TÜSİAD Genel Sekreteri Tüger: Zafer sarhoşluğuna kapılmayalım
Muğla Üniversitesi'nin düzenlediği Sıtkı Koçman Günleri çerçevesinde Muğla'ya gelen TÜSİAD Genel Sekreteri Haluk Tüger, "Avrupa Birliğine Uyum ve Türk Ekonomisi" konulu bir konferans verdi.
![TÜSİAD Genel Sekreteri Tüger: Zafer sarhoşluğuna kapılmayalım](https://image.patronlardunyasi.com/crop/967x645/static/content/haber_resim/2906.jpg)
Tüger'in Kötekli Kampüsü Ahmet Altıntaş Salonu'nda verdiği konferansa Rektör Prof. Dr. Şener Oktik, Öğretim Üyeleri ve öğrenciler izledi. TÜSİAD Genel Sekreteri Haluk Tüger, son 10 yılda yaşananları detaylı olarak rakamlarla açıkladı. Konferansını AB'ye Uyum ve Türk Ekonomisinin gidişatı konusunda özet yaparak başlayan Tüger, 1994, 1999 ve 2001'de yaşanan ekonomik krizlerin AB sürecini olumsuz etkilediğini, fakat son üç yıldır beklenmedik bir istikrar yakalandığını bu istikrarın sürekli kılınması için bir şeyler yapmak gerektiğini söyledi.
Zafer sarhoşluğuna kapılmamak gerektiğini belirten Haluk Tüger, yaşanacak sorunlu bir erken seçimin mali kriz yaratacağını kaydetti. Haluk Tüger, "Geçmişte hep 1 yıllık planlar yapılır 5 yıllık programın içine konulurdu. Plan bütçede AB'ye uyum sağlandı. 2006 bütçesi sanki 3 yıllık gibi yapıldı. 2007 ve 2008'de kapsıyor" dedi.
Türkiye'nin 2014 yılında AB'ye girmesi için istihdam ve verimliliği arttırması gerektiğini belirten Haluk Tüger, "Büyümenin unsurları iş gücü kullanımı, sermaye stoku ve toplam faktör verimliliğidir. Sürdürülebilir büyümenin temel unsuru ise Toplam Faktör Verimliliğidir. İşte işin sırrı burada yatıyor. Türkiye büyümeyi sermaye stokunu arttırarak yapıyor. Gelişmiş ülkeler büyümesini Toplam Faktör Verimliliğini arttırarak yapıyor. Büyümede Sermaye stokunun etkisi daha az. Türkiye şu an sermaye stokunu attırarak büyüme sağlıyor. Önümüzdeki 10 yılda Türkiye'nin kalkınması için Toplam Faktör Verimliliğinin artması lazım. AB ülkeleri gibi büyümeliyiz. Benim şahsi düşüncem, yüzde 35 Toplam Faktör Verimliliği ve yüzde 6 büyüme sağlayarak 2014 yılında Avrupa Birliği'ne gireriz" dedi.
AB sürecinde ekonomik gelişmelerin yanında siyasi gelişmelerinde etkili olacağını kaydeden TÜSİAD Genel Sekreteri Tüger, politik sürdürülebilirlik senaryosu çizdi. Tüger iyimser senaryosunu, " 2006'da başarılı tarama süreci, Kıbrısla ilgili 2 Avrupa Birliği direktifinin yürürlüğe girmesi, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile deniz ve hava taşımasının açılması, 2006 yılında en az 1-2 başlıkta müzakerenin açılması, 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2007 genel seçim" şeklinde açıkladı. Haluk Tüger, Türkiye'nin krizsiz bir genel seçim yaşamazsa mali krizin olmayacağını kaydetti.
TÜSİAD Genel Sekreteri Haluk Tüger, son olaylarla ilgili olarak, "Başbakan keşke Danimarka'da tepkisini böyle yapmasaydı. O basın toplantısına katılsaydı. O muhabire 'Yanlış yapıyorsunuz. Eli kanlı bir terör örgütü lehine yayın yapıyorsunuz. TV'nizin kapatılması için hazırladığımız dosyayı şimdi bu ülke başbakanını veriyorum' deseydi daha farklı olacaktı. Bunun yanında FİFA olayı da olumsuz etkiledi. Haklı olabilirsiniz ama bunu bu şekilde göstermemeniz gerekiyor" diye konuştu.
Konferansın sonunda soruları da yanıtlayan Haluk Tüger, AB'nin bir Hıristiyan Kulübü olarak değerlendirilmesinin yanlış olacağını belirterek, "Sadece Hıristiyan Kulübü bu kadar insanı bir arada tutmaz. Bir çıkar ilişkisi mutlaka var. Buraya Türkiye'yi de sokmamız lazım" dedi.
AB'ye uyum sürecinde en fazla tarım sektöründe sıkıntı yaşanacağı ve insanların işsiz kalacağı konusuna da değinen Tüger, "Türkiye'nin şu andaki tarım politikası hatalı zaten. Şu anda 11 milyar dolar tarım sektörüne subvanse ediliyor. Bu milli gelirin dürte biri. Devlet nereye subvanse ettiğini bilmiyor. Bunun bir mantığı olması lazım. Verimlilik artışını engellememesi lazım. Bu sübvabse sistemi tarımda reformu dondurmuştur. Tarım politikamızı AB tarım politikasına göre değiştirmemiz lazım. Ayrıca bu 1 milyon 400 bin kişi işsiz kalmayacak başka sektörlere kayacak" diye konuştu.
Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yaklaşımının tamamen siyasi olduğunu düşün