Dolar
39,2905
0,29%
Euro
44,9521
0,52%
Sterlin
53,3281
0,06%
Bitcoin
4.067.462
2,20%
BİST-100
9.486,56
0,12%
Gram Altın
4.235,893
-0,27%
Gümüş
35,68
3,36%
Faiz
47,9
0,00%

'Yeri geliyor bir TIR'cının sorunuyla ilgileniyorum'

Başbakan Erdoğan, Dış Ticaret Müşavirler Toplantısı'nda yaptığı konuşmada neler söyledi?

25.04.2011 15:38
Haberi paylaşın
'Yeri geliyor bir TIR'cının sorunuyla ilgileniyorum'
16px
32px

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Seçimlerin hemen öncesinde, muhalefet partilerinin bir kısmı, siyaset tarihimizin belki de en popülist söylemleriyle, en olmayacak vaatleriyle ortaya çıkmış durumdalar. Neyse ki bu vaatler, bu söylemler para piyasalarında dikkate alınmıyor. Geçmişte bu tür bir söylem olduğu zaman para piyasalarında zelzeleler depremler meydana gelirdi ama şu anda bunu kimse kaale almıyor. Dikkate alınmış olsa, muhalefet ciddiye alınmış olsa, sadece söylemler bile faizleri çok yüksek seviyelere taşıyabilirdi ki dediğim gibi bunları ciddiye alınmıyorlar'' dedi.

     Erdoğan, Dış Ticaret Müsteşarlığında düzenlenen Dış Ticaret Müşavirler Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Türkiye'nin ekonomik hedefleri doğrultusunda Dış Ticaret Müşavirlerinin yükünün de önemli ölçüde arttığına söyledi.

     Bazı Uzakdoğulu ülkelerin temsilcilerinin çalışma yöntemlerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

     ''Hiçbir zaman ofislerinde oturup kalmazlar. İnanın adeta arı gibi çalışırlar. Devamlı bizden, bakan arkadaşlarımızdan, bürokratlarımızdan randevu... Buralardaki iş adamlarıyla görüşmeler, sürekli... Biz de aynen bunu istiyoruz. Bizim arkadaşlarımız da evelallah durmayacak. Onlar da arı gibi evelallah girmedik yer bırakmayacaklar. O ülkelerin yabancısı olmayacaklar o ülkeleri adete buralardan oraya gidecek, hatta gitmeyenler varsa davet edecek ve hatta onlarla beraber orayı nakış gibi işleyecekler.''
     2009 yılında 115 olan kadro sayısının, 135 ilave kadro ile 250'ye çıktığını, yurt dışı teşkilatında 2002 yılında 59 ülkede, 69 merkezde toplam 83 müşavir görevli iken bugün 89 ülkede, 137 merkezde, 187 ticaret müşavirin görev yaptığını ifade eden Başbakan Erdoğan, bu noktada bir sıkıntı olmadığını, hükümet olarak ne gerekiyorsa onun önünü açmaya hazır olduklarını bildirdi.
 
     Aynı şekilde 2002 yılında 54 olan destek personeli sayısının da 174'e ulaştığını belirterek, en kısa sürede yapacakları atamalarla yurt dışında görev yapan ticaret müşaviri sayısını bu yıl içinde 205'e çıkartacaklarını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
 
     ''Bu konu, bizler için çok çok önemli. Sizler, son derece stratejik bir görevde bulunuyor, büyükelçiliklerimizle birlikte Türkiye'nin kalkınmasına en önemli desteği sağlıyorsunuz. Alışkanlıkları bir kenara bırakıyoruz, artık alışkanlıkların peşinden gitmeyeceğiz. Bildik parametreleri bir kenara bırakıyoruz. Özellikle belli saatler arasındaki mesai mefhumunu aklımızdan çıkarıyoruz. Bulunduğumuz ülkelerde, devletimizin, milletimizin ağırlığını, vakarını, büyüklüğünü en güzel şekilde temsil ederken, beraberinde, adeta bir özel sektör temsilcisi gibi, girişimci gibi, bir tüccar gibi, yatırımcı, araştırmacı, gibi çalışmamız, bu işin olmazsa olmaz şartıdır.

