Türk sanayisi yüksek teknolojiye geçemiyor: 500 devden sadece 21’i bu alanda
Türk sanayisinin 500 devinin neredeyse yarısı geçen yıl hiç Ar-Ge harcaması yapmazken, yaratılan katma değerde düşük teknolojili sanayilerin payı 5,9 puan sıçrayarak dikkat çekti. Devler arasında 180 firma düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerde faaliyet gösterirken, sadece 21 firmanın yüksek teknolojili üretim yapması ise bu alanda Türk sanayisinin yapısal dönüşüme ne kadar ihtiyaç duyduğunu gözler önüne serdi.

Sanayi devlerinin teknoloji karnesi 2024’te zayıf geldi; yaratılan katma değerde düşük teknolojili sanayilerin payı 5,9 puan artarak 34,6’ya ulaştı. Böylece bu oran son 3 yılın en yüksek ‘düşük teknoloji’ oranına işaret etti. Yanı sıra 2022 ve 2023’te orta-düşük teknolojili sektörler en yüksek payı alırken 2024’te yeniden düşük teknoloji yoğunluklu sektörlerin başı çekmesi dikkat çekti. Öte yandan yüksek teknolojili sanayilerin yaratılan katma değerdeki payı sadece 0,3 puan artarken, bu alanda Türk sanayisi ‘bebek adımlarıyla’ yürümeye devam etti. Fiyat rekabetçiliği ile artık uluslararası pazarlarda şansı kalmayan Türk sanayisinin, halen verimlilik ve katma değeri artıracak teknoloji hamlesini gerçekleştirememesi ise ileriye dönük olarak Türk ekonomisi üzerinde riskleri artırıyor.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından yayınlanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (BSK) - 2024 Araştırması’nın sonuçları, Türk sanayisinin yüksek teknolojide yaptığı patinajı ortaya koyarken, yıllar ağırlığı gerileyen düşük teknolojili sanayilerin payında yeniden bir ivmelenme yaşandığına dikkat çekiyor. Listede yer alan kuruluşların 180’i düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerde faaliyet gösterirken, 134 firma orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerde, 135 firma orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerde, 21 firma ise yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerde yer alıyor.
İSO 500 BSK’nın son 10 yıllık verilerinde, yaratılan katma değerin teknoloji yoğunluklarına göre dağılımına bakıldığında, düşük teknolojili sanayilerin payı 2015 yılında yüzde 38,9 iken, bu oran 2019’da yüzde 40’a kadar çıkıyor; 2023 yılında ise yüzde 28,7 ile 2015-2024 yılları arasındaki en düşük seviyeye iniyor. Ancak 2024 yılında, İSO 500’de düşük teknoloji yoğunluklu sektörlerin payı 5,9 puan zıplayarak 34,6’ya yükseldi. Böylece, yaratılan katma değerde en büyük payı düşük teknoloji yoğunluklu sanayiler aldı. Oysa son iki yıldaki iyileşmeyle beraber en yüksek pay 2022 ve 2023’te orta düşük teknolojiler yaratılan katma değerde en yüksek payı almıştı.
‘ORTA’DA ILIMLI İYİLEŞME
Ekonomim'den Merve Yiğitcan'ın haberine göre, orta düşük teknoloji sanayilerin yaratılan katma değerden aldığı pay ise 2015 yılında yüzde 39 iken, 2017 yılında yüzde 39,9 ile en yüksek seviyeye çıktı; 2024 yılında ise yüzde 31,4 olarak gerçekleşti. Orta yüksek teknolojili sanayilerin yaratılan katma değerdeki payı da geçen yıl itibarıyla yüzde 30’un altında kalsa da, 2015’ten 2024’e 7,8 puanlık bir artış görüldü. Ancak, orta yüksek teknolojili sanayilerin payının 2023’teki yüzde 30,3 seviyesinden yüzde 26,7’ye inmesi düşündürdü. İSO 500 BSK’da yüksek teknolojili sanayilerin yaratılan katma değerden aldığı pay ise 2024 yılında yüzde 7,4 ile veri geçmişinin en yüksek seviyesini gördü. 2015 yılında yüzde 3,2 olan yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin payının 10 yılda 4,2 puan artması, eğrinin yukarı yönlü gittiğini ancak, halen sanayinin yüksek teknolojide yapısal bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu gözler önüne seriyor.
EN FAZLA KATMA DEĞER OTOMOTİVDEN
Peki yaratılan katma değerde hangi sektör ne kadarlık büyüklüğe sahip? 2024 yılı İSO 500 BSK’da 46 firmanın yer aldığı motorlu kara taşıtı, treyler ve yarı treyler imalatı sektörü toplam 330,4 milyar TL’lik brüt katma değer ile ilk sırada yer alırken, toplamdan aldığı pay yüzde 13,4 oldu. İkinci sırada ise 312,5 milyar TL’lik brüt katma değer ile tütün ürünleri imalatı yer alırken, bu sektörün aldığı pay yüzde 12,7 oldu. 111 firma ile listede en fazla kuruluşun yer aldığı gıda ürünleri imalatı ise 308,2 milyar TL’lik brüt katma değer ile toplamdan yüzde 12,5 pay alarak üçüncü sırada yerini aldı. Listenin dördüncü sırasında yüzde 12,4 pay ve 304,1 milyar TL’lik brüt katma değeri ile kok kömürü ve rafine edilmemiş petrol ürünleri imalatı yer alırken, beşinci sıraya 248,1 milyar TL’lik brüt katma değer ve yüzde 10,1’lik pay ile ana metal sanayi oturdu.
DEVLERİN NEREDEYSE YARISI AR-GE YAPMIYOR
İSO 500 BSK’da şirketlerin Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin veriler de sanayideki teknolojik faaliyetlerin durumuna ilişkin önemli bilgiler veriyor. Buna göre, 2024 listesinde yer alan şirketlerde 265’i Ar-Ge harcaması yaptığını söylerken, 235 firmanın AR-Ge faaliyeti bulunmuyor. Ar-Ge yapan kuruluş sayısı 276 ile 2018 yılında zirveye çıkarken, bu tarihten sonra gerileme yaşanmış, 2022’de de 260’a kadar düşmüştü. 2023 ve 2024 yıllarında Ar-Ge harcaması yapan kuruluş sayısı 265 ile aynı ölçülürken, söz konusu firmaların geçen yılki Ar-Ge harcamaları bir önceki yıla göre yüzde 98,4 artarak 60,7 milyar TL’ye yükseldi. Geçen yıl en fazla Ar-Ge harcaması yapan sektör 32,2 milyar TL ile otomotiv olurken, söz konusu sektörün yapılan Ar-Ge harcamalarının yarıdan fazlasını gerçekleştirdiği dikkat çekiyor. En fazla Ar-Ge harcaması yapan ikinci sektör 6,9 milyar TL ile elektrikli teçhizat imalatı olurken, üçüncü sırada 5,3 milyar TL’lik Ar-Ge harcaması ile bilgisayar-elektronik yer alıyor. İlk 3 sektörün toplam Ar-Ge harcamalarını yüzde 71,6’sını gerçekleştirdiği göze çarpıyor.
patronlardunyasi.com