Spekülatörler petrolden sonra altına yöneldi

Çin ve Hindistan’dan gelen talebin de etkisiyle altının 1 onsu (31,80 gr) 472 dolara kadar yükseldi. Uzmanlar, borsalarda 465-470 dolar arasında işlem gören altının önümüzdeki günlerde 485 direncini aşması halinde 500 doları görebileceğini belirtiyor. Petrolün yükselişinden büyük paralar kazanan petrol üreticisi ülkelerde de fazla sermayenin altına yönelmesi fiyatların yükselmesine yol açan önemli bir etken. Altında 2001 başından beri gözlenen yükseliş son bir ayda hız kazandı. 4 yıl önce 250 dolardan dönen altın, bu tarihten itibaren aralıksız yükseldi.

Son bir ay içinde ise 400 dolar üstündeki bütün dirençlerini kırarak gözünü 485’teki direnç noktasına dikti. Uzmanlar bu direncin de kırılması halinde daha hızlı bir yükselişin görülebileceği uyarısında bulunuyor. Goldaş Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Binatlı, kısa dönemli bir duraklama olabileceğini; ancak yükselişin tekrar başlayacağını belirtiyor. Mevcut seviyede bile büyük miktarlı taleplerin görüldüğünü aktaran Binatlı, “Merkez bankaları bile rezervlerinde yabancı para yerine altını tercih etmeye başladı. Çin ve Hindistan’da da fizikî talepte bir artış görülüyor.” diyor. Binatlı, talepteki artışa rağmen kimsenin elindeki altını çıkarmak istemediğini, bunun da fiyatları daha da yükselttiğini kaydediyor. Tahtakale piyasasından Mehmet Ali Yıldırımtürk’e göre, altındaki yükselişe yol açan talebin kaynağı, petrol fiyatlarındaki artıştan sağlanan kazançlar. Yıldırımtürk, petrolün de spekülasyon ile yükseldiğine dair yorumları hatırlatarak, “Bugün altında görülen harekette de spekülatör etkisi görülüyor. Vurguncular yılbaşından bu yana önce pariteler, sonra petrol üzerinde oynadı. Şimdi ise altınla ilgileniyorlar.” değerlendirmesini yapıyor. Altının yüksek seviyelerde destek bulamayacağını vurgulayan Yıldırımtürk, normale döndürecek geniş çaplı bir düzeltmeyi kaçınılmaz görüyor. Uzmanlar, tasarruflarını değerlendirmek isteyen birey veya kuruluşların risk taşıyan hisse senetleri veya getirisi azalan tahviller yerine her devrin en sağlam tasarruf aracı kabul edilen altına yöneldiğine işaret ediyor. Atasay Kuyumculuk’un sahibi Cihan Kamer, altın fiyatlarındaki büyük tırmanışın petrol piyasalarının seyri ile anlaşılabileceğini savunuyor. Kamer’e göre siyasi düzensizlikler sonucu yaşanan küresel istikrarsızlıklar ikincil derecede öneme sahip. Cihan Kamer iç piyasada altın fiyatlarının artmasını diğer yatırım araçlarına duyulan güvenin azalması ile açıklıyor. Kamer’e göre özellikle ziynet altın talebinde son bir yılda büyük bir artış var. Darphane tarafından üretilen altın miktarındaki artışa dikkat çeken Kamer, “İnsanlar güvenilir bir yatırım aracı olarak değerlendirdikleri bu tür altınlara yöneliyor. Bunlarda işçilik de daha az olduğu için bozdurma esnasında değer kaybı minimum oluyor. Bugün cebine 50 milyon koyan gidip rahatlıkla istediği hisseden alamaz. Ama altın alımı bu kolaylığı sağlıyor.” diyor.

‘Fiyatlardaki yükseliş 2006 yılında da sürer’

Yatırım uzmanı Murat Özkaya, altındaki yükselişi, dünyanın ABD’ye karşı tavrına bağlıyor. Özkaya, Euro’nun Avrupa dışında fazla kullanımda olmaması sebebiyle geriye yatırım aracı olarak dolar dışında altının kaldığını belirtiyor. Özellikle petrolün yüksek getirisinin Arapları yüklü miktarlarda altın almaya yönelttiğini vurgulayan Özkaya, “Petrol fiyatlarındaki yükseliş ve ABD’ye karşı olumsuz tablonun süreceği düşüncesiyle altın yüksek talep görmeye devam edecek. 2006’da da altın gündelik hayata damgasını vuracak. Petrolden sonra altını da çok telaffuz edeceğiz.” ifadelerini kullanıyor. Yapı Kredi Bankası Başekonomisti Ahmet Çimenoğlu, “Her ne kadar Katrina kasırgası dolayısıyla faiz artırımlarının devam edeceğine dair tereddütler olsa da son yükseliş, önceki beklentilere tekrar kuvvet verdi.” diyor. Piyasalarda FED’in faizleri yıl sonuna kadar 4,5 seviyesine taşıyacağı beklentisi var. Uzmanlar, son faiz a