Akyel'den Altaylı'ya sert yanıt
Fatih Akyel, Fatih Altaylı'ya büyük tepki gösterdi: 500 bin Dolar bıraktım, 100 Dolar vermedin

Galatasaray'la adını duyuran, 2002 Dünya Üçüncülüğü, 2000 yılında Galatasaray'ın kazandığı UEFA Kupası ve ardından gelen Süper Kupa maçlarında ortaya koyduğu futbolla adından sıkça söz ettiren Fatih Akyel, kendisini hakkında; "Galatasaray'da yine etik dışı işlerin tezgahı kuruluyor" diye okuyorum, duyuyorum. Galatasaray'a ve Galatasaraylı büyüklerine akıl almaz hakaretlerde bulunarak Galatasaray'dan ayrılan, daha sonra gittiği hiçbir kulüpte dikiş tutturamayan ve son olarak Trabzonspor'da süresiz bir şekilde kadro dışı bırakılan Fatih Akyel, Galatasaray'a geri getirilecekmiş. Tartışsak da, kulübü yönetme biçimine kızsam da Galatasaray'a sevgisinden hiçbir zaman şüphe etmediğim Özhan Canaydın Başkanıma, Ağabeyime bir çift sözüm var: Eğer o terbiye özürlü futbolcu Galatasaray'la sözleşme imzalarsa o gün 30 yıllık Galatasaray Spor Kulübü üyelik kartımı getirir kulübün kapısına yapıştırırım. Haberiniz olsun" şeklinde bir yazı kaleme alan Fatih Altaylı'ya sert biçimde yüklendi.
İşte Akyel'in yaptığı yazılı açıklaması:
"30 yıllık üyelik tarihinden bahsediliyor. Benim Galatasaray'daki 13 yıllık futbolculuk tarihim onun 30 yıllık üyelik tarihinden daha şanlı ve daha şereflidir. Dört sene üst üste Türkiye Şampiyonluğu, bir UEFA Kupası Şampiyonluğu, bir Süper Kupa Şampiyonluğu, Bir Milli Takım Dünya üçüncülüğü. Üç kez Türkiye Kupası Şampiyonu Kendisine bunları hatırlatmak isterim. Daha düne kadar Özhan Canaydın'a kendisinin sunduğu bir programda "sizin yerinize başkan adayı arıyoruz" diyen bir insan Galatasaray Başkanı'na ve Yönetimi'ne ağza alınmayacak çirkin eleştiriler yapan bu adam şimdi görüyorum ki Galatasaray Başkanı'nın kapısını çalıyor. Bütün Galatasaray camiası biliyor ki bu insan bir önceki Faruk Süren dönemindeki yönetimi Ve Faruk Süren'i çok ağır şekilde eleştirip ertesi günde bu eleştirileri hiç yapmamış; bu çirkin yazıları hiç yazmamış gibi kabul edip ertesi gün Faruk Süren ile yemek yemiştir. Aynı problemi Mehmet Cansun ile de yaşayan bu şahsın Galatasaray'ı ne kadar düşündüğünü de bana göre de ortadadır.
Aynı şahıs bir Galatasaray-Fenerbahçe maçında Ali Sami Yen Stadı'ndaki maçta şeref tribününde bazı Fenerbahçeli yöneticilere saldırmış ve kavga etmiştir ve o kavgada dayak yemiştir. Burada hiçbir Galatasaraylının karışmadığı görülmüştür. Bu da Fatih Altaylının Galatasaray camiasında bana göre ne kadar sevildiğini gösterir.
Aynı insan bir sonraki Olimpiyat Stadında oynana Galatasaray-Fenerbahçe maçında Fenerbahçeli yöneticilere şeref tribününe viski bardağı atmıştır. Bana göre geçmişi bu kadar çirkin olan bir insan; bana ahlak dersi vermeye kalkmasın. Ben kendisine şunu tavsiye ederim ki; bir gün üyelik kartını alıp Galatasaray Kulübünün kapısına yapıştırmaya kalksın. Bakalım ona hangi Galatasaraylı engel olacaktır. Aksine bütün Galatasaraylıların sevineceğine inanıyorum. Benden ona bir tavsiyedir; bir gün bunu denesin.
Benimle olan şahsi problemini Galatasaray Kulübünü araya katmadan ya da Galatasaray Kulübü'nün adını kullanmadan halletmesini isterim. Bir Dönem yöneticilik yapan Fatih Altaylı'ya soruyorum. Ben Galatasaray'dan İspanya'ya giderken Galatasaray Kulübü'nün 500.000 dolar alacağımı bırakarak gittim; acaba kendisi yöneticilik yaptığı dönemde Galatasaray'ın kasasına 100 doları geçmiş midir?
Bana göre; Galatasaray tribününden hangi bir Galatasaraylıyı yönetici yapsanız; ondan daha başarılı olacağına inanıyorum. Tekrar şunu vurgulamak istiyorum ki; benimle olan şahsi problemini Galatasaray camiasını adını kullanarak yapmasın. Kendisini de Galatasaray camiası için çok önemli bir insan gibi göstermeye çalışmasın.
Her fırsatta adım Galatasaray Kulübü ile anılmaktadır. Galatasaray Yöneticisi Sayın Adnan Polat ile bu güne kadar hiçbir görüşmem olmamıştır. Galatasaray camiasına saygı duyuyorum; çok güzel günler yaşayıp çok büyük başarılara imza attık fakat şu an Galatasaray'a dönmek gibi bir düşüncem kesinlikle yoktur. Hakkımda yazılıp çizilen bu dedikodulara bir son vermek için bu açıklamayı yapma gereğini duydum."