Yeşil dönüşümde dönüm noktası: Dünya kömüre veda edebilir mi?
İngiltere'nin 142 yıllık kömür yakıtlı elektrik geçmişi, 30 Eylül’de Nottinghamshire'daki Ratcliffe-on-Soar santralindeki türbinlerin tamamen durmasıyla sona erdi. Hükümetin kömürden elektrik üretimine son verme politikası doğrultusunda bu santralin kapanması yeşil kampanyacılar tarafından olumlu karşılandı. Peki İngiltere kömürü nasıl bıraktı? Türkiye’de ve dünyada bu konuda yürütülen politikalar hakkında Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yiğitbaşıoğlu, Patronlar Dünyası’nın sorularını yanıtladı.
Halide TONGA
İngiltere 142 yıllık kömür tarihine son vermek için önemli bir adım attı. Fosil yakıtlara olan bağımlılığını sonlandırmak için kömür yakarak elektrik üretmeyi bırakmaya hazırlanan İngiltere’de Ratcliffe-on-Soar santralindeki türbinler tamamen durdu. Ayrıca İngiltere kömür santrallerinin çalışma saatlerini azaltmak için giderek daha sıkı yeşil düzenlemeler yürürlüğe koyduktan sonra, kömür enerjisine 2025'te son verme tarihi belirleyen ilk ülke oldu.
KÖMÜR EN KİRLİ FOSİL YAKIT
Bu karar, uzmanlar tarafından iklim değişikliğine kömürün katkısını azaltma konusunda önemli bir dönüm noktası olarak görüldü. Çünkü kömür, yakıldığında en fazla sera gazı üreten en kirli fosil yakıt olarak biliniyor.
Peki Türkiye’de kömürü terk etmek mümkün mü? Türkiye’nin bu alandaki iklim çalışmaları ve küresel anlamda çevre için yapılması gerekenleri Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yiğitbaşıoğlu, Patronlar Dünyası için değerlendirdi.
İNGİLTERE KÖMÜRÜ NASIL TERK ETTİ?
Uzun süredir enerji alanında iklim dostu politikalar belirleyen İngiltere’nin bu kararını değerlendiren Prof. Dr. Yiğitbaşıoğlu şöyle konuştu:
“İngiltere kömürü bırakmak için uzun zamandır hazırlık yapıyor. Kömür kullanan termik santraller yerine doğalgaz kullanılan santrallere geçtiler. Doğal gazı Kuzey Denizi’ndeki petrol sahalarından elde ediyorlar. Bunun yanında nükleer enerji santralleri bulunuyor. Daha da önemlisi, özellikle kıyılarında deniz üzerinde çok sayıda rüzgâr türbini var. İngiltere’de güneşli gün sayısı az olmasına rağmen güneş enerjisi de elektrik üretiminde kullanılıyor, evlerin çatılarına güneş enerjisi panellerinin kurulması da devlet tarafından destekleniyor.”
“TÜRKİYE’DE UZUN VADEDE KÖMÜR YAKAN TERMİK SANTRALLER KAPANABİLİR”
Türkiye’nin enerji kaynaklarının zenginliğine dikkat çeken Prof. Dr. Yiğitbaşıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları bakımından son derece zengin ancak yeterince kullanılamıyor. Rüzgar türbinleri arttı, güneş enerjisinin de potansiyeli zengin ancak Almanya kadar güneş enerjisi üretim seviyesine ulaşmak için yüksek enerji üretim özelliğine sahip panellerin kullanılmasının artması gerekiyor. Türkiye için en büyük potansiyel jeotermal enerjidir. Ancak, yanlış uygulamalar nedeniyle çevreci ve yenilenebilir enerji türü olan jeotermal enerji ülkemizde istenmeyen bir enerji türüne dönüşmüştür. Üretimde kullanılan ve tekrar kullanılabilecek olan suyun arıtılmadan tarım alanlarına bırakılması veya kötü kokulu hidrojen sülfür gibi gazların kontrolsüzce bacadan salınması çevrelerinde yaşayan halkın tepkisini çekmektedir. İzlanda, İtalya ve ABD’de böyle sorunlar olmadan jeotermal enerji üretimi yıllardır devam etmektedir. Türkiye’de rasyonel bir planlama ile uzun vadede kömür yakan termik santraller kapanabilir.”
AKKUYU HARİCİNDE SANTRAL KURULACAK MI?
Dünyada ve Türkiye'de yenilenebilir enerji üretimi artarken diğer yandan da kömürden vazgeçmek ve nükleer enerjiye bağımlılığı terk etmek yakın gelecek için düşük bir ihtimal görülüyor.
Türkiye’nin elektrik kurulu gücünde, inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne ilave olarak, yeni nükleer enerji santrallerine de ihtiyaç duyulduğu aktarılıyor. 2035 yılına kadar sistemdeki toplam nükleer enerji santrali kurulu gücünün 7,2 GW’a ulaşması hedefleniyor. Bu santrallerin ise nükleer kazalar, nükleer atıklar, nükleer silah tehlikesi ve yüksek maliyeti bulunuyor ve uzmanlar bu konuda uyarılarını sürdürüyor.
“ EN FAZLA KÖMÜR KULLANAN ÜLKELER, ABD, ÇİN VE HİNDİSTAN”
Dünya genelinde füzyon enerjisi alanında çalışmalar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yiğitbaşıoğlu sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Büyük kömür yataklarına sahip olan ülkeler elektrik üretiminde hâlâ kömürle çalışan termik santrallerini kullanmaya devam ediyor. ABD, Çin ve Hindistan bunların başında geliyor. Bu nedenle iklim anlaşmalarında ya taraf olmamakta ya da sonradan çekilmektedirler. Bununla birlikte, özellikle geleceğin enerjisi olarak görülen füzyon enerjisinin kullanımı için Ar-ge çalışmaları devam ediyor. Bu gerçekleştiğinde enerji üretiminde bir devrim olacaktır ama biraz daha zamana ihtiyaç vardır.”
İLGİLİ HABER
patronlardunyasi.com