Psikiyatr Doktor Ayhan Akcan, patronlarda en çok görülen ruhsal rahatsızlıkları ve psikolojik destek almaya olan yatkınlıklarını anlattı
Psikiyatr Doktor Ayhan Akcan, patronlarda en çok görülen ruhsal rahatsızlıkları ve psikolojik destek almaya olan yatkınlıklarını anlattı. Akcan’a göre kendilerini ‘En akıllı’ gören patronlar ‘akıl alma’ olarak gördükleri psikolojik desteğe soğuk bakıyorlar.

Ali Kemal ERDEM
Gündelik hayat içerisinde her insan zaman zaman psikolojik anlamda rahatsızlıklar ve sıkıntılar yaşayabiliyor.
Eğitim düzeyinin artmasıyla artık pek çok insan profesyonel anlamda psikolojik destek almaktan çekinmiyor.
Büyük şirketlerin sahipleri ve üst düzey yöneticileri yani patronlar da işleri icabı ciddi sorumluluklara sahipler.
Türkiye gibi ekonomisi değişken bir ülkede işletmeleri ayakta tutabilmek ve büyütebilmek için ciddi anlamda mücadele etmek gerekiyor.
Pek çok insan için imrenilecek bir hayatları olsa bile kimi zaman yaşadıkları kayıplar onlar açısından sıradan insanların kabul edebileceğinden daha sarsıcı olabiliyor.
Bütün bu mücadele içerisinde gündelik hayatın getirdiği diğer görevleri de unutmamak lazım.
Peki bu kadar sorumlulukla boğuşan patronlar psikolojik destek almaya ne kadar yatkın?
Genelde hangi rahatsızlıklardan muzdarip olarak psikiyatrların ve psikologların yolunu tutuyorlar?
Bu soruları deneyimli bir isme Psikiyatr Doktor Ayhan Akcan’a sorduk.
NARSİST KİŞİLİĞE SAHİPLER
Akcan, öncelikle Türkiye’deki patronların kişilik özelliklerine dair izlenimlerini aktarıyor.
Akcan’a göre Türkiye’deki sanayici ve üst düzey yöneticilerde narsist kişilik özellikleri görülüyor.
Akcan, bunu “Patronlar, kuralı ben koyarım, konuşmam emirdir, kanundur diyen bir kesim. İşkolik dediğimiz takıntılı, mükemmeliyetçi, her şeyi kontrol eden, başarıyı birinci sıraya alan, neredeyse 15-16 saatini işe adayan, rüyasında bile iş yapan kişiler” olarak açıklıyor.
Bu özelliklere sahip patronların üç alanda sıkıntı yaşadığını kaydeden Akcan “Kendilerine yeterince zaman ayıramadıkları için stres yükleniyorlar. Buna bağlı olarak uyku ve öfke problemleri yaşıyorlar. Evlilikle ilgili sorunlar, çocuklara yeterince zaman ayıramadıkları için çocuklarıyla çatışmalar yaşıyorlar” diye konuştu.
BELLİ BİR NOKTADA DEPRESYONA GİREBİLİYORLAR
Sürekli gündemde kalmak, sürekli konuşulmak, bir toplantıdan diğerine koşuşturmanın patronlar açısından bir yaşam biçimine dönüştüğünü söyleyen Akcan, “Bunlar içerisinde belli bir noktada depresyona çok girebiliyorlar, tükenmişlik hissedebiliyorlar. Hem beyin, hem vücut tükendiğinden tansiyon, şeker gibi kronik hastalıklara aday oluyorlar” şeklinde konuştu.
(Psikiyatr Doktor Ayhan Akcan)
İFLASI DÜNYANIN SONU GİBİ GÖRÜYORLAR...
Patronların hırslı insanlar olduğuna dikkat çeken Akcan “Hırsın sonu yok. Koyduğu hedefin bir üstünü koyuyor. Tatmin duyguları olmuyor. Zaten tatmin olsa çok fazla motive olamıyorlar enerjisiz hissediyorlar. O nedenle hedefi hep büyük tutuyorlar” dedikten sonra patronların korkulu rüyası olan iflas etmek ve ilgiyi, gücü kaybetme durumuna dair şunları söyledi:
“İflas ettiği zaman dünyanın sonu gibi algılıyorlar. O zaman intihar riski artıyor. O güç kaybedilince gündemden düşüyorsun. O zaman en yakın çevren terk etmeye başlıyor. İleride yalnızlık ve terk edilmişlik hissi yaşıyorlar. Profesyonel bakamadığın, kurumsallık katamadığın sürece ve hırsını kontrol edemediğin zaman belli bir noktadan sonra böyle oluyor.”
YAPTIĞI İŞİN İNCELİKLERİNİ KENDİLERİNE SAKLIYORLAR
Kimi patronların gerek sektördeki hırsları gerekse de rekabetten dolayı yerine kimseyi de yetiştirmediğini öne süren Akcan, “Yaptığı işin inceliklerini kendilerine saklıyorlar. Hep böyle kendi içinde bir mahremiyet oluşturuyorlar. Güç kaybetme korkusu en önemli sorunları. Kurumsal bir kimlik oluşturamayanlar yeniliğe de açık olmuyorlar. İşi başladıkları dönemdeki gibi yönetmeye çalışıyorlar” dedi.
PSİKOLOJİK DESTEK ALMAYI AKIL ALMAK GİBİ GÖRÜYORLAR...
Peki bu sorunları sıraladıktan sonra Akcan’a “Patronlar, profesyonel psikolojik destek almak için başvuruyorlar mı?” sorusunu yönelttik.
Akcan, pandemiden sonra geçmişe göre biraz artış olsa bile bu soruya “Hayır” dedi ve nedenine dair şu ilginç iddiada bulundu:
“Çok ciddi düzeyde psikolojik yardım almıyorlar. Patronlar, Türkiye’de hukuksal destek alıyorlar avukatlardan ama psikiyatrlardan, psikologlardan psikolojik destek almıyorlar. Onu bir zafiyet olarak görüyorlar. Kendilerini ‘En akıllı’ sandıkları ve psikolojik destek almayı bir akıl almak gibi algıladıkları için kendilerine ters görüyorlar. Zafiyet gibi düşünüyorlar.”
ALTERNATİF YÖNTEMLERE BAŞVURUYORLAR
Kendini iyi hissetmeyen patronların spor, yoga, hobilere yönelme gibi alternatif yöntemlerle kendilerini rahatlatmayı seçtiğini söyleyen Akcan, “Astın yerine geçmeyen günü kurtaran alternatif yöntemlere giriyorlar. Ancak bunlar sorunu varsa çözmüyor hatta geciktirdiği için ağırlaştırıyor” iddiasında bulundu.
DEĞİŞKEN EKONOMİNİN YÜKÜ ALTINDALAR
Türkiye’deki ekonomik sıkıntılar ve değişkenlikten dolayı patronların da günümüzde çok ciddi stres altında olduğunu belirten Akcan bir uyarıyla sözlerini bitirdi:
“Patronlar çok ciddi sıkıntı stres altında. Stres toleranslarını kontrol edemezlerse hem sağlık, hem manevi yönden çöküşe girebilirler. Tamam pandemiden sonra yaşamı sorgulama anlamında psikiyatrlara ve psikologlara gidenler arttı ama halen egolarını kırıp gelemiyorlar.”
patronlardunyasi.com