     Bakın burada şu anekdotu sizlerle paylaşmak istiyorum. İktidarımızın ilk zamanları. Çeşitli temaslar için ABD'nin New York şehrine gittik. Çok yoğun temaslar, toplantılar, görüşmeler ardından, Türkiye'ye dönüş için havaalanına geçiyoruz. New York'ta on yıllardır şoförlük yapan bir vatandaşımız aynen şu ifadeleri kullandı; 'Ben yıllardır New York'ta şoförlük yaparım, yüzlerce misafire burada şoförlük yaptım. Uçaktan inenler, ilk önce, nerede yenir, nerede içilir, nerede alışveriş yapılır diye sordular'. Aynı zamanda da hemşehrim çıktı. 'Siz ise uçaktan indiğiniz anda çalışmaya başladınız, günlerdir, ara bile vermeden, oradan oraya koşturdunuz. Biz, bugüne kadar burada böyle bir heyet görmedik' dediler. Çünkü bizim gerçekten çalışmamız gerekiyor.

     Bizim, on yılların ihmalini telafi etmemiz, on yılların kaybını yerine koymamız, bununla da yetinmeyip 500 milyar dolar hedefine ulaşmamız gerekiyor. Biz, hepimiz, milletin hizmetkarlarıyız. Millete hizmette bıkkınlık, yorgunluk olmayacağı gibi, milletin bize emaneti olan bu makamları bizler zenginleştirerek, bu makamlardan ayrılmalıyız. Makamlar bize zenginlik katmamalı. Biz bu makamlara zenginlik katmalıyız. O zaman biz yüceliriz. O emanetin hakkını vermemek olmaz. Bunun hakkını hep birlikte vermeliyiz. Hangi ülkede görev yaptığınızın hiçbir önemi yok. Asya'nın derinliklerinde olabilirsiniz, Afrika'nın uzak ülkelerinde bulunabilirsiniz, Amerika Kıtası'nda, Avrupa'da, Avustralya'da görev yapıyor olabilirsiniz. Şu ülke sıcakmış, bu ülke soğukmuş, halkı Müslümanmış, Hristiyanmış, Museviymiş. Yoksulmuş, zenginmiş. Bunların da hiçbir önemi yok.''
    
     ''YERİ GELİYOR BİR KAMYONCUNUN, BİR TIR'CININ SORUNUYLA İLGİLENİYORUM''
    
     Küreselleşen, sermayenin artık sınır tanımadığı, sermayenin renginin olmadığı bir dünya oluştuğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, her müşavirin bulunduğu ülkede, zekasını, engin birikimini, tecrübesini ortaya koyarak, fırsatları göreceğini ve fırsatların değerlendirilmesinde iş adamlarına rehberlik edeceğini kaydetti.

     Erdoğan, ''Bulunduğunuz her ülkede, araştırdığınız, gayret ettiğiniz zaman, Türkiye'yi ilgilendiren, Türkiye'ye katkı sunacak fırsatları eminim ki bulabilirsiniz. Bakın ben, bu ülkenin Başbakanı olarak, gittiğim her ülkede, Devlet Başkanlarıyla, Başbakanlarla Türkiye'nin, Türk iş adamlarının, oradaki yatırımlarımızın peşinde koşuyorum. Gittiğim her ülkeden yatırımcıyı buraya, Türkiye'ye çekmek için çaba sarf ediyorum. Yeri geliyor bir kamyoncunun sorunuyla bir TIR'cının sorunuyla ilgileniyorum bir kardeşimizin karne meselesini, kendimize mesele ediniyoruz. Bir yatırımcımızın bulunduğu ülkedeki en küçüğünden en büyüğüne kadar her meselesini mesele ediniyor ve o ülkenin yetkilileri nezdinde çözümünü takip ediyoruz. Ben Başbakan olarak ülkem adına oralarda eğer sizlerin, girişimci arkadaşlarımın iş takibini yapıyorsam, bizim müşavirlerimiz de bunu yapmalılar ve yapıyorlar'' diye konuştu. 

     Öte yandan, valilere, kaymakamlara, belediye başkanlarına her zaman çizmelerini giymelerini, kollarını sıvamalarını, ellerine kazma kürek alıp işlerin başına geçmelerini tavsiye ettiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini ''Eğer valiler, kaymakamlar, belediye başkanları bunu yapıyorsa, bizim yurt dışındaki temsilcilerimiz de kendi iş alanlarında böyle bir gayretin içinde olmalılar. Ünlü şairimiz Fuzuli'nin çok güzel bir dizesi var, diyor ki Fuzuli 'Aşk imiş her ne var alemde, gerisi kılü kal imiş ancak' yani, Alemde sadece aşk vardır, gerisi dedikodudan ibarettir. Biz dedikoduyla zaman kaybetmeyeceğiz. Biz, işimize aşık olacağız ve bu aşkımızın gereğini de yerine getireceğiz. Çünkü yapacağımız çok iş var. Aşkla çalıştığınızda, işinize gönlünüzü verdiğinizde, yüreğinizi ortaya koyduğunuzda, eminim ki bugünkünden çok daha başarılı işlere, daha güzel sonuçlara imzalarınızı atacaksınız'' şeklinde sürdürdü.
    
     ''(OLMAZ) DİYE BİR ŞEY YOK''
    
     İktidarlarının engelleri ortadan kaldırmak için çalıştığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

     ''Biz sizlerden büyük işler beklerken, sizlerin de bizi, tıkandığınız her noktada zorlamanızı istiyorum. Bakın çok güzel bir ivme yakaladık. 2010 yılını, yüzde 8,9 oranında bir büyüme ile kapattık. Küresel krizin dünyada halen ağır seyrettiği bir dönemde, biz, kendi kaynaklarımızla, kendi imkanlarımızla krizi aşıyor, her alanda rekorlar kırıyoruz. Bu süreci kesintiye uğratmayacağız. Açıkçası, bizimle aynı vizyonu taşımayan, aynı ufka bakmayan, şurada yaşadığımız heyecanı maalesef bizimle paylaşmayan, bir muhalefetimiz var ama biz bunu da engel olarak görmüyoruz ve görmeyeceğiz. Şu anda, seçimlerin hemen öncesinde, muhalefet partilerinin bir kısmı, siyaset tarihimizin belki de en popülist söylemleriyle, en olmayacak vaatleriyle ortaya çıkmış durumdalar. Neyse ki bu vaatler, bu söylemler para piyasalarında dikkate alınmıyor. Geçmişte bu tür bir söylem olduğu zaman para piyasalarında zelzeleler depremler meydana gelirdi ama şu anda bunu kimse kaale almıyor. Dikkate alınmış olsa, muhalefet ciddiye alınmış olsa, sadece söylemler bile faizleri çok yüksek seviyelere taşıyabilirdi ki dediğim gibi bunları ciddiye alınmıyorlar. Ülke içindeki istikrar ve güven ortamını sarsmaya, huzuru bozmaya yönelik eylemleri de milletimiz ibretle izliyor.

     Dünyanın her yerinde, siyasi partiler, seçime giderlerken, ortaya proje koyarlar, sorunlara karşı çözüm önerilerini tartışmaya açarlar, ülkenin geleceğine ilişkin bir vizyon açıklarlar. Ülkenin geleceğine ilişkin bir vizyon açıklarlar. Bizde ise muhalefetin adeta kazanımlardan rahatsızlık duyduğunu, istikrar ve güven ortamını bozmak için eline geçen her fırsatı değerlendirdiğini görüyoruz. 

     Biz büyük düşüneceğiz, 2023 gibi büyük hedefler belirliyoruz ve o hedeflere ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Sizlerden de hiçbir soru işareti taşımadan Türkiye'nin bu büyük vizyonuna sahip çıkmanızı özellikle rica ediyorum. Türkiye'de güzel şeyler oluyor. İnanıyorum ki sizlerin emekleriyle daha güzel gelişmeler olacak. İnşallah Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünde Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacak. Göreve geldiğimizde 26. sıradaydık 8.5 yılda 9 basamak yukarı çıktık, 17. sıradayız. 'Olmaz' diye bir şey yok. Şimdi önümüzde 12 yılda biz 7 basamak koyuyoruz. 7 basamağı da biz evelallah sizlerle beraber çıkarız. Dünyada bakıyorsunuz bütün ülkelerde ciddi bir sıkıntı var, sağlıksız bir yaşamları var. Bizde onlarla mukayese edilmeyecek biri istikrar süreci var, bir güven var ve eğer inanıyorsak bunu başarırız ve inanıyoruz bu işi de başaracağız.''

benzer haberler
Bozankaya şirketi, 22.3 milyon dolarlık anlaşmanın ilk siparişinin teslimatını Timişoara Belediyesi'ne yaptı
Bozankaya şirketi, 22.3 milyon dolarlık anlaşmanın ilk siparişinin teslimatını Timişoara Belediyesi'ne yaptı