'40 yılın en istikrarlı dönemi'
İSHAK ALATON; 40 YILDAKİ EN İSTİKRARLI DÖNEMİ SON ÜÇ YILDA GERÇEKLEŞTİRDİK.

Alaton, ülkede bir süredir oluşturulmaya çalışılan suni sinirlilik havasının hedefinin, politik istikrarsızlık olduğuna işaret etti.
Yurtdışında ve yurtiçinde ısıtma, soğutmadan inşaata, turizme kadar farklı alanlarda yatırımlar gerçekleştiren Alarko Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, holdingin Ortaköy’deki merkezinde Zaman’a önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin 40 yılda en başarılı dönemini son üç yılda yaşadığına işaret eden Alaton, şu değerlendirmeyi yapıyor: “İş dünyası 40 yıldır hiçbir zaman uzun zamanlı plan yapamadı. Planlama bir Türk şirketi için lükstü. Ekonomik dengelerdeki gelişme ileriye yönelik projelerin de önünü açtı. Büyük holding yöneticileri de benim düşüncemi paylaşıyor. Cümle çok yerindedir: İstikrar ilk defa bu kadar çok belirginleşti. 5 yıllık, 10 yıllık yatırım planları yapılmaya başlandı. ‘Hangi limanlara uğramak istiyoruz?’ sorusuna cevap bulabiliyoruz. Bu istikrarın devam etmesi gerekiyor.” Alaton, ekonominin yıldızının parladığı dönemde Danıştay saldırısı gibi olumsuz gelişmeleri, ‘siyasi gerilimi tırmandıracak yapay gündemler’ olarak değerlendiriyor. Seçim yaklaştıkça suni bir sinirlilik havası oluşturulmaya çalışıldığına, buna destek veren bazı nahoş olayların yaşandığına işaret eden Alaton “Yapan garip, yapılan olay garip, medyaya yansıması daha da garip. Gariplikler zinciri içinde kaos havası oluşturulmak isteniyor.” şeklinde konuşuyor. Tüm bu olayların hedefinin siyasi istikrarsızlık olduğunu vurgulayan Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı, bu kritik dönemde medyaya büyük görevler düştüğünü söylüyor.
Daha önce bazı fabrikasyon usulü haberlerin gerçekmiş gibi medyaya yansıdığını ifade eden Alaton’a göre ciddi olduğunu iddia eden medya bu sefer ciddiyetini göstermeli: “Medya hissederek ya da fark ederek dezenformasyona alet olmamalı, çanak tutmamalı.” İktidar ve muhalefet arasındaki çekişmenin de tansiyonu yükselterek verilmemesini isteyen işadamı, “Seçim tarihi yaklaştıkça muhalefetin heyecanı artar. Ön plana çıkmak, aktif olmak için iktidarı daha çok itham etmeye, yönetimde olan insanları hırpalamaya ve eleştiri dozunu yükseltmeye başlar. Bu tabii karşılanabilir. Ama iktidar ve muhalefet arasındaki çekişmeyi tansiyonu yükseltici bir şekilde veren medya başlıkları, hem ekonomiye hem de politik sahaya haksızlık ediyor. Bu başlıkların Türkiye’nin aleyhine olduğunu düşünüyorum. Medya biraz daha serinkanlı olmalı.” diyor.
Erken seçimi konuşmayalım
Erken seçim tartışmalarına da değinen İshak Alaton, zamanında yapılan seçimlerin hem yurtdışı hem yurtiçine ‘Türkiye’de istikrar devam ediyor’ mesajı olacağını düşünüyor. Erken seçim arayışlarının ekonominin istikrarsızlığa ve kararsızlığa yol almasına sebep olacağını kaydeden Alaton, seçim spekülasyonlarının Türkiye’nin aleyhine olduğunu vurguluyor: “Türkiye’nin bugünkü ekonomisi normal zamanlarda yapılacak seçimlere müsaittir. Mademki istikrar var, 2007’nin Kasım’ına kadarki 1,5 seneyi ekonominin daha da geliştiği bir dönem olarak geçirelim. Erken seçimi konuşmayalım.” Alaton, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, CHP’yi eleştirerek, “Esas sosyal demokrasi politikası bizde.” demesini doğru buluyor. Sosyal demokratların kullandığı yöntemleri AK Parti iktidarının kullandığını vurgulayan Alaton, “Muhalefet sosyal demokrat politika iddiasında ikna edici olamadı. İkna edemediği için de fazla bir müşteri kitlesiyle karşılaşmadı. Ondan dolayıdır ki parçalanmış olarak birçok parti halinde bugünlere geldi. Muhalefet partileri yeni bir ekonomik gelişme programı, politikası ortaya koymadılar.” eleştirisini getiriyor.
Konferanslar için bir süredir yabancı ülkeleri dolaşan ve yatırımcılarla sıcak temasta bulunan Alarko Holding’in patronu, Avrupa’nın ve dünyanın ülkeye bakışının Türklerden daha olumlu olduğu