' Daha hızlı koşmak istiyoruz'
İSO BAŞKANI KÜÇÜK, BAŞBAKANA SESLENEREK: "ÖNÜMÜZDEKİ ENGELLERİ KALDIRIN" DEDİ.

İstanbul Sanayi Odası(İSO) Başkanı Tanıl Küçük yaşanan küresel dalgalanmada en fazla değer kaybının YTL'de ortaya çıktağının gözden kaçırılmaması gerektiğini belirterek "Neden en çok bizim ekonomimizin etkilendiğini, nerede, neyin eksik olduğunu mutlaka sorgulamak zorundayız" dedi.
Küçük, yaşananları sadece dış etkilere bağlamanın çözüm sağlamayacağını da belirtti. Tanıl Küçük, İstanbul Sanayi Forumu ismiyle düzenlenen, Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada yaşanan dalgalanmada dış etkenlerin belirleyici olduğunu söyleyerek, Türkiye ile benzer kategoride yer alan tüm ülkelerin etkilendiğine işaret etti.
Türkiye'nin, son dört yılda ortalama yüzde 7.8 büyüdüğünü belirten Küçük, ancak, bu yüksek büyüme oranının yüksek düzeyde cari açığı da beraberinde getirdiğine işaret etti. Küçük, 2002'de 1.5 milyar dolar olan cari açığın, her yıl artarak, 2005'te 23 milyar dolara ulaştığını ve 2006'nın ilk dört ayında ise yüzde 43 artışla 12.5 milyar doları bulduğunu belirtti.
"CARİ AÇIĞIN RİSKİNİ GÖRDÜK"
Uluslararası konjonktürün cari açığı sorunsuz bir şekilde finanse etmesini mümkün kıldığını söyleyen Küçük, "Ancak, son gelişmeler, yüksek cari açığın ne gibi riskler barındırdığını, global rüzgarlar tersine döndüğü anda ekonomiye ne gibi yükler getirebilecegini göstermiştir" değerlendirmesini yaptı.
Küçük, Türkiye'nin bundan sonra, cari açığını azaltmaya ve taşınabilir seviyelerde tutmaya yönelik politikalara ağırlık vermek zorunda olduğunu vurguladı. Küçük, hedefin, daha fazla yatırım, üretim, ihracat yapmak, daha fazla istihdam sağlamak ve daha yüksek rekabet gücü elde etmek olması gerektiğini kaydetti.
Kurdaki yukarı doğru hareketlenmenin, ithalatı pahalılaştırdığına, dış ticaret açığı ve cari açığın hızının yavaşlamasına yardımcı olacağını belirten Küçük, "Buna karşın, son dönemde duraklama sinyalleri veren ihracatı olumlu etkileyecektir" dedi.
Ekonomideki gelişim çizgisinin, büyümenin devam etmesinde, dış talebin belirleyici olacağı bir döneme girmek üzere olduğunun işaretlerini verdiğine dikkat çeken Küçük, uygulanan ekonmik programın özüne uygun şekilde, ihracata dayalı bir büyüme sürecine geçişin koşullarının yaratılması geremktiğini vurguladı.
YTL'deki aşırı değerlenmenin, sanayinin rekabet gücünü büyük zarar verdiğini kaydeden Küçük, arzu edilenin kurdaki yükselişin, ekonomideki dengeleri en az etkileyecek şekilde, yumuşak bir geçişle ve zamana yayılmış olarak gerçekleşmesi ve sert bir çıkışın yaşanmaması olduğunu belirtti. Küçük, "Ancak, dalgalı kur rejiminde olduğumuz unutulmamalı, aşağı gidişi gibi, kurun yukarı doğru hareket etmesi de doğal kabul edilmeli" uyarısında bulundu. Küçük, gereken önlemler alındığında kurun yukarı çıkışından dolayı sıkıntı olmayacağını ileri sürdü.
Parasal politikalar doğrultusunda alınan önlemlerin doğru ve yerinde olduğunu söyleyen Küçük, ancak bunların kısa vadeli çözümler olduğunu ve mutlaka orta ve uzun vadeli düzenlemelerle desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Küçük, yapısal reform sürecinin kesintiye uğramaması gerektiğini ve ihracatı destekleyecek mikro düzeydeki önlemlerin devreye girmesi gerektiğini belirtti.
Enflasyonla mücadele ve mali disiplin tavizsiz bir şekilde devam etmesi gerektiğini söyleyen Küçük, başari için, sadece hükümet ve ekonomi yönetiminin çabasının yeterli olamayacağını sanayiciye de görev düştüğünü kaydetti.
Kurlarda ve faiz oranlarındaki artışın, finansma