Servet avcısı kadın kim?

Reha Muhtar'ın yazısı

Yıllar önce Emin Çölaşan evinde röportaj yaparken, reklam filmi çeken kameramanların analarından emdikleri sütü burunlarından getirmişti Banker Kastelli...

Evdeki gümüşlere, antikalara bir şey olmasından korkuyor, “Bir şey olursa Mukadder Hanım beni mahveder” diyordu...

Televizyon çekimi esnasında kameramanlara demediğini bırakmadı Banker Kastelli ve rastlantıya bakın ki, vitrindeki camların üzerinde duran gümüşler durup dururken hiçbir müdahale olmadan altlarındaki camın kırılması sonucu yere düştü...

Banker Kastelli,“şimdi karım beni mahvedecek” diye bağırıyordu...

***

Bağırıp çağırıp herkesi fırçalamasıyla ünlü “karizmatik ve maço” olduğu tartışmasız saf kan Karadenizli Cevher Özden"in karısından bu kadar ürkmesi ilginç gelmişti Emin Çölaşan"a ve odada bulunanlara...

İntihar haberini aldığımda, kendisine yakın bir “ortak” dostumuz, kulağıma bir şeyler fısıldadı...

Söylediğine göre, “uzun yıllar sevgilisi olan Nurgül Kaya, Cevher Özden"in eşinin oturduğu eve haciz koydurtmaya kalkmıştı...”

Cevher Bey bu yüzden “çok üzüntülüydü...”

Nurgül Kaya"yı tanıyordum ve bu olayı “aile içi bir olay” olarak görüp üzerinde durmadım...

***

Taa ki, dün üvey oğlu Cemil Bahadır gazetelere “Servet avcısı evli erkeklerden menfaat sağlamayı kendine iş edinmiş kişiler yüzünden kendine kıydın...” diye ilan verene kadar...

Cevher Özden"le ortak dostumuzun kulağıma fısıldadığı olayla üvey oğlunun açıklamaları birbiriyle örtüşmüyor muydu ki?..

Cevher Özden yıllar boyu çok yakınında bulunan her şeyi paylaştığı eski sevgilisiyle, karısı arasında bir mal kavgasının ortasında kalmış hissedebilir miydi kendisini?..

Eşine karşı suçluluk duygusu içinde olabilir miydi, son haciz olayından sonra?..

“Ben nasıl oldu da parkinsonlu Mukadder Hanım"ın oturduğu eve bile eski sevgilimin haciz koymasını durduramadım?” dedi mi acaba?..

***

Acı olan şudur ki Cevher Özden"in oğulları hayattayken babasıyla ilgili iyi konuşmamışlardır...

O kadar ki bir oğlunun evine gelip “babasına küfredip, votka şişesi kırması” onu oğlu hakkında suç duyurusunda bulunmaya sevketmiştir...

İsviçre"de bir yıl içinde 10 milyon dolar yediğini söylediği bir oğlu da “Babam hep bizi azarlardı” diye konuşuyor...

Cevher Bey ise, “Bir yılda 10 milyon dolar nasıl yenir bir anlasam” diye yakınlarına dert yanıyor...

***

Kendisiyle uzun bir röportaj yapan Necati Doğru"ya göre “narsist” bir adamdı Cevher Özden...

Trabzonlu cevval bir maço...

Sihirbaz gibi bir günde milyon dolarlar kazanabileceğine inanmış bir ruh hali ve özgüven...

Bütün haşmetinin ve karizmasının altında “evindeki antikalar yere düşüp kırılacak” diye karısından ürken bir erkek...

Çocuklarını fırçalayan, azarlayan otorite figürü bir baba...

Aynı çocukların 1 yılda 10 milyon dolar yemelerine ses edemeyen bir ebeveyn...

Sırça köşklerin arkasında “büyük gördüğümüz hayatların içindeki insani çelişkileri, bizden zaafları, yaşamın basitliklerini ve elbet çıkar kavgalarını” ne kadar anlatan bir örnek Banker Kastelli"den geride kalanlar...

Karadeniz"den gelip, taşı toprağı altın İstanbul"da zekâsı ve uyanıklığıyla hızla zenginleşen, ruhların yaşamlarının o hızına yetişemediği birer hayat onlarınki...

***

Sevilen ve korunan bir eş...

Âşık olunan bir sevgili...

Hızla kazanılan ve sonsuz harcanan sınırsız para...

Lüks, şatafat ve egoyu tatmin etmeye yönelik zevat...

“Sorumsuz” davranabilen evlat...

Giden paralar, onunla kaybolan “itibar...”

Ele güne karşı rezil olmak istemeyen bir gurur ve onur...

Ve eşinin evinin elinden alınmasına gidecek bir borç, haciz ve kadınsı rekabet...

Bir intiharın perde arkasındaki görünen silüetler bunlar...

***

Ormanda çok hızlı yürümemek isteyen bir Afrika kabilesine bir bilgenin yaklaşıp dediği gibi:

“Bu kadar hızlı yürürseniz, yetişemez size ruhlarınız... Ruhlarınızın hızında, onlarla beraber yürüyünüz...”

O bilge nerede, Kastelli nerede şimdi?..

Vatan