Son dönemde artan dolandırıcılık olayları, 1920’li yılların İstanbul’unda yaşanan ve zengin kadın avcısı, dolandırıcı Nedim Şurâvi’yi aklıma getirdi

Son dönemde artan dolandırıcılık olayları, 1920’li yılların İstanbul’unda yaşanan ve zengin kadın avcısı, dolandırıcı Nedim Şurâvi’yi aklıma getirdi

Nedim Şurâvî Bey, zengin dul kadınları kandırarak servetlerine konmuş, kadınlar onu bulabilmek için çareyi gazetelere ilan vermekte bulmuştu. İstanbul polisi de Nedim Şurâvi’yi bulmak için alarma geçmişti. 

Son dönemde artan dolandırıcılık olayları, 1920’li yılların İstanbul’unda yaşanan ve zengin kadın avcısı, dolandırıcı Nedim Şurâvi’yi aklıma getirdi
16px
24px
19.05.2024 11:40
ABONE OLgoogle

Burak ARTUNER

Resimli Perşembe dergisinin 1926’da yayımlanan 37’nci sayısında üçüncü sayfada yer alan habere göre, Şadiye Hanım, eline düştüğü kadın dolandırıcısını bulmak için gazeteye ilan vermişti.

Gazeteler vasıtası ile ‘Dul kadın avcısı’nın peşine düşen Şadiye Hanım, Aksaray'daki evinde kendisini ziyaret eden Resimli Perşembe dergisinin muhabirine başından geçenleri şöyle anlatır:

MISIR PRENSİ’YİM YALANI…

“Biz Kadıköy'de eski tanınmış bir aileyiz. Pederimden mürüvvet servetimi almakla beraber; ayrıca zevcimden kalma emlâkim de vardır. Bundan bir sene evvel dostlarımın evinde Nedim isminde bir gence rast geldim. Gayet kibar giyinmiş, centilmen bir adamdı. Bana kendisini Mısır Prensi' diye takdim etti.

Ikimizde daha ilk mülákatta birbirimize âşık olduk. Bana aşkını samimiyetle itiraf etti. Bir prens olması, genç ve cazip olması benim kalbimi oynatmak için kâfi idi.

Onun bir dolandırıcı olduğunu, para çarpmak için zengin, dul kadın arkasında koştuğunu nasıl bilebilirdim? Birkaç mülakattan sonra nikâhlandik. Bir ay sonra evlendik. Evlendikten sonra bir gün bana esrarını açtı.

SENARYOYU HAYATA GEÇİRDİ

Kendisinin asıl isminin Şuravi olduğunu, Mısır'dan buraya kendisini İngiliz Hükümeti'nin bir vazife ile gönderdiğini; gizli bir memur olduğu-nu fakat şimdi İngilizlerden para alması nazar-ı dikkati celb edeceği için, parasız kaldığını söyledi... Ben parayı düşünmemesini, derhal istifa etmesini söyledim. Bundan sonra kendisine bol bol para veriyordum. Bundan sonra beni daha fazla ikna için, annesinin olduğunu söylediği kıymetli elmaslarını hediye etti. Meğer, bu elmasları benden evvel evlendiği dul kadından almış.
Ben nereden bileyim? Bir gün bana yeni evlendiğimiz bu ilk ayları Mısır'da geçirmeyi teklif etti. Bu hayal bana çok tatlı göründü. Beş bin lira almayı her ih yarısını biletler için ve onun saklaması için kendisine teslim ettim... Ertesi sabah için araba ısmarlamaya çıktı.

Bekledim, bekledim; gelmedi.
Ben de dolandırıldığımı anladım.

Bundan altı ay sonra, bir gün gazete okuyordum. Ayastefanos'ta (Yeşilköy) Şuravi isminde birinin, zengin ve dul bir kadınla evlenip parasını aldıktan sonra kaçtığını öğrendim...

Bu kadını buldum. Kendisinden izah aldım. Aynı adamdı. Ben elimdeki avucumdakini büyük bir gafletle kaptırdım. Dünyada yalnız ben değilmişim. Benim gibi kim bilir nice kadınları dolandırmıştı...”

Dergi, haberine şöyle son verdi: “Şadiye Hanım'ın arzusu
veçhiyle, macerasını ve fotoğraflarını neşrediyoruz. Görüp, bilenlerin idarehaneye bildirmesi rica olunur. "

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde