Şimdi sukuk zamanı

Şimdi sukuk zamanı

Uluslararası fonlar gelişmiş ülkelere yöneldi ama petrol fiyatlarının artması sonucu serveti katlanan Körfez ülkeleri 11 Eylül sonrası aynı fırsatı bulamadı. Bu durum Islama uygun varlığa dayalı menkul kıymet ihracını (sukuk) artırdı.

Şimdi sukuk zamanı
16px
24px
21.07.2006 00:00
ABONE OLgoogle

Sukuk icara; kabaca tanımlamasıyla, varlığa dayalı menkul kıymet. İlk defa 2003 yılında, özellikle Körfez ülkelerindeki İslami sermayeyi çekmek amacıyla gündeme geldi. Varlığa dayalı menkul kıymet ihracı yoluyla faiz yerine kâr zarara katilim ortaklığı şeklinde işleyen sistem, biraz da Arapça adı nedeniyle olsa gerek, bazı kesimlerce eleştirildi. Türkiye için faiz yerine kira getirişini esas alan bir sistem benimsenmiş ve adına da "Kira sertifikası" denmişti.

Şimdi tam zamanı
Kamu varlıklarının kendisinin "geri alma koşuluyla" fonlara satıp, yeniden kiralaması yoluyla Hazine garantili "kira sertifikası" ihracına olanak tanıyan kanun için 2004 yılı başında yasa tasarısı taslağı hazırlanmıştı. Sonra ne olduysa, taslak rafa kaldırıldı.

Petrol fiyatları tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Petrol gelirleri nedeniyle ellerinde büyük nakit para bulunan Arap yatırımcılar için durum, önceki yükselişlerden farklı. Geçmiş yıllarda petrol gelirlerini başta ABD olmak üzere gelişmiş ekonomilerde değerlendiren Körfez ülkeleri için trend, 11 Eylül sonrasında değişti. Yaklaşık 500 milyar dolar Arap sermayesi ABD'den çıkarak farklı ekonomilere ve farklı finansal enstrümanlara yöneldi. Bunlardan biri de sukuk oldu.

Savaş fırsatçılığı olarak algılanmamalı ama, Lübnan'la İsrail arasındaki savaşın Ortadoğu'ya yayılma olasılığı, Körfez ülkelerindeki yatırımcıların yönünü Türkiye'ye çevirebilir.

İslami esaslara uygun tahvil ve bono ihracına, global piyasalarda da ilgi yükseliyor. Faiz yerine kâr ve zarara katilim ortaklığı şeklinde işleyen sistemin büyüklüğünün 40 milyar doları aştığı tahmin ediliyor. Birçok batılı banka bu tür yatırım araçlarına yönelmiş durumda. Malezya, Pakistan sukuk kağıtlarını piyasaya sürdü. Bu konuda hızla yol alan Körfez ülkeleri büyük inşaat yatırımlarını sukuk sistemiyle yapılan borçlanmalarla finanse ediyor.

Türkiye sistemi uygulayabilir
Türkiye de varlığa dayalı menkul kıymet "Kira sertifikası" ihracı yoluyla, borçlanma enstürmanlarınıçeşitlendirebilir, kamu yatırımlarım finanse edebilir. Sistem öcü gibi görülmemeli. Kamu varlıkları "geri alma koşuluyla" satılacağı için, özelleştirmede olduğu gibi mülkiyet elden çıkarılmış olmayacak. Yeniden kiralanması yoluyla da devlet ödenen belli
bir kira karşılığında hizmet almaya, yani sat-kirala sistemine konu olan varlığı kullanmaya devam edecek. Borçlanma faizi yerine, kira ödemesi yapılacak.

Sistemi tartışmak gerekiyor. Madem yabancı sermaye gelsin diye çırpınıyoruz, kendi vatandaşımızı ikinci sınıf yerine koyup vergi alırken yabancıdan almıyoruz. Arap sermayesi için finansal ürünler geliştirebiliriz.

Taşınmazların kapsamı geniş
Daha önce hazırlanan taslağa göre, önce Bakanlar Kurulu, kapsama alınacak taşınmaz ve varlıkları belirleyecek Kurul, kamuya ait "her türlü taşınmazı" kapsama alabilecek. Kamu bankaları, bakanlık binaları, KİT arsaları, otoyollar, köprüler, limanlar, barajlar, yataklı tedavi kurumları, lojmanlar, kamu malları üzerindeki imtiyazlar, işletme hakları sat-kirala sistemine konu olabilecek.

Cumhurbaşkanlığı, TBMM, TSK, yargı organlarına ve MiT'e tahsisli arsalar, arazi, yapı ve tesisler, kültür ve tabiat varlıkları gibi taşınmaz ve varlıklar kapsam dışı kalacak.

Sistem nasıl işleyecek?
1) Kamu varlığının kullanıcısı olan kuruluş, kurulacak olan bir fon şirketi, varlık yönetim şirketi veya gayrimenkul yatırım ortaklığı (GYO) gibi bir mali kurumla satış anlaşması yapacak. Bu anlaşma, "vade sonunda varlığı geri alma" koşulunu

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde