Sosyal güvenliği batıran cinlikler

Sosyal güvenliği batıran cinlikler

Ankara Ticaret Odası"nın hazırladığı “Sosyal Güvensizlik Raporu”, sosyal güvenlik şemsiyesi altına girmek isteyen açıkgöz vatandaşların başvurdukları akıl almaz yöntemleri gözler önüne serdi.

Sosyal güvenliği batıran cinlikler
16px
24px
04.02.2007 09:36
ABONE OLgoogle

ATO"nun Sosyal Güvensizlik Raporu"nda nüfusu 73 milyona ulaşan Türkiye"de, sosyal güvenlik şemsiyesi altında 83 milyon kişinin yer aldığına dikkat çekildi. 14,5 milyon kişinin aktif olarak çalıştığı ve SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı"na prim ödediği Türkiye"de, bu üç kurumun kapsamında bulunan ve sağlık hizmetlerinden yararlanan kişi sayısı 71,7 milyon. Prim ödeyenlerle hizmetten yararlananlar arasındaki sayıca büyük fark, sosyal güvenlik kuruluşlarının gelir gider dengesinin bozulmasına, bütçelerinin açık vermesine ve sonuçta da devletin sırtına her geçen gün daha fazla yük olmasına yol açtı. 1997-2006 yılları arasındaki son 10 yıllık dönemde SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı"nın açıkları toplamı 80 milyar dolar (99,4 milyar YTL) oldu.

SOYGUNDAN YENİ TRENDLER

Açıklamada, sosyal güvenlik şemsiyesi altına girmek isteyen vatandaşların akıl almaz cinliklere başvurduğu kaydedilirken, kurumlar arasındaki koordinasyonsuzlukları fırsat bilen vatandaşlar, bu kurumlardan haksız yere maaş aldığı, sağlık hizmetlerinden yararlandığı, sadece Emekli Sandığı"ndan 12 bin kişinin maaşının öldükleri halde başkaları tarafından çekildiğine işaret edildi. Açıklamada, son zamanlarda en çok görülen sahtekârlık türlerine dikkat çekildi. Bu sahtekârlıklar arasında ise sahte şirket kurup, sahte işçi bildirimi yapılarak bu kişilerin sağlık hizmetlerinden faydalandırıldıkları,yine, birkaç ay sonra, söz konusu sahte şirketi kapatıp, yeni bir sahte şirket kurarak aynı sahte işçileri yeni şirkete devrettikleri, böylece uzun yıllar sahte işçilerin beş kuruş para ödemeden devletin sağlık sisteminden bedava yararlanmasının sağlanmasının yanı sıra emekli edildikleri vurgulandı.

VATANDAŞTA CEP DELİK

ATO Başkanı Sinan Aygün, sosyal güvenlik sisteminin özellikle son 10 yıldır ülke ekonomisinde istikrarsızlık yaratan ana nedenlerden biri haline geldiğine dikkat çekti. Aygün, şöyle dedi: “Vatandaşta cep delik, devlette kara delik. Vatandaşlar sosyal güvenlik şemsiyesi altına girerek hayatlarını garanti altına almaya çalıştığını, sahte belgelerle kurumları dolandırarak kazanç sağladığını sanıyor. Oysa sosyal güvenlik açıklarının finansman sorunu hem enflasyonu tetikliyor hem de diğer temel ekonomik göstergeleri olumsuz etkiliyor, bu da yine vatandaşın ekonomisine olumsuz yansıyor."

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde