Altaylı neden nokta koydu?
Fatih Altaylı, POAŞ tartışmalarında "Oyuna gelmeyeceğiz" dedi ve noktayı koydu. Peki uzun süredir devam eden tartışmadan Altaylı neden çekilme kararı aldı? Hepsi bu yazıda..
19.01.2007 12:31
ABONE OLNoktayı koyma zamanı
Sabah olarak çok mutluyuz.
Yılbaşından birkaç gün önce, Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi
kaçakçılığını ortaya koyan bir raporu haber yaptık.
Bu milletin milyarlarca dolarının, birilerinin cebine inmek yerine,
kamuya gelmesi için "gazetecilik" görevimizi yerine getirdik.
Buna mukabil, vergi kaçakçılığı raporlanan POAŞ'ın yayın grubunun
saldırısına uğradık.
Kişisel hakaretlere maruz kaldık, hakkımızda olmadık yazılar yazıldı.
Ama bir tek şeyi yazamadılar, "Böyle bir rapor yoktur. Biz vergi
kaçakçısı değiliz" diyemediler.
Bana saldırdılar.
Ben dünyanın en aşağılık adamı olsam bile POAŞ'ın vergi kaçakçılığı
ortadan kalkıyor mu?
Elbette hayır.
Ama ortalığı bulandırmaya, herkesi sindirmeye alışmışlar ya, yine onu
yapmaya çalıştılar.
Konuyu başka mecralara çekmek, işin aslını unutturmak, olaya bir medya
kavgası süsü vermek istediler. Bazı okurlar da kızdı,
"Hep POAŞ, hep POAŞ yazıyorsun" diye.
Ben buna da alışığım. Bir zamanlar da "Hep Uzan, hep Uzan yazıyorsun"
diye kızanlar olmuştu.
Zaman gerçekleri ortaya koydu.
Biz gazetecilik görevini yerine getirmiş gazetecilerin huzuru içindeyiz.
Görevimizi yaptık.
Ama karşı tarafın bunu bir medya savaşına çevirme oyununa gelmeyeceğiz.
Şimdilik, bu büyük vergi kaçakçılığını, kaçağı ortaya çıkaran
Maliye'nin yasal takibine emanet ediyoruz.
Elbette takipçisi olacağız, gelişmeleri, yeni bulguları yeri geldikçe
sizlerle paylaşacağız, o kadar.
POAŞ Yayın Holding'e gelince.
Sizden bir ricam var.
Aman elinizden geleni arkanıza koymayın.
Hakkımızda bulduğunuz, bulamadığınız, uydurduğunuz her şeyi
yayınlamaya devam edin.
Ama sakın ola ki, bu yolla vergi kaçağının üzerine yatacağınızı düşünmeyin.
Nokta.
Fatih Altaylı
Sabah olarak çok mutluyuz.
Yılbaşından birkaç gün önce, Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi
kaçakçılığını ortaya koyan bir raporu haber yaptık.
Bu milletin milyarlarca dolarının, birilerinin cebine inmek yerine,
kamuya gelmesi için "gazetecilik" görevimizi yerine getirdik.
Buna mukabil, vergi kaçakçılığı raporlanan POAŞ'ın yayın grubunun
saldırısına uğradık.
Kişisel hakaretlere maruz kaldık, hakkımızda olmadık yazılar yazıldı.
Ama bir tek şeyi yazamadılar, "Böyle bir rapor yoktur. Biz vergi
kaçakçısı değiliz" diyemediler.
Bana saldırdılar.
Ben dünyanın en aşağılık adamı olsam bile POAŞ'ın vergi kaçakçılığı
ortadan kalkıyor mu?
Elbette hayır.
Ama ortalığı bulandırmaya, herkesi sindirmeye alışmışlar ya, yine onu
yapmaya çalıştılar.
Konuyu başka mecralara çekmek, işin aslını unutturmak, olaya bir medya
kavgası süsü vermek istediler. Bazı okurlar da kızdı,
"Hep POAŞ, hep POAŞ yazıyorsun" diye.
Ben buna da alışığım. Bir zamanlar da "Hep Uzan, hep Uzan yazıyorsun"
diye kızanlar olmuştu.
Zaman gerçekleri ortaya koydu.
Biz gazetecilik görevini yerine getirmiş gazetecilerin huzuru içindeyiz.
Görevimizi yaptık.
Ama karşı tarafın bunu bir medya savaşına çevirme oyununa gelmeyeceğiz.
Şimdilik, bu büyük vergi kaçakçılığını, kaçağı ortaya çıkaran
Maliye'nin yasal takibine emanet ediyoruz.
Elbette takipçisi olacağız, gelişmeleri, yeni bulguları yeri geldikçe
sizlerle paylaşacağız, o kadar.
POAŞ Yayın Holding'e gelince.
Sizden bir ricam var.
Aman elinizden geleni arkanıza koymayın.
Hakkımızda bulduğunuz, bulamadığınız, uydurduğunuz her şeyi
yayınlamaya devam edin.
Ama sakın ola ki, bu yolla vergi kaçağının üzerine yatacağınızı düşünmeyin.
Nokta.
Fatih Altaylı