Akaryakıt pazarı canlandı bayiler adeta yok satıyor!
Türkiye'nin petrolde transit ülke olma yolunda attığı adımlar ve genç nüfusu dünya devlerini cezbetti. Alman Mabanaft da dağıtım için başvururken, bayi transfer savaşları da başladı.

Türkiye akaryakıt piyasası en hareketli günlerini yaşıyor. Rus petrol devi Lukoil'den sonra 2004 yılı toplam satışı 15.6 milyon ton olan Alman Mabanaft da Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na (EPDK) Türkiye'de akaryakıt dağıtımı alanında faaliyet göstermek üzere başvuruda bulundu. Bunların dışında İngiliz ve Avusturya kökenli iki firmanın da dağıtım işi ile ilgilendikleri öğrenildi. Talep bu kadar yoğun olunca da sayıları 12 bine yaklaşan lisanlı akaryakıt bayileri de yok satmaya başladı. Merkezi yerde olan ve ciddi satış ciroları olan bayileri bünyesine almak isteyen şirketler milyon dolarlık transfer rakamlarını gözden çıkarmak zorunda kalıyor. Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Türkiye Akaryakıt Bayileri ve İşverenler Sendikası (TABGİS) Başkanvekili Rasih Arbay, Türkiye akaryakıt pazarından yüzde 2-3 pay almanın bile oldukça ciddi bir rakam olduğunu ifade ederek, "Bu pazar büyüyecek diye hesap yapıyorlar. Ulusal değil yöresel anlamda dağıtım bile cazip olacağı için pazarda ciddi bir hareketin olduğunu görüyoruz- Bu sektöre adım atmak isteyenler değişik dağıtım şirketleri ile de birleşmenin ve satın almanın yollarını arıyor" diyor.
Akaryakıt pazarı neden cazip?
* 2005 yılında Petrol Piyasası Kanunu'nun resmen uygulamaya geçmesi ile birlikte piyasada disiplin oluştu.
* Denetimlerin artması ile birlikte sadece geçen yıl 2.5 milyon tonu bulan kaçağın da kontrol altına alınması gündeme geldi.
* Bakü-Tiflis-Ceyhan'dan sonra Samsun-Ceyhan Petrol boru hattı için gerekli izinlerin çıkması Türkiye'de hem dağıtım, hem de rafineri kurmayı cazip hale getirdi.
* Serbest rekabet ortamı dağıtım işini daha karlı hale getirdi.
* Genç bir nüfusa sahip olan Türkiye'de nüfusla birlikte otomotiv
pazarı hızla büyüyor ve bu anlamda geleceğe yönelik artış beklentileri de güçlü. Avrupa ülkelerinde tüketimin gerilediği düşünüldüğünde bu Türkiye pazarını öne çıkaran en önemli gelişme.
RAFİNERİ KURACAKLAR
Bu arada dağıtımın yanı sıra 6'ya yakın yerli ve yabancı kurumun Türkiye'de rafineri kurma şartlarıyla ilgili bilgi edinmek üzere EPDK'ya başvurduğu ifade ediliyor. Şirketlerin Ceyhan'a en yakın bölgede rafineri kurmak için yer arayışına girdikleri belirtiliyor. Bu harekette özelikle Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nın hayata geçmesi ile Samsun-Ceyhan Projesi'nin de etkili olduğu söyleniyor. Türkiye'nin petrolde transit ülke haline gelmesi bu alanda yaatırım yapmayı cazip kılıyor. Genç nüfus ve her yıl artan araç sayısı ile Türkiye Avrupa'da öne çıkıyor.
Saray Petrol mü geliyor?
Bugünlerde gazete sayfalarında ilginç bir ilana rastlanıyor. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa'da şehir merkezi veya ana arterlerde intifa hakkının bitmesine en fazla 3 yıl kalan 'satılık akaryakıt bayi' aranıyor. Küçük bir araştırmanın ardından ilanda verilen adresin Saray Halı'ya ait olduğunu öğreniyoruz. Saray Halı'nın adres ve faksları verilerek başvurulacak kişi olarak Saray Halı'nın sahibi Necati Kurmel'in asistanı Gönül Çavuş'un adı bulunuyor. Çavuş ise söz konusu ilanın Kurmel ile ilgili olmadığını kendi özel arkadaşı için verdiğini öne sürüyor.
Bayi borsası bile oluştu!
Akaryakıt piyasasındaki bu hareket en çok akaryakıt istasyonlarına yaradı. Yetkililer son aylarda adeta bir bayi borsası oluştuğunu ifade ederek, şu çarpıcı örneği veriyorlar: "Örneğin bir dağıtım şirketi, merkezi bir yerde bulunan bir bayiyi ken