Ulaştırma'da sınıfta kaldık

Ulaştırma'da sınıfta kaldık

AB, telefon faturalarındaki yüksek vergileri eleştiriyor. Kara taşımacılığında AB'ye uyumda büyük sorun var. AB, çevreyi 'mutfaktaki doğalgaz kadar' kirleten TIR'lara geçiyor. Türkiye'de ise egzozlar zehir saçıyor.

Ulaştırma'da sınıfta kaldık
16px
24px
19.11.2005 16:48Güncelleme: 27.10.2023 14:25
ABONE OLgoogle

Avrupa Birliği (AB) ile ulaştırma müzakerelerinde Türkiye'yi ciddi sorunlar bekliyor. Avrupa'nın en büyük kara taşıma filolarından birine sahip Türkiye'de 40 bin çekici, 700 bin kamyon var. Ancak kamyonların yüzde 60'dan fazlası eski. Bunlar AB standartlarına uygun değil. Herhangi bir AB ülkesinde yola çıkmaları olanaksız. AB, 2008'de 'Euro 5' normuna geçmeye hazırlanıyor. Yani bir TIR, mutfaktaki doğalgaz kadar çevreyi kirletecek. Türkiye'de ise yurtiçi taşıma yapan yaklaşık 400 bin kamyon, AB'nin çoktan terkettiği 'Euro 1' standardının bile gerisinde. Yani egzozlarından çıkan zehirli gaz oranı çok yüksek.

Bu kamyonlar AB'ye giremez
AB, Ekim 2005'ten beri ağır yük araçlarında 'Euro 4' emisyon standardını uyguluyor. Bu standartlarla araçların egzozlarından çıkan gazların azaltılması amaçlanıyor. Türk filosunun da buna göre yenilenmesi gerekecek. Yoksa binlerce aracın AB ülkelerine girişinde büyük sıkıntı çekileceği belirtiliyor.
Trafikteki araçların çıkardığı gürültü ve yarattıkları gaz kirliliği, AB'de bağımsız kuruluşlarca ölçülüyor. Türkiye'nin bütün bu uygulamalara geçmesi gerekiyor. AB'de, 12 yaşını geçen araçlara her yıl 'yol değerlilik testi' yapılıyor.

Asfalt standardı var
AB'de bir asfalt yol 15 - 20 yılda eskiyor. Türkiye'de ise ömrü 2.5. Çünkü Türkiye'de araçlar kapasitelerinin üzerinde yük taşıyor. Bu konuda büyük denetim boşluğu var.
AB üyeleri arasında tek bir belge ile uluslararası taşıma yapılabilirken Türkiye'de toplam 39 adet yetki belgesi gerekiyor. AB, bunun sadeleştirilmesini istiyor.

280 saat eğitimle ehliyet
AB'de kara taşımacılığına girişte 3 kriter dikkate alınıyor. Bunlardan ilki mesleki yeterlilik. Yetkililer, bu konuda yönetmelikte tarifler yapılmış olmasına rağmen Türkiye'de henüz bir adım atılmadığını söylüyor. AB ise, 2003'te yayımlanan yeni bir direktifle, profesyonel sürücülerin mesleğe girişte alması gereken eğitimi 280 saate çıkardı. Ayrıca her 5 yılda bir 35 saatlik eğitimden geçmeleri şartı getirildi. Mesleğe girişte 110 saat eğitim verilen Türkiye'de ise akredite kuruluş ve standartlar konusunda belirsizlik yaşanıyor.

Sermaye sorunu yok
Türkiye, mali yeterlilik kriteri konusunda AB ile uyumlu. Uluslararası taşımacılık yapacak Türk nakliyecisi, en az 10 araca, 300 ton taşıma kapasitesi ile birlikte 100 milyar lira sermaye sahip olmak durumunda. AB mevzuatında ise mali yeterlilik için tek bir araç için 9 bin euro, ilave araçlar için ise 5 bin euro teminat yeterli oluyor. AB'nin mesleki saygınlık kriteri, Türkiye'de de mevzuat olarak var.

Takograf kayıtları saklanmıyor
Türkiye'de takograf (seyir kayıt cihazı) kayıtlarının saklanması mecburi değil. AB'de en az 5 yıl saklama zorunluluğu olduğu için çalışma ve dinlenme süreleri kontrol edilebiliyor. AB'de seneye başlayacak dijital takograf uygulaması da henüz mevzuatta yok.

Kaza oranı AB'nin altı katı
İlerleme Raporu'nda, öncelikle Türkiye'deki kaza oranlarının AB'nin altı katı olduğuna dikkat çekiliyor. Öncelikle yol güvenliğine ilişkin tedbirler isteniyor.
Bu bağlamda, AB'deki karayolu kazalarına dair ayrıntılı veritabanı (CARE) uygulamasına uyum gerekiyor. Örneğin, kazada hayatını kaybeden kişinin istatistiki tanımında uyumsuzluk var. AB'de kazayı takip eden 30 gün içerisinde yaşamını kaybeden kişiler trafik kazası kurbanı sayılıyor.

Yük taşıyan özel sertifika alacak
Türkiye, 'Uluslararası Tehlikeli Eşya Taşımaları Konvansiyonu'na (ADR) taraf değil. Düzenleme Meclis'te onay bekliyor. Bu düzenlemede araç ve sürücülere özel sertifika isteniyor. Yılda 50

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde