Yasaklı borsacıya ‘sakıncalı’ bilirkişi

Borsa’da manipülasyon ve spekülasyon yaptıkları iddiasıyla 5 kişinin tutuklandığı operasyonun sonuç verebilmesi için bilirkişi seçimi büyük önem taşıyor. Geçen haftaki operasyonda tutuklanan Yalçın Kaya hakkında daha önce Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından 39 kez suç duyurusunda bulunularak işlem yasağı konulduğu ortaya çıktı. Kaya’nın aklandığı davanın bilirkişi raporunda ise SPK tarafından ‘sakıncalı’ olarak nitelendirilen Mehmet Uğurlu’nun imzası var. Bir dönem görev yaptığı İstanbul Altın Borsası da Uğurlu’yu suçlu bulmuş. Kendisi hakkında hazırlanan idari raporlarda, bilirkişi faaliyetlerinde usulsuzlük, sahte evrak düzenleme, tehditle iş yaptırma, gerçeğe aykırı beyanda bulunma ve özel harcamalarını kuruma ödetme gibi suçlamalar yer alıyor. Bunun üzerine işten çıkarılan Uğurlu, daha sonra Borsa davasında bilirkişilik yapmış.

Zaman Gazetesi, geçen hafta yapılan operasyonun ardından Borsa'daki bilirkişi gerçeğini masaya yatırmıştı. ‘Bilirkişi iyi seçilmezse Borsa operasyonundan sonuç çıkmaz' başlığıyla verilen haberde, uzmanların duruşmalarda dikkate alınan bilirkişi raporlarının konunun uzmanlarınca hazırlanmasının önemine dikkat çekilmişti. Borsacıların bu yöndeki kaygısı, daha önce defalarca yaşanan olaylara dayanıyor. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 2004 yılında Beşiktaş Kulübü eski Başkanı Serdar Bilgili'nin sahibi olduğu Arsan Tekstil hisseleri üzerinde manipülasyon yaptıkları gerekçesiyle 49 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu.

Haksız kazanç elde ettiği öne sürülen 49 kişi arasında Kaya, eski futbolcu Mecnur Çolak, firmanın sahibi Serdar Bilgili ve MHP eski milletvekili Cemal Enginyurt da bulunuyordu. Bunlardan 22'sine dava açılırken, aralarında Yalçın Kaya, Serdar Bilgili ve Arsan Tekstil'in yöneticilerinin de bulunduğu 27 kişi hakkında bilirkişi raporuna dayanılarak takipsizlik kararı verildi. Karara itiraz eden SPK avukatları, mahkemeye sunduğu dilekçede bilirkişi Mehmet Uğurlu hakkında düzenlenen raporları gündeme getirdi. Daha önce SPK tarafından hakkında rapor düzenlenen Uğurlu'nun tarafsız olamayacağı tezini işleyen avukatlar, raporlarda yer alan iddiaları mahkemeye sundu. 2002 yılında İstanbul Altın Borsası'nda başkan yardımcılığı yapan Uğurlu aleyhine iki idari soruşturma raporu bulunuyor. Uğurlu'nun, bu raporlar doğrultusunda bilirkişilik faaliyetleri sebebiyle görevden çıkarma, kınama ve gündelik kesilmesi cezaları aldığı belirlendi. Bilirkişiliği adeta sürekli iş haline getirdiği, 2000-2002 yılları arasında sadece İstanbul Sultanahmet Adliyesi'nde 142 bilirkişi raporu düzenlediği, bunun karşılığında 13,2 bin Yeni Türk Lirası ücret aldığı kaydedildi. Uğurlu'nun, bilirkişi raporu hazırlarken görevini kötüye kullanmak suretiyle Altın Borsası personelinden ve imkanlarından faydalanarak Borsa'yı en az 12 bin yeni lira zarara uğrattığı kaydedildi. Raporlarda, ayrıca Uğurlu'nun yalan ve yanlış beyanda bulunduğu, personel üzerinde keyfi tasarruflarda bulunduğu, sahte evrak düzenlediği ve personeli tehdit ederek bunlara zorla imza attırdığı iddialarına yer veriliyor. Gece hayatı ve onay almadan gerçekleştirdiği Avrupa seyahatlerinin masraflarını Borsa'ya ödettiği, yaptığı ihalelerde soru işaretleri bulunduğu ve kendisine yönelik keyfi maaş artırımında bulunduğu iddiaları da raporlarda yer alıyor. Kurumun kadrolu avukatları olmasına rağmen bazı davalar için dışarıdan özel bir avukat istihdam ettiği ve bu avukatın üstlendiği davalarda bilirkişilik yaptığı vurgulandı. İdari soruşturma raporları neticesinde Borsa Yönetim Kurulu tarafından Uğurlu'nun işine son verildi.

‘Bilirkişi neye göre karar veriyor?’

Arsan Tekstil davasında yargılanan sanıklar, bilirkişiye ateş püskürüyor. Mahkeme devam ettiği için ismini vermek istemeyen bir sanık, “Bu 27 kişi içerisinde 1 milyon 750 bin lotluk usulsüz işlem yapan önemli isimle