TÜSİAD'dan Başbakan Erdoğan'ın girişimlerine destek

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 Ağustos 2005 tarihinde gerçekleştirdiği Diyarbakır gezisi ile ilgili bir basın açıklaması yaparak, Başbakan'ın yaptığı girişimle çizdiği siyasi çerçeveyi olumlu değerlendirdiğini ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi ile ilgili olarak barış ortamında demokratikleşmeye ve ekonomik gelişmeye katkısı bulunan tüm girişimlerin desteklenmesi gerektiğini kaydetti.

TÜSİAD tarafından yapılan açıklamada, ayrıca, yurtdışı basında da olumlu bir bakış açısıyla aktarılarak kapsamlı yer tutan bu siyasi yaklaşımın, Türkiye'de barış ve demokrasi ortamını güçlendirici niteliğiyle uluslararası kamuoyunda da destek bulduğu ifade edildi.

Yapılan açıklamada şöyle denildi: "17 Aralık 2004 tarihli AB Zirvesi'nde, Türkiye ile 3 Ekim 2005'te müzakerelerin başlaması kararının alınması, Türkiye'nin tam üyelik sürecinde demokratik standartların yükseltilmesi yolunda attığı adımların başarısının bir göstergesi olmuştur. Ülkemizde demokratik standartların yükseltilmesi kapsamında değişen yaklaşım sonucu, Güney Doğu Anadolu'da kültürel haklar alanında gelişme sağlanmıştır. Buna paralel olarak sosyoekonomik kalkınmada yaklaşım değişimi ile birlikte, bölgesel farklılıkların giderilmesinde de önemli bir mesafe alınması mümkün olacaktır. Geçmişte, bölgesel kalkınma politikaları çerçevesinde planlanan devlet yardımları, ya gerçekleştirilememiş, ya da sürdürülebilir olmamıştır.

AB ile üyelik müzakereleri sürecinde bölgesel kalkınma politikalarında benimsenecek yeni bir yaklaşım ile, Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nin gelişimini sınırlayan faktörlerin tam ve doğru olarak tespit edilmesi ve bu engellerin ortadan kaldırılarak yerine elverişli bir yatırım ortamının tesis edilmesi mümkün olacaktır. Bu çerçevede, Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nin, Türkiye'deki büyüme sürecinden payını almasında ana ekseni, ulusal ve bölgesel stratejiler arasındaki ilişkinin yeniden ve hiyerarşik olmayan bir biçimde, çok boyutlu ve katılımcı bir süreç olarak tasarlanması oluşturmaktadır.

TÜSİAD, 'Büyüme Stratejileri' çalışmaları kapsamında, bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarını da masaya yatırmış ve her yörenin kendine özgü bazı avantajları ve potansiyelleri bulunduğunu göstermişti. Bu potansiyellerin harekete geçirilebilmesi için, yöresel düzeyde katılımcı bir yönetim anlayışı, bölgesel stratejilerin ulusal strateji ile uyumunun sağlanması ve ulusal ve bölgesel düzeyde çeşitli mekanizmalar ile desteklenmesi gerekmektedir. Hiç şüphesiz, Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde ekonomik gelişimi engelleyen bazı faktörler, Türkiye'deki yatırım ortamının da elverişsizliğinden kaynaklanmaktadır.

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu'nun, genel olarak, ülkede yatırım ortamının elverişli kılınması için yaptığı çalışmalar, özel olarak, bu bölgedeki yatırım ortamını da olumlu etkileyecektir. Ancak, bölgenin kendisine özgü sorunlarının tespiti ve çözümlenmesi için, bölgedeki özel sektör ve sivil toplum örgütlerine önemli bir rol düşmektedir. Bölgenin zorlukları rekabet avantajlarına dönüştürülebildiği ölçüde, sadece yerel yatırımlarda değil, ulusal ve uluslararası sermaye yatırımlarında da artış sağlanabilecek, üretim için cazibe merkezleri oluşturulabilecek, yeteri kadar istihdam yaratılabilecek, bölgenin ekonomik ve sosyal gelişimi hızlandırılabilecektir. Bu yolda tasarlanan 'Bölgesel Kalkınma Ajansları'na da bu alanda önemli bir koordinasyon görevi düşmektedir."