Rubin, Erdoğan-Süzer kavgasını yazdı
Başbakan Erdoğan ve AKP’yi sert bir dille eleştiren ABD’li Ortadoğu uzmanı Michael Rubin, Erdoğan’ın bazı şirketlere ve işadamlarına karşı da kan davası güttüğünü ileri sürdü.

Erdoğan’ın, hukuk devleti pahasına kan davasını sürdürmek için tüm güçlerini kullandığını belirten Rubin, Süzer ile ilgili gelişmeleri yazısında şöyle özetliyor:
“Türkiye’deki 2001 mali krizi esnasında, Demokratik Sol Parti’nin Başbakanı Bülent Ecevit’in sol-eğilimli hükümeti, Kentbank dahil birçok bankaya el koymuştu, Süzer Gurubu’nun ve diğer birçok şirketler gurubunun malvarlıklarını dondurmuştu. Erdoğan iktidara geldiğinde, durumu istismar etmenin yollarını aradı. Türkiye’de bankacılık meselelerini denetleyen TMSF’nin başına yandaşlarından birini tayin ettikten sonra, TMSF’nin Kentbank’ın aktifini kendi siyasi müttefikine satmasını sağladı. Türk Yargıtay’ı Aralık 2003’te, Kentbank’a hükümetin el koymasını ve sonradan da satışını yasaya aykırı bulmuştu. Müteakiben, adalet Erdoğan hükümetinin Süzer’in malvarlığı üzerindeki tedbirin çözülmesini ve bankanın geri verilmesini emretti. Birbuçuk yıldan fazla bir zamandır, Erdoğan’ın hükümeti mahkeme emrine uymayı reddediyor.”
Süzer birçok benzerleri arasında sadece bir örnek olduğunu kaydeden Rubin, son aylardaki bir başka gelişmeye, Demireller olayına da dikkat çekiyor.
Rubin, AKP’nin Türkiye’yi götürmeyi denediği yön ve buna mukabil yetersiz muhalefetten sıkıntı duyan eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, AKP’ye denk düşecek bir siyasi koalisyon kurmaya başlamış olduğuna yönelik basında çıkan haberler sonrasında, AKP hükümetinin Demirel’in kardeşinin mallarına el koymak için harekete geçmesine dikkat çekiyor. Rubin, 28 Haziran 2005 tarihli Tercüman Gazetesi’nde Süleyman Demirel’in “Yapılan şirketlerimizin işgalidir ve yasal değildir” sözlerini hatırlatıyor.
Demokrasilerde, siyasetin kendisini hukuk devletine tabi kıldığını belirten Rubin, Bush ile Beyaz Saray’daki basın toplantısında Erdoğan’ın, “Türkiye, artık istikrarlı ve güvenli bir ülke olarak her türlü yeni yatırımlara açıktır” sözlerini hatırlatıyor ve ekliyor: Ancak, Erdoğan’ın hareketleri giderek artan bir biçimde, kendi söylemini doğrulamamaktadır. Oysa istikrar ve güvenliğe giden en iyi yol, hukuk devleti ve yargının bağımsızlığından geçer.”
— American Enterprise Institute’da bir bilim adamı olan Michael Rubin, Middle East Quarterly’da yazmaktadır.