciri kurulur ve Sakarya-Kocaeli hattında otomotiv, fren, kablo ve mekanik üretimi yeniden canlanabilir.
İhracat potansiyeli artar, Türkiye, Balkanlar ve Ortadoğu’da rekabetçi fiyatlı tren seti sunabilir.
KRİTİK SORULAR
Ancak bu tablo için kritik sorular hâlâ yanıt bekliyor. Bu yazıyı yazarken de şunu düşünüyorum.
Acaba, bu milli hızlı tren fabrikasının açılmasının benim beklediğim heyecanı yaratmamasının sebebi tüm bu aşağıda soracağım soruların yanıtının biliniyor olması mı?
YERLİ MONTAJ MI YERLİ MARKA MI?
Devam edelim o halde sormaya,
Ana bileşenlerde dışa bağımlılık ne kadar azalacak?
3,5 milyar TL katkı hesabı hangi parametrelere dayanıyor?
Bu yatırım, “yerli montaj”dan “yerli marka”ya dönüşebilecek mi?
RAYLI SİSTEMDE TÜRKİYE’DE SON DURUM
Şimdi gelelim raylı sistemin Türkiye’deki durumuna.
2025 itibarıyla şehir içi sistemlerde 1.480 metro ve 569 tramvay aracı hizmette.
Yük taşımacılığında demiryolunun payı sadece %5.
Karayolu, ulaştırmanın %95’ini domine ediyor.
2035’e kadar 2.474 yeni metro/hafif metro aracına ihtiyaç duyulacak.
Bu veriler, “demir ağ”ın genişlediğini ama hala taşıyıcı olmaktan uzak kaldığını gösteriyor.

ATATÜRK NEDEN BAHSEDİYORDU?
Atatürk demir ağ derken sadece raylardan bahsetmiyordu. O, bağımsızlığın, sanayinin ve aklın bir ağını örüyordu. Biz bugün hâlâ o ağın sadece ray kısmını tamamlamaya çalışıyoruz.
YÜZ YIL SONRA SEMBOLİK ADIM
Sakarya’daki fabrika, Cumhuriyet’in yüz yıl sonra attığı en sembolik adımlardan biri. Ancak şunu bilmemizde fayda var. Bir ülke, yalnız fabrika kurarak değil, vizyonu üretime dönüştürerek bağımsız olur.
Eğer bu tesis, teknoloji, Ar-Ge ve ihracatla büyürse, o zaman Atatürk’ün “demir ağ” sözü yeniden anlam kazanacak.

patronlardunyasi.com















