Dolar
42,2535
0,04%
Euro
49,0927
0,23%
Sterlin
55,5549
0,10%
Bitcoin
4.379.905
1,88%
BİST-100
10.640,86
0,61%
Gram Altın
5.717,376
0,35%
Gümüş
54,05
1,43%
Faiz
40,14
0,00%

Türkiye hızla yaşlanıyor yaşlı bakım sektörü iki kat büyümeye hazırlanıyor

Türkiye’de son 5 yılda yaşlı nüfusun yüzde 20.7 oranında artması, yaşlı bakım hizmetlerini de büyü­yen bir sektöre dönüş­türüyor. 2040’a kadar 65 yaş üstü nüfusun yüzde 16’yı aşacağına dikkat çeken uzman­lar, dolayısıyla yaşlı bakımına olan talebin de en az iki kat artaca­ğını belirtiyorlar.

13.11.2025 05:47Güncelleme: 13.11.2025 06:17
Türkiye hızla yaşlanıyor yaşlı bakım sektörü iki kat büyümeye hazırlanıyor
16px
32px

Türkiye’de doğurganlık oranının hızla düşmesi ve yaşlı nüfus oranında­ki artış, yaşlı bakım hizmetlerini büyüyen bir sektöre dönüştürü­yor. ‘Gümüş ekonomi’ olarak ad­landırılan ve küresel çapta 2032 yılında 8.5 trilyon dolara ulaş­ması beklenen yaşlı bakım hiz­metleri, geleceğin yatırım alan­larından biri olarak öne çıkıyor.

Küresel Ekonomi Zirvesi’nde konuya dikkat çeken Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de sunumunda özellikle geriatri merkezleri, rehabilitasyon mer­kezleri, tele-tıp giyilebilir takip cihazları, bakım robotları, ev içi bakım robotları, akıllı ev sistem­leri gibi alanlardaki potansiyele işaret etti. Uzmanlar, gelecek 20 yıl içerisinde Türkiye’de de yaşlı bakım talebinin iki kattan fazla artacağına işaret ederek, ortaya çıkacak yetişmiş eleman açığına dikkat çekiyor.

65 YAŞ ÜSTÜ NÜFUS %16’YA ÇIKACAK

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türki­ye’deki 65 yaş ve üzeri nüfusun sayısı 9 milyonun üzerinde. Yaş­lı nüfusun toplam nüfus içinde­ki oranı ise yüzde 11’lere çıkmış durumda. Son 5 yılda yaşlı nüfu­sun yüzde 20.7 oranında artması, Türkiye’nin nüfus yapısının hız­lı bir yaşlanma eğilimi içinde ol­duğunu gösteriyor. Türkiye’nin demografik yapısındaki bu hızlı dönüşüm, yaşlı bakım sektörü­nü de büyük bir büyüme baskısı altına alıyor.

Gaya Bakım Ünite­leri Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Gaye Öz Esmeray, hızla yaşlanan nüfusa dikkat çekerek, 2040’a kadar 65 yaş üstü nüfusun yüzde 16’yı aşacağını öngördü. Esme­ray, talebin arzın üzerinde oldu­ğunu ve nitelikli personel yetiş­tirmenin kritik önem taşıdığı­nı vurguladı. Esmeray, nüfusun yaşlanmasıyla birlikte yaşlı ba­kım hizmetlerine olan ihtiyacın önümüzdeki 20 yıl içinde en az iki kat artacağını ifade etti.

AİLEDEN KURUMSAL BAKIMA GEÇİŞ HIZLANACAK

Kültürel olarak Türkiye’de ha­len yaşlıların evde bakımı ön­celikli tercih olsa da değişen ya­şam alışkanlıkları, genç ve orta yaş grubundaki azalma, kurum­sal bakım hizmetlerini öne çı­karıyor. Toplumdaki güçlü ev­de bakım kültürünün, ailelerin kurumsal merkezlere geçişte en büyük çekincesi olduğunu belir­ten Dr. Gaye Öz Esmeray, bu algı­nın değiştiğini söyledi. Esmeray, “Yaşam sürelerinin uzaması ve artan yaşlı nüfusun yanında, çe­kirdek aile yapısının yaygınlaş­ması kurumsal bakıma olan ih­tiyacı artırıyor” dedi.

