Şarık Tara'dan İş'in Sırrı

Türk işadamlarının yurtdışında çalışabilmeleri için öncelikle sabırlı olmaları gerektiğini belirten ENKA Holding'in Onursal Başkanı Şarık Tara, bugünkü başarısını tek cümle ile özetledi; "Size, orada rüşvet veya gayri meşru para vermemenizi tavsiye ediyorum. Fevkalade sabredin, bizim yaptığımız budur".

Kızkardeşi Vildan Gülçelik'in kocası (daha sonra bir uçak kazasında vefat eden eniştesi Sadi Gülçelik ile birlikte enişte ve kayınbirader sözcüklerinin ilk hecelerinden oluşan bir isim olan ENKA Kollektif Şirketini kurarak müteahhitlik faaliyetlerine başladı. Tara, holdingin yönetimini sektörün en kritik bir dönemlerinde oğluna devrederken şöyle demiş; "Ben işlerin başından çekiliyorum. Bana ihtiyacın olduğunda danışmanı isterim ancak benim fikrimi almazsan da kırılmam".
Tara'ya göre 21. yüzyılda başarılı olmanın iki şartı var;
1- Sosyal mesuliyetlerini bilmek, sosyal projelerle ilgilenmek
2- Şirketi gelişen piyasalara uygun yeni bilgilerle donatmak

TECRÜBEYE İNANMIYORUM

21. yüzyılda işadamlarının ve şirketlerin başarılı olabilmeleri için bilgi teknolojilerine önem vermeleri gerektiğini de ifade eden Tara tecrübeye inanmayan bir işadamı. Üstelik iş dünyasında tecrübenin avantajdan çok dezavantaj olduğuna da inanıyor. Gençlerin tecrübesiz oldukları için yeni gelişmelere açık olduğunu bu yüzden de başarılı olduklarına inanıyor.

Avrasya Sanayici ve İşadamları Derneği (ASİAD) tarafından "Avrasya Girişimci Ödülü"ne layık görülen Tara, ödel töreninde sohbet kıvamındaki konuşmasında işadamlarına yurtdışında başarılı olmanın yol haritasını çizdi.

ENKA'nın 23 ülkede iş yaptığını, özellikle Rusya ve Kazakistan'da büyük projeleri hayata geçirdiklerini dile getiren Tara, bu süre içinde yurtdışında hiçbir problem yaşamadıklarını anlattı.

3 çocuk 4 torun sahibi olan Tara. İngilizce, Almanca ve Sırpça biliyor. İngilizceyi 40 yaşından sonra öğrenmiş. İngiltere'de ingilizce konuşmanın çok zor olduğunu çünkü herkesin sürekli gramer bozukluğunu eleştirdiğini belirten Tara, Amerika'da ise ağzını açtığında "O ne güzel ingilizce konuşuyorsun" dediklerini aktarıyor.

Karadeniz Ekonomik İşbirliği'nin (KEİ) bütçesinin azlığı nedeniyle başarılı olamadığını belirten Tara'ya göre bu bölgede Türkiye'nin etkin olması için büyük bütçeler ayırması gerekiyor.

Osmanlı imparatorluğu döneminde Balkanlarda hiçbir problemin yaşanmadığını belirten Tara, imparatorluğun dağılmasıyla balkanların sürekli problem yaşadığına dikkat çekiyor.

Türkiye'nin kendisini tanıtamadığına dikkat çeken Tara, Almanlar tarafından yapılan bir araştırmada insan hakları ihlallerinin Almanya'da Türkiye'den 20 kat fazla olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Tara sadece İstanbul'da 350 kilisenin halen açık olduğuna dikkat çekerek bunun yurtdışında anlatılması gerektiğine dikkat çekti.

Şirketleri oğlu Sinan Tara'ya teslim etti

Şarık tara, 1930 yılında Yugoslavya'nın Üsküp şehrinde doğdu. 1942 yılında önce kendisi İstanbul'a geldi. Liseye giderken okul çıkışı saat 16'dan 23'e kadar bir fabrikada 17.5 liraya çalıştı. Fabrikaya gelen Yugoslav bir mühendise tercümanlık yapınca aylığı 150 liraya yükseldi. Kazandığını eksiksiz annesine veriyordu. 26 yaşında evlendi. Günde 16 saat çalıştığı için eşiyle gittiği misafirlikte sürekli uyurdu. Evlendikten sonraki 10 yıl boyunca sadece 4 gün tatil yaptı.

Yengesi (Selanik kökenli Evren