Sınırları Aşmak (Walk The Line)
James Mangold’un yönettiği ve Joaquin Phoenix, Reese Witherspoon, Ginnifer Goodwin ile Robert Patrick’in oynadığı ‘Sınırları Aşmak’ (Walk The Line) Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.

1955 yılında, adının J.R. Cash olduğunu söyleyen genç bir gitarist, Memphis’teki Sun Stüdyoları’na ünlü olmak için gelir. Bu, Amerikan kültürünün üzerinde silinmez bir iz bırakacak adamı,n şöhrete ilk adımlarıdır. Gitarında dolaşan parmakları, demirden daha keskin ve kararlı bakan gözleri, kapkara ve derin bir geceyi andıran sesi ile daha önce hiç duyulmamış bir gerçek hayatı anlatmaktadır.
“‘O yıl bütün yaz radyoda “I Walk the Line’ çalmıştı. O güne dek duyduğum her şeyden çok farklıydı. Sesi sanki arzın merkezinden gelen bir sesti... Hem derin hem de zengin bir ses düşünün, benzersiz ve gizemli... Aslında o kalbi ve kişiliği ile, bu ülkenin ta kendisiydi.”
— Bob Dylan [Rolling Stone]
Bir korku treninin akortlarında dolaşan parmakları, demirden daha keskin ve kararlı bakan gözleri, kapkara ve derin bir geceyi andıran sesi ile daha önce hiç duyulmamış bir gerçek hayatı anlatıyordu.
“SİYAH GİYİNEN ADAM”
O günlerde şöhretinin ilk günlerini ateşleyen değişik karakteri ve insanlar üzerinde bıraktığı etki bugünün rock, country, punk, folk ve rap starlarına kadar bir çok yeteneğin de ortaya çıkmasında ön ayak olmuştur. Kendine has sesi ve kariyeri boyunca kişisel değişimler sert karakterinin bir uzantısı olmuştur. Önceleri kendisini yok eden bir çok yıldız gibi yaşayan Cash daha sonraları ikon haline gelen “Siyah Giyinen Adam” karakteri ile bıçak sırtındaki şöhretin hem ne kadar acımasız hem de aşkın doğasının ne kadar güçlü olduğuna dair örnek oluşturmuştur.
Genç Johnny Cash’in hikayesi, June Carter adındaki folk şarkıcısına duyduğu aşk ile anılmış ve yönetmen James Mangold’un ellerinde ‘Walk The Line’ ile filme alınmıştır. Yönetmen Mangold, ‘Heavy’, ‘Cop Land’, ‘Girl Interrupted’ ve ‘Identity’ gbi filmleriyle sinema seyircisi tarafından tanınmaktadır. Filmin senaryosu ise Cash’in ‘Man In Black’ ve ‘Cash - The Autobiography’ adlı kitaplardan Mangold ve Gill Dennis tarafından uyarlanmış.
Yapımcı Cathy Konrad (Citizen Ruth, Beautiful Girls, Scream, Cop Land, Girl Interrupted, Identity) ve James Keach (The Stars Fell on Henrietta), Johnny Cash ve June Carter ile ölümlerinden 7 yıl önceye dayanan sıkı bir dostluk ve çalışma arkadaşlığı sonunda bu filme karar vermişler.
PHOENIX VE WITHERSPOON ŞARKILARI KENDİLERİ SÖYLÜYOR
‘Walk The Line’da başrolleri Oscar Ödülü ve Altın Küre adayı Joaquin Phoenix ve yine Altın Küre adayı Reese Witherspoon paylaşmakta. Phoenix ve Witherspoon, filmdeki rollerinin gerektirdiği her notayı canlı performe ederek kendileri seslendirmişlerdir. Böylece Johnny ve June’un arasındaki aşkı daha gerçek anlatabileceklerine ve seyirciye aktarabileceklerine inanmışlardır.
Hikaye, Arkansas’ta Amerika’nın ekonomik çöküntü yaşadığı yıllarda geçiyor. Cash o yıllarda bir çiftçi ailesinin küçük oğlu olarak karşımıza çıkıyor ve ailenin yaşadığı büyük bir üzüntü ile kendisine uzaklarda bir hayat arayışına giriyor. O yıllarda Elvis Presley, Carl Perkins, Roy Orbison, Jerry Lee Lewis ve Waylon Jennings gibi birçok rock and roll yıldızı da aynı dönemlerden benzer şekillerde etkilenmişlerdi. 1968 yılında ise Cash, dönemin en çok sevilen grubu Beatles’tan bile fazla satan ‘Folsom Prison Blues’ albümü ile halkın sevgilisi oluyor.
‘Walk The Line - Sınırları Aşmak’ bir Amerikalı müzisyenin öfke, bağımlılığın verdiği yıkım, yıldız olmanın verdiği sorumluluklar, ve kendini yeniden yaratış hikayesini -Cash’in minimalist tarzı ile- ölüm, aşk, ihanet, günah, umut ve inançla anlatıyor.
Yönetmen / senarist James Mangold, Cash için şunları söy