Dünya'dan Nurdoğan Ergün'ün haberine göre, ailelerin artık yoğun bakım ihtiyacı, pro­fesyonel sağlık desteği ve güven­lik nedeniyle kurumsal bakıma yöneldiğini belirten Esmeray, yakın gelecekte kurumsal bakı­ma geçişin Avrupa ülkelerinde olduğu gibi daha az zorlayıcı ola­cağını öngördü. 2024 verilerine göre, Türkiye’de toplam huzu­revi sayısının 450 'nin üzerin­de, hizmet alan yaşlı sayısının da yaklaşık 30 bin kişi olduğu­nu açıklayan Esmeray, “Pazarın doygunluğu kısa vadede beklen­miyor, çünkü talep arzın üzerin­de” diye konuştu.

500 KURUM KAPASİTESİ YETERSİZ KALACAK

Liman Yaşlı Bakım Merkezi kurucusu Dr. Deniz Vüsale Ba­rokas de Türkiye’nin hızla yaşla­nan nüfusuna işaret ederek mev­cut yaşlı bakım hizmetlerinde­ki yasal düzenleme ve kapasite eksikliklerine dikkat çekti. Tür­kiye’de yaşlı bakım kurumlarına dair yasal düzenlemeler olma­sına rağmen, artan talep karşı­sında kapsam ve uygulama açı­sından büyük bir yetersizlik bu­lunduğunu ifade eden Barokas, “Ülkemizde yaklaşık 500 civa­rında yaşlı bakım kuruluşu mev­cut. Oysa 2040’ta nüfusumuzun neredeyse yüzde 18’inin yaş­lı olacağı bekleniyor. Bu kapasi­te, artan yaşlı nüfusa oranla ol­dukça düşük.

Yasal çerçeve var ama artan ihtiyaçları karşılama­ya yetmiyor. Özellikle kurum ka­pasitesi, denetim, personel stan­dartları ve sağlık entegrasyonu alanlarında eksiklikler yaşıyo­ruz” dedi. Barokas, kurum açılış kriterlerinin daha açık, denetle­nebilir ve bölgesel ihtiyaçlara gö­re yeniden düzenlenmesi gerek­tiğini, açılış için yeter­li sağlık personeli ve kalite stan­dartlarının zorunlu ha­le getirilme­si gerektiğini vurguladı.

PERSONEL YETERSİZLİĞİ KAÇINILMAZ RİSK

Sektördeki en büyük zorluğun nitelikli personel yetersizliği ola­cağına dikkat çeken Gaya Bakım Üniteleri Yönetim Kurulu Baş­kanı Dr. Gaye Öz Esmeray, bugün dahi Türkiye’de her 100 yaşlıya düşen bakım personeli oranının OECD ortalamasının altında kal­dığını belirtti. Genç nüfus oranın­daki azalmanın bu sorunu daha da derinleştireceğini ifade eden Dr. Esmeray, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

“Üniversitelerdeki gerontoloji ve yaşlı bakım prog­ramları acilen güçlendirilmeli. Bu alanda çalışan personelin hak­ları iyileştirilerek meslek cazip hale getirilmeli. Mesleki eğitim kurumlarında yaşlı bakımı müf­redata alınmalı ve sertifikasyon programları yaygınlaştırılmalı.”

BAKIM İÇİN ÖZENDİRİCİ DÜZENLEMELER GEREKİYOR

Dr. Deniz Vüsale Barokas yaşlı bakımında en büyük zorluğun nitelikli personel bulmak olduğuna dikkat çek­ti. Gençlerin ‘öz bakım’ içeren görevlerde çalışmak istemediği için sektörde yüksek personel dev­ri yaşandığını söyleyen Barokas, bir doktor olarak sahada en sık kar­şılaştığı sorunları personel eksikliği, yetersiz ekipman, sağlık hizmeti deste­ğinin sınırlılığı ve ağır bakım gereksinimi olan yaşlıların artışı olarak sıraladı.

Bu so­runların aşılması için devlet destekli eğitim programlarının ötesinde, yeni yasal teşvikler ve özendirici düzenlemeler gerektiğini ifade eden Barokas, bakım mesleğini seçen genç­lere eğitim bursu, vergi indirimi veya sigorta avantajı sağlanması ile kurumlara personel is­tihdamı için doğrudan teşvik verilmesi önerilerinde bulundu.

YENİ TEŞVİKLER ‘GÜMÜŞ EKONOMİ’Yİ CANLANDIRACAK

Gaye Öz Esmeray’a göre, devletin son dönemde özellikle kadın girişimciler öncülüğünde yaşlı ve engelli bakım alanında verdiği kredi desteklerini ‘çok önemli’ bir adım. Esmeray, “Bu destek, modern, erişilebilir ve uluslararası standartlarda bakım merkezlerinin kurulmasını kolaylaştıracak. Böylelikle ülkemizin ‘gümüş ekonomi’ potansiyeli güçlenecek” dedi.

1.8 MİLYON YAŞLI TEK BAŞINA YAŞIYOR

Türkiye’de 2024 yılında toplam 26 milyon 599 bin 261 haneden 6 milyon 726 bin 583’ünde yaşlı nüfus olarak tanımlanan, 65 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunduğu görüldü. Diğer bir ifadeyle, hanelerin yüzde 25.3’ünde en az bir yaşlı fert yaşadığı görüldü. En az bir yaşlı fert bulunan 6 milyon 726 bin 583 hanenin 1 milyon 750 bin 900’ünü tek başına yaşayan yaşlı fertler oluşturdu. Bu hanelerin yüzde 74’ünü yaşlı kadınlar, yüzde 26’sını ise yaşlı erkekler oluşturdu.

DÜNYA NÜFUSUNUN %10.2’Sİ YAŞLI

TÜİK verilerine göre, yaşlı nüfus ola­rak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, Türkiye’de son beş yılda yüzde 20.7 ar­tarak 2024 yılında 9 milyon 112 bin 298 kişi oldu. Çalışma çağındaki 100 kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı, 2019 yılında yüzde 13.4 iken bu oran 2024 yılında yüzde 15.5'e yükseldi. Mev­cut yapının devam edeceğini varsayan ana senaryoya göre yaşlı bağımlılık oranının 2030 yılında yüzde 19.5, 2040 yılında yüzde 26.5, 2060 yılında yüzde 45.5, 2080 yılında yüzde 61.9 ve 2100 yılında yüzde 61.6 olacağı öngörülüyor.

Birleşmiş Milletler dünya nüfus tahminlerine göre 2024 yılı için dünya nüfusunun 8 milyar 161 milyon 972 bin 573 kişi, yaşlı nüfusun ise 833 milyon 480 bin 764 kişi olduğu tahmin edildi. Bu tah­minlere göre dünya nüfusunun yüzde 10.2’sini yaşlı nüfus oluşturdu. En yüksek yaş­lı nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla yüzde 36.2 ile Monako, yüzde 29.8 ile Ja­ponya ve yüzde 24.6 ile İtalya oldu. Türkiye, 194 ülke arasında 75’inci sırada yer aldı.

“ENTEGRE MERKEZLERLE LÜKS YAŞLI BAKIM TURİZMİ BAŞLATABİLİRİZ”

Sağlık sektöründe laboratuvar ve medikal alanlarda faaliyet gösteren Omnigen Tıbbi Ürünler AŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve girişimci Ali Kılınç, bakım maliyetlerinin arttığı ve küresel yaşlanma trendlerinin yükseldiği bu dönemde Türkiye için yeni bir hizmet ihracatı modeli önerdi.

Kılınç, özellikle Avrupa, ABD ve Kanada’daki ‘parası olan’ yaşlı turistleri hedefleyen, entegre bakım ve sosyalleşme merkezlerinin büyük bir yatırım fırsatı sunduğunu belirtti. Urla veya Kazdağları gibi havadar ve hastaneye yakın bölgelerde, geniş araziler üzerinde modern bakım tesisleri kurarak yurt dışından turistlerin çekilebileceğini anlatan Kılınç’a göre, bu tesisler, sadece tıbbi bakım sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda spor, sosyalleşme ve gezi aktiviteleriyle yaşlıların yaşam kalitesini artıracak bir entegre hizmet modeli sunacak. Ali Kılınç, “Yurt dışındaki yaşlı turistler hem gezsin, hem sporunu yapsın hem de sağlığını korusun.

Amerika’da, İsviçre’de parası olup güzel bir hizmet almak isteyenler için Türkiye harika bir merkez olabilir. Güzel ve geleceği olan bir iş. Ama yer bulmak lazım. Devletin bu tür projelere 49-50 yıllık uzun vadeli arazi kiralama gibi teşviklerle destek vermesi gerekiyor” dedi. Yaşlı bakımı konusunda istekli ve eğitimli bakıcı bulmanın zorluğuna da dikkat çeken Kılınç, modelin önündeki en büyük operasyonel sorunlardan birinin de bu olduğunu söyledi. Yaşlanmanın yarattığı ekonomik etkilere de değinen Kılınç, laboratuvar ve medikal sektöründe ise bu durumun sıklaşan test ihtiyacı ve artan test miktarları nedeniyle doğal bir büyüme getireceğini belirtti.

patronlardunyasi.com