Gündem


Feramuz ERDİN

Daha önceki bir yazımda, terörle mücadelenin göbeğinde bulunmuş, acısını çekmiş ve bedel ödemiş bir eski kamu görevlisi olarak Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısını olukça olumlu bulduğumu açıklamıştım. Küresel rekabetin hızlandığı dünyada Türkiye’nin baş ağrısına değil, enerjisini toplayarak ileriye bakmaya ve kendini bu rekabete hazırlamaya ihtiyacı vardır. 

ARTIK SİLAHLA DEĞİL, KONUŞARAK 

PKK’nın 5 -7 Mayıs tarihlerinde toplanan kongresinde alınan kararlar nihayet bu sabah kamuoyuna bir bildiri ile açıklandı. Kendini feshederek silah bırakma kararı veren PKK’nın açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti’nin var oluş amacına aykırı ifadeler de yer alıyordu. Aslında diğer yandan bakıldığında ise sinir uçlarımıza dokunan bu ifadeler PKK’nın kuruluş amacı ile örtüşüyordu. Yani, PKK bir yandan kuruluş amacını bizlere hatırlatırken, diğer yandan da bu amacı gerçekleştiremediğini itiraf etmiş de oluyordu. Toplumun çoğunluğu için sinir bozucu olsa da böyle bir amaca ulaşmak için artık silahı değil, demokratik yolları kullanacaklarını ilan ediyorlardı. Yani bundan sonra artık halkı silahla tehdit etmek yerine, ikna etmeleri ve artık silaha değil söz ve kalemlerine güvenmeleri gerekecek -ki, bu da Türkiye’de demokratik olgunluğun sağlanması anlamında bir fırsat olarak görülmelidir. 

KÜRESEL TERÖR LİSTESİ 

PKK’nın bugünkü açıklamasının küresel çaptaki en büyük etkilerinden birisi Uluslararası Ekonomi ve Huzur Enstitüsü’nün (IEP) her yıl yanınlanan Küresel Terörizm Endeksi Raporu’na yansıdığında görülecektir. Uluslararası kurumlar açısından önemli bir gösterge olarak kabul edilen bu indekste Türkiye, bir önceki yıla göre iki sıra yükselmesine rağmen hala 32. sırada yer almaktadır. İlk üç sırayı Burkina Faso, Pakistan ve Suriye’nin paylaştığı terörizm sıralamasında ABD 34, Yunanistan 36, Fransa 40 ve İngiltere 41. sırada yer almaktadır.

 

ORGANİZE SUÇA DİKKAT! 

Uluslararası gözlemcilerin gözetiminde silah bırakması beklenen PKK’lı teröristlerin hukuki durumları önümüzdeki günlerde daha netleşecektir. Bir eyleme katılmayıp da sadece PKK’ya üye olmakla kalan teröristler açısından Türk Ceza Kanunu’nda yer alan “etkin pişmanlık” hükümlerinden faydalanmak söz konusu olabilecektir. Ancak eylemlere katılan teröristlerin durumu şimdilik belirsizliğini korumaktadır. Ancak ne olursa olsun “işsiz” kalan teröristlerin ülke içinde veya bölgesel olarak organize suç çetesi kurması veya mevcut çetelere katılması kolluk güçleri açısından bir diğer önemli risk olacaktır. Bu riske karşı şimdiden etkili tedbirler alınmalıdır. Çünkü organize suçlar da en az terör kadar iş ve ticaretin düşmanıdır.  

İLGİLİ HABER

Bu sözü terörle mücadele eden biri olarak yazıyorum: Barış çağrısı olumlu

Resim

patronlardunyasi